𝒍𝒐𝒗𝒆 𝒎𝒆, 𝒊'𝒎 𝒄𝒐𝒍𝒅

124 15 17
                                    

21| Atılan Adımlar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

21| Atılan Adımlar

(Yeonwa)

Bazen geleceği şekillendiren biz olurduk.
Bizim için yazılan kaderin yanında hayat ona ulaşacağımız yolu seçme hakkı sunardı. Aslında tüm çabam biraz da bu yüzdendi. Başkalarının benim için seçtiği veya çizdiği yoldan değil de kendi yolumdan ilerlemek, olmuyorsa da bir başkası için çabalamak istiyordum. Ama sonuç her ne olursa olsun 'Senin yüzünden' değil de 'Benim kararımdı' ya da yine aynı şekilde 'Benim hatamdı' demek istiyordum.

Hayatımın iplerinin bir başkasının elinde olmasındansa kendi hatalarımı yapmak, onların pişmanlıklarını yaşamak istiyordum.

Soğuk havaya aldırmadan olduğum yerde beklemeye ve sadece birkaç metre ilerimdeki kafeyi izlemeye devam etmemin nedeni de buydu. Burası evime çok da uzak olmamasına rağmen daha önce fark etmediğim bir bölgedeydi. Sakin ve insanlardan uzak, küçük bir yerdi. Gülümsedim ve 'Belki de bu yüzden burayı seçti." diye düşünmeden edemedim.

Üzerimdeki ince cekete biraz daha sarılırken önümdeki kafeyi incelemeye devam ettim. Kendimi içeriye girmeye hazır hissetmiyordum ve içeride yaşanabilecek senaryoların belirsizliğide bu konuda oldukça etkili bir rol oynuyordu. Yoongi'nin beni buraya ne için çağırdığını az çok bilsem de bazı şeyler belirsizliğini koruyordu ve konu Min Yoongi olduğunda bunlar daha da içinden çıkılamaz bir hal alıyordu. Mesela neden yardım istediğini anlıyordum ama neden bir başkasını değil de beni aradığını anlayamıyordum. Onun için sürekli kendisini kovalayan bir baş belasından öte değildim.

Telefonumdan yükselen sesle birlikte düşüncelerimden sıyrılarak zaten elimde olan telefonun kilit ekranını açtım. Taehyung'dan şiddet içerikli -ki bunların hepsi birer palavradan ibaret olanlardı.- birkaç mesajın dışında bir tane de Min Yoongi'den olan vardı. Henüz atılalı bir dakika bile olmamıştı.

Kırmızı İpim Beyefendi
İçeriye girmeyi düşünüyor musun,
yoksa orada durup biraz daha incelemeye
devam mı edeceksin?

Yüzümde oluşan ufak bir gülümsemeyle cevap verme gereği duymadan ekranı kilitledim ve telefonu çantamın içine atmadan hemen önce cama yakın bir masada oturmuş dudaklarına yasladığı pipetele bana bakan Yoongi'ye el salladım. Düşüncelere öylesine dalmıştım ki orada olduğunu bile fark edememiştim.

Kollarımı yukarı kaldırmış abartılı bir şekilde el sallarken aslında sadece anlamsız heyecanımı gizlemek ve biraz da olsa ondan kurtulmak istiyordum. Heyecanlanmak şu an için iyi değildi. Eve döndüğümde bol bol heyecanlanabilir ve Taehyung'u kovduktan sonra Jeongguk ile günün değerlendirmesini yapabilirdik. Belki sonra acıyıp onu da aramıza alırdık, belli de olmazdı.

Yoongi suratını buruşturup başını çevirdiğinde kendi kendime daha çok kıkırdayarak kafeye doğru adımladım. Bu yaptığı harekete belki alınmam gerekirdi ama o kendinden ödün verip benimle buluşmayı kabul etmişken kendimde bu hakkı göremedim. Yoongi'nin çoğu insandan daha farklı düşündüğünü ve bazı şeyler için çok çaba sarf ettiğini bilmek bile yeterliydi. O bana bir adım atmıştı ve bugünkü kalan adımları atmak bana kalıyordu.

Lagom メ YoongiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin