𝒊 𝒃𝒓𝒐𝒌𝒆 𝒎𝒚 𝒓𝒖𝒍𝒆𝒔 𝒇𝒐𝒓 𝒚𝒐𝒖

262 18 24
                                    

27| Bozulan Yıldızlar ve Tek Bir Kalp


Yeonwa

Yağan ilk karın ardından zaman hızla akıp gitmiş, yerini tatlı bir bahar havasına bırakmıştı.

“Yakında festivaller başlayacak.” Diye mırıldanan Jeongguk olduğu yere biraz daha sinmiş, Taehyung’un göğsünde daha rahat bir pozisyon almıştı. Uzun zamandır bahçedeki yerimizde, büyük çınar ağacının hemen altında oturuyorduk.

“Uykun mu geldi?” Jeongguk’un saçları arasındaki parmaklar aynı ağırlıkla hareket etmeye devam ederken çoktan okumayı bıraktığım kitabımı kapatıp yanımdaki boşluğa yerleştirdim. Onları izlemek huzurlu hissetmeme neden oluyordu.

“Birazcık.” Ancak fısıltı bile sayılamayacak kadar zorlukla çıkan sesi çoktan uyumaya hazır olduğunu belli ediyordu. Bu hallerine karşı gülümsedim. Geceleri çok fazla çalışıyor ve gündüzlerini de bize ayırmaya çalışıyordu.

“Derse girmeyelim.” Taehyung onu biraz daha göğsüne çekmiş, bacakları arasındaki bedeni iyice sarmalamıştı. “Uyu biraz. Seni uyandırırım. ” Ufacık, belli belirsiz bir öpücüğün ardından usulca çenesini de başına yaslamış Jeongguk gibi o da gözlerini kapatmıştı.

Onların bu hali daha fazla gülümsememi sağlarken en başta konuşulan konuya dönerek “Festivale gidecek miyiz?” diye sordum. Bu soruma karşılık Taehyung dan ses gelmezken Jeongguk kısaca ‘gidelim’ diye mırıldanmış ve dalmak üzere olduğu uykusuna geri dönmüştü. Havaların ısınmasından mı bilinmez üçümüz de oldukça uyuşuk hissediyorduk.

Aldığım cevabın ardından daha fazla onları rahatsız etmemek adına olduğum yerde gerinmiş ve bıraktığım kitabıma dönecekken telefonumdan yükselen bildirim sesiyle gülümsemeye başlamıştım. Hayatımdaki önemli iki kişi yanımdayken telefonumdaki bildirimin kime ait olduğunu tahmin etmek çok da güç değildi ancak yanılmıştım. Yoongi den beklediğim mesajın yerine gelen sadece rahatsız edici spam mesajlarından birisiydi.

“Kötü bir haber mi? Somurttun hemen.” Duyduğum sesle birlikte yeniden ama bu sefer daha büyük bir gülümseme ile arkamı döndüm. Mesajı tahmin edememiş olabilirdim ancak bu sesi karıştıramayacak kadar iyi tanıyordum.

“Yoongi! Nerede kaldın? ” heyecanla bağırmama karşılık gülümsemiş ve elindeki defteri hafif havaya kaldırarak “Bir şeyler yazmam gerekiyordu.” dedi

“Nedir o? Derslerinle mi ilgili?” Fazla meraklı bir yapım vardı ve bazı zamanlarda bunun onu rahatsız edebileceğini bilsem de geri duramıyordum.

“Çok fazla soru soruyorsun.” Omuz silkmiş ve yanıma oturan bedenine dönmüştüm. Şimdi aramızdaki güvenli mesafede ben ona dönmüş, bağdaş kurmuş bir şekilde oturuyordum.

“Sorumu cevaplasana sen.” O da benim gibi omuz silkmiş ve yüz yüze gelmemizi sağladıktan hemen sonra defteri ikimizin arasındaki boşluğa bırakmıştı. Üzerinde düzgünce çizilmiş birkaç yıldız vardı ve bunu sevmemiştim.

“Sevmedim.” Kaşları çatılırken ‘neden?’ diye sordu. Bunun cevabını gerçekten merak ettiği belliydi.

“Baksana” diye başladım. İşaret parmağım deftere değmemeye özen göstererek yıldızların üzerinde geziniyordu. Eşyalarına dokunulmasına hala katlanamıyorum ve bana verdiği tüm o izinler rağmen onu zorlamak istemiyordum. Her şeyi zamanla yapabilirdik.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: May 25, 2022 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Lagom メ YoongiWhere stories live. Discover now