15

18.8K 1.2K 385
                                    

''Nereden geliyorsunuz siz, bu kızın hâli ne Sıraç?'' Kucağında olduğum Sıraç'a iyice yaslanırken şu an Karan'ı çekebileceğimi düşünmüyordum.

Sabah'a kadar deniz kenarında durmuştuk. Ben sessizce ağlarken Sıraç'ın hiçbir şey sorgulamadan yanımda durmasıyla sanırım ona minnettardım. Bakınız Karan aynısını yapamazdı!

''Sonra abi. Görmüyor musun dinlenmeye ihtiyacı var.'' Karan'a karşı yükselen sesini ilk kez duyarken aralarında herhangi bir kızgınlık çıkmaması için gözlerimi açtım ve Sıraç'ın kucağından sakince indim.

Gözlerimi zar zor açarken Karan'a baktım. Sıraç'ta olan bakışları bana dönerken gözlerinde yıkımı görmüştüm. Bu kadar mı kötü görünüyordum, umrumda değildi. Bir kere bencil olsam bir şey olmazdı ya.

''Ne oldu sana böyle?'' Fısıltı şeklinde çıkan cümlesiyle buradan bile acı çektiğini hissetmiştim. Benim acımla acı çekecek kadar mı değer veriyordu bana? Buna kafa yorarsam başımın patlayacağını bildiğim için onu cevapsız bırakarak yanlarından ayrıldım.

Yalnız kalmaya ihtiyacım vardı, beni anlayacaklarını umut ediyordum.

🎶

''Dön bakayım kız bir kere daha. Yok olmamış bu da, ruhun ölmüş gibi giyinip duruyorsun bebek. Üç hayırla uğurluyorum seni.'' Miraç'ın kendini fazla kaptırmasına göz devirirken aslında üzerimdeki kıyafetin uygun olduğunu düşünüyordum.

Dudaklarımı büzerek Elif Hanım'a döndüğümde onun da Miraçla aynı fikirde olduğunu anlayarak yenilgiyle diğer elbiseye uzandım.

Neredeyse gözlerimin tonunda, dizlerime kadar uzanan kadife bir elbiseydi. Kolları dirseklerime geliyordu ve v yakaydı. Bu oldukça hoşuma giderken denemek için banyoya gittim.

Tam bir haftadır odamdan çıkmıyordum. Sıraç evdekilere bir şeyleri izah etmiş olmalı ki kimse beni rahatsız etmiyordu. Yani her gece farklı birinin uyuduğumu sanarak gelmesini saymazsak. Bu tatlı halleri yüzümde tebessüme yol açarken bu akşam gideceğimiz yeri düşündüm. Yaklaşık bir hafta önce yemekte karşılaştığımız Kılıç Bey, dün akşam Kenan Bey'i aramış ve daha fazla bekletmeden gelmemizi söylemişti. Bu emrivaki tavrı her ne kadar hoşuma gitmese de bir şey diyememiştim.

Şimdi ise muhtemelen kafamın dağılması için Elif Hanım, Çınar ve Miraç'ı da alarak yanıma gelmişti ve bana elbise seçmeye çalışıyorduk. Bu sefer de üzerimdeki elbiseyi beğenmezlerse isyan çıkaracağımı düşünerek banyodan ayrılıp yanlarına gittim.

Çınar elindeki telefonu indirip beğeni dolu bakışlarını bana yöneltirken Elif Hanım'ın da parmağıyla onay vermesiyle Miraç' a döndüm. Tek kaşımı kaldırararak artık bir tepki vermesini yoksa onu öldüreceğimi anlatan bir bakış atarken sırıttı. ''Bizimlesın bebeğim.'' Ona başımı sallarken rahatlamış bir nefes verip kendimi yatağa attım.

Yorulmuştum yahu!

''Kızım nereye yatıyorsun, kalk kalk. Daha bakım yapacağız. O Derya karısını çatlatmam gerekiyor, annene yardım etmeyecek misin?'' Elif Hanım'ın bana yavru kedi bakışları atmasıyla ne yapacağımı şaşırmıştım. Bu taktiğin bana kimden geçtiği apaçık belliydi..

Miraç ufak bir kahkaha atarken Çınar'ın da kıkırdadığını işittiğim için onlara döndüm. ''Abla senin yerinde olsam, ayaklarımı kıçıma vura vura kaçardım. Annemle Derya yengenin arasındaki rekabette hiç bulunmak istemezsin.'' Elif Hanım'ın ayağındaki terliği ona atmasını izlerken Miraç'da ona katıldı.

''Of duyunca bile tüylerim ürperdi.'' Durumun bu kadar vahim olması beni bile gererken aslında Kılıç Bey ve ailesiyle temelden gelen bir sorun olduğunu fark etmiştim.

Ben KimimWhere stories live. Discover now