13

20.6K 1.2K 301
                                    

   Karan'ın kaskatı kesilmiş bedeniyle bana karşılık vermeyeceğini anladım ve geri çekilmek üzereyken beni sımsıkı sarması bir oldu. Yeniden "Geldim." Diye fısıldarken bu sefer geldiğine kendimi inandırmak için bunu içimden tekrar ediyordum.

Hiçbir şey olmamıştı. O adam yüzünden bir daha hayatım mahvolmamıştı.

Yavaşça geri çekildiğinde yüzümü süzdü. Gözleri uykusuzluktan kızarmış gözlerime takılırken kaşlarını çattı."Neden uyumadın yavrum? Geleceğimi demiştim, benim sözüme inanmıyor musun?" Ne diyeceğimi bilemediğim için sessiz kalırken daha fazla soğukta durmamak için içeriye geçtik. Salona vardığımızda hepimiz bir köşeye yerleşmiştik.

Diğerleri Karan'ın konuşmasını beklerken onun gözleri bana döndü. "Ufak bir karışıklık olmuş. Mila sen artık uyumalısın. Küçük kızlar bu saate kalmamalı." İtiraz istemeyen ses tonunu işittiğimde burada kalıp neler olduğunu duymak istiyordum ama Karan Beyimiz bunu istemiyorsa tabii ki onu dinlemeliydik değil mi!

Başımı sallayıp onu onaylarken herkese kısaca iyi geceler dileyip merdivenlerin sonuna kadar geldim. Bir süre ses gelmeyince odama girdiğimi düşünmeleri için kapısını açıp kapatmıştım. Sessiz adımlarla geri merdivenlerin başına geldiğimde nihayet konuşmaya başlamışlardı.

"Dün, Mila'nın kaldığı yetimhaneye gittim. Müdireden iş çıkmayınca bana verdiği adrese gittim ben de. Gittiğim adreste bu geberen şerefsiz vardı. Birkaç şey zırvaladı ama tam cevapları alacakken kapı çaldığı için geri döndüm. Nereden bilebilirdim ki gebereceğini piç kurusunun!" Duyduklarım beni afallatırken ilk kez birinin ölmüş olmasına sevinmiştim.

Onlar bir şeyler daha konuşurken ben Karan'ın böyle bir şey yapmış olmasına karşı ne düşüneceğimi bilmiyordum. Kırılmalı mıydım? Bana sormadan geçmişimi deşmeye çalışmıştı. Adımlarımı odama ilerletip yatağıma girerken sessizdim.

Kendimi Karan'ın yerine koyduğumda kız kardeşimin geçmişini bilmenin bana ne gibi şeyler katacağını düşündüm. Ona hak vermek için elle tutulur bir taraf arıyordum lâkin bulamıyordum. Elbet sonsuza dek onlardan bazı şeyleri saklayamazdım ama o bana saygı göstermemiş direkt geçmişimi deşmeye çalışmıştı.

Eğer o adam ölmemiş olsaydı ve gerçekleri ondan öğrenseydi, ne yapacaktı onu o mu öldürecekti? Uzun süre bu sorunun cevabını zihnimde aradım ama asla bilemeyecek olmanın verdiği yenilgiyle pes ettim. Gözlerim daha fazla uykusuzluğa dayanamazken gözlerimi kapatmamla kapımın açıldığını işittim.

Yatağın bir tarafının çöktüğünü anlarken alnımda varla yok arası bir dokunuş hissetmiştim.

"Özür dilerim, minik çiçeğim." Karan'ın kısık sesi kulaklarımı doldururken gözlerim daha fazla dayanamamış ve uykuya yenik düşmüştü.

🎶

"Ne işin var lan burada?" Uzaktan gelen sesler beni uykumdan uzaklaştırmaya çalışırken geri uyumak için büyük savaşlar veriyordum.

"Nerede, abi ben uyurgezerim bilmiyor musun? Ben de anlamamışım ki nasıl geldim buraya, tüh!" Miraç'ın oyuncu sesi kulağıma dolarken yine bir uyanamama vakasıyla karşılaşmamak için gözlerimi açtım.

Gözlerimi sırasıyla başımda dikilen Sıraç ve Miraç ikilisine çevirmişken ikisi de ben burada değilmişim gibi benim hakkımda tartışmaya başlamıştı.

"Bu sayılmıyor Miraç efendi! Bu kız ne zaman kendi isteğiyle biriyle uyursa o zaman kazanmış oluruz." Kaşlarımı kaldırırken bunların benim hakkımda iddiaya girip girmediklerini düşünüyordum.

Ben KimimTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang