𝒚𝒐𝒖 𝒔𝒎𝒆𝒍𝒍 𝒍𝒊𝒌𝒆 𝒍𝒐𝒗𝒆

131 14 15
                                    

2k olmuşuz bölümü ✌🏻

22| Bu Sefer Sayılmaz

Ops! Esta imagem não segue nossas diretrizes de conteúdo. Para continuar a publicação, tente removê-la ou carregar outra.

22| Bu Sefer Sayılmaz

(Yoongi)

Benim için bazı şeyleri görmezden gelmek oldukça kolaydı. Bunların en kolayı ise insanları görmezden gelmekti. Onlardan, onlarla ilgili şeylerden hoşlanmazdım. Mecbur kalmadıkça kalabalık bir mekana girmez, konuşmaz ve onlara temas etmemek için oldukça fazla çabalardım. Gün içerisinde istemeden hayatımıza dahil olan insanlar vardı. Onları görmezden gelmek, yanlarından geçip gitmek oldukça kolaydı. Çünkü hiçbirisini tanımıyordum ve ben onlar için neysem onlarda benim için aynıydılar. Dönüp yüzlerine ikinci kez bakmaz ya da hatırlamazdım ama bazı şeyleri görmezden gelmek de bir o kadar zordu.

"Havanın soğuk olduğunu söylemiştim." Ellerimi cebime sokmuş, soğuk havadan korunmaya çalışıyordum. Keskin bir soğuk vardı ve kar beklenenden daha erken gelecek gibiydi. Bundan hoşlanmadım.

"Evet, söylemiştin." Bakışları kısa bir süre üzerimde dolandıktan sonra tekrar yola dönmüştü. "Ama ne yapabilirim ki evden çoktan çıkmıştım." Başımı iki yana salladım. Bu onu haklı çıkartmazdı ancak aramızdaki bu saçma konuşmayı devam ettirmemek için cevap vermedim.

"Burası güzel bir yere benziyor içeriye bakalım mı?"

"Bunu öylece bakarak anlayamazsın." Üzerimde nedensiz bir huysuzluk vardı. Sanki bana ne dese bir sorun bulacak ve hemen reddedecek gibiydim. Oysaki ortada bir sorun bile yoktu.

"Haklısın ama bakalım işte." Bakışlarım hareket ettiği için daha çok açılan beline kayarken sessiz kalarak peşinden ilerledim. Benim huysuz tavırlarım onu da etkilemiş ve durgunlaşmasına neden olmuştu.
Derin bir nefes aldım. Görmezden gelmek her zaman yapabildiğim bir şey değildi.

"Ne alacağız?" Diye mırıldandım. Kaşlarımı çatmış, bakışlarımı etrafta gezdiriyordum. Cidden bu kadar çok şeyi alacak mıydık?

"Sadece gerekli olan temel eşyaları alalım. Sonra istersen başka şeyler de alırsın." Başımla söylediklerini onayladım ancak "O sadece misafir." demekten de geri durmadım. Kış sonuna kadar yanımda kalacak sonrasındaysa gidecekti. "Sonrası olmayacak." Muhtemelen bana laf anlatamayacağını bilerek sadece başıyla onaylamış "Sonrasını sonra düşünürüz." diye mırıldanmıştı. Kullandığı kelimeler ve bir araya geldiklerinde oluşturdukları cümleden hoşlanmasam da sessiz kalmayı seçmiştim. Sonrası olmayacaktı. Kararlıydım. Çok istiyorsa o kediyi kendisi alabilirdi.

"Kedi tuvaleti, kum..." seçtiği tuvalet kabının ardından kumların olduğu kısma giderken paketleri tek tek inceliyor ve karar vermeye çalışıyordu. "Sence ince taneli mi almalıyız yoksa kalın mı?" Omuz silkmiş ve her ikisinden de birer tane alarak kasaya ilerlemiştim. Belki de market arabası dedikleri o sepetlerden almalıydık.

Lagom メ YoongiOnde histórias criam vida. Descubra agora