9

22.3K 1.3K 118
                                    

Sağa dön.

Hayır sola dön.

Bir türlü gelmeyen uykumla çılgına dönmeme az kalmıştı. Gözlerimi her kapattığımda gözümün önüne Karan'ın attığı son bakış geliyordu. Uyuyamayacağımı anlayıp yatakta doğrulurken ne yapacağımı düşünüyordum. Benim insani ilişkilerim çok zayıftı, bir kere!

Onu kırmadan önce düşünecektin. Al kırdın kırdın, mutlu musun?

Düşüncelerimi bu sefer boğazlamak istiyordum.

Burada daha fazla bulunmak istemediğimden nefes almak adına bahçeye çıkmaya karar verdim. Üzerime dolaptan herhangi bir hırka geçirirken herkesin uyuyor oluşuyla adımlarımı sessiz tutuyordum.

Karan'ın gidişinin üzerinden saatler geçmişti fakat hâlâ gelmemişti. Hayır, camdan arabasının gelip gelmediğini kontrol falan etmemiştim. Elif Hanım, çekingen bir şekilde akşam yemeğine çağırdığında kibarca reddetmiş ve yatağıma gömülmüştüm. Gerçi Karan gelse de ne yapacağımı, ona nasıl yaklaşacağımı bilmiyordum.

Bahçeye vardığımda gözüme kestirdiğim salıncağa yerleşirken kenarda duran battaniyeyi de üstüme aldım. Bir Ankara olmasa da İstanbul da fazlaca soğuktu.

Uzun bir süre gecenin sessizliğini dinleyerek düşüncelere dalmışken beni düşüncelerimden ayıran başımda, elinde tüten iki bardak kahveyle duran Kenan Bey oldu. "Bana yer var mı, küçük hanım?" Ilımlı çıkan sesiyle başımı hafifçe sallayarak kenara kaydım. Elindeki bardağı sıcak olduğunu belirterek dikkatli bir şekilde elime verirken onun için açtığım battaniyenin içine girmeden benim üzerime iyice sardı.

"Nasıl hissediyorsun güzel kızım? Abilerin yeterince üzerine gelirken bir de ben gelip işini zorlaştırmak istemedim lâkin baba yüreği işte, dayanamadan kendimi senin yanında buluverdim." Bakışları bahçede gezerken benden cevap beklediğini anlayarak boğazımı temizledim.

"Sizi anlıyorum, dediğim gibi. Şu anlık iyi hissediyorum ve alışmaya çalışıyorum." Uykum olduğu için fazlasıyla sakin çıkan sesimle bakışları bana döndü.

"Karanla aranda neler geçtiğini az çok anladım. O, nasıl desem sen de zamanla anlarsın zaten. Biraz fevridir ama konu sevdikleri olunca çabuk söner. Eminim aranızdaki sorunu tez zamanda çözersiniz. Onun için çok değerli olduğunu bil." İçli bir nefes vererek devam etti. "Hepimiz için öylesin, gül kızım." Samimi konuşması içime dokunurken sessizliğimi korudum.

Kahvelerimiz bittiğinde Kenan Bey, yalnız kalmak istediğimi düşünüp yanımdan ayrılırken bu konuda ona minnettardım. Hâlâ aynı şekilde salıncakta oturmuş bahçeyi izlerken arka taraftan gelen araç sesiyle yerimde dikleştim.

Sanırım Karan gelmişti.

Aracın kapısının örtüldüğünü işittim. Eş zamanlı olarak adım sesleri artarken onun adım seslerini tanıdığımı fark etmiştim. Bir an adım sesleri kesildi ve yeniden başladı. Bu sefer buraya yaklaştığını anlıyordum. Nabzım iyice yükselirken nasıl tepki vermem gerektiğini düşündüm. Sonuç başarısız.

Arkamda varlığını hissederken hırkamın şapkasını başıma geçirdi. "Ne yapıyorsun burada, bu soğukta?" Sabaha göre oldukça soğuk çıkan sesiyle neredeyse ağlayacaktım.

Bir insanı, yani değer verdiğimiz bir insanı kırınca böyle mi oluyormuş?

Dudaklarım kendiliğinden büzülürken omzumu silktim. "Hiç." Kafasını hafifçe eğmiş beni izliyordu.

Birkaç saniye sonra yanıma oturup beni kucağına çekti. Gözlerim iyice dolarken burnumu çektim. Kısık sesli gülüşünü duyarken başımı kaldırıp dolu gözlerle ona baktım. E bu gülüyordu!

Ben KimimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin