22

14.9K 1.1K 323
                                    

Karşımdaki daha önce hiç görmediğime emin olduğum ama bir o kadar tanıdık gelen gözlere bakarken babamların ayaklanmasıyla ben de ayaklandım.

"Zahir! Ne işin var senin burada?" Babamın şaşkın çıkan sesiyle adamın çatılı kaşlarına rağmen yüzüne bir gülümseme yerleşmişti.

"Zahir, Zahir ya! Nihayet geldi, her şeyden en son haberi olan abin, değil mi?" Hatırladığım kadarıyla babamın en büyük abisi olan adamın bakışları teker teker hepimizin üzerinde gezinirken gözlerindeki özleme şahit olmuştum.

Babam ve Aslan amcam bakışırken Sıraç abim mahcupça ona döndü. "Olur mu hiç öyle şey amca? Hoş geldin." Adam onu geçiştirircesine başını sallarken bana doğru gelmeye başlamasıyla gerilmiştim.

Kimseyi umursamadan birden beni kendine çekip sarılmasıyla gözlerim şokla açılırken geriye çekildi. Sahte bir kızgınlıkla babama dönerken her an gülecek gibi duruyordu. "Evinize adeta bir melek inmiş Kenan. Sen yeteri kadar günahlarından arınmışsındır, soytarı herif. Ver bu kızı bana, benim kızım olsun."

Babamla amcam en sevdiği oyuncakları ellerinden alınmış gibi huysuzlaşırken arkadan gelen zarif bir kadın sesiyle neye yetişeceğimi şaşırmıştım.

"Ay Zahir, gelir gelmez milletle mi uğraşmaya başladın be adam! Biraz soluklan, az kendine gel." Adam omuz silkerek yeniden bana dönerken hayran hayran yüzümü izliyordu.

"Asu'm, şunun güzelliğine baksana bir. Bizim niye bundanımız yok ki? Yapmışız hayvan gibi herifler. Onlar mı benim çocuğum, ben mi onların çocuğuyum belli değil!" Asu Hanım, onun bu hâline alışkın olmalı ki ona iflah olmazsın bakışlarını atıp anneme sarılmaya koyulmuştu.

"Kocan kızımı götürmez, değil mi Asu? Çünkü biliyorsun o biraz şey." Annemin kısık sesle konuşmasına rağmen hepimiz onu duyarken Zahir Bey'in ne tepki vereceğini merak ettiğim için ona baktım.

Eğlenen gözlerle babamla amcama bakıyordu. Babamların bu adamdan çok çekeceğini şimdiden anlamıştım.

"Hayırdır Aslan'ım, sen bir mutsuzsun sanki." Sıradaki hedefi o olurken Aslan amcam, kollarını göğsünde birleştirip kaşlarını kaldırdı.

"Hah! Neden mutsuz olacakmışım ki? Yeğenim ilk bana amca dedi diye mi, güldürme beni Zahir." Aslan amcamın sözüyle yüzü düşerken hızla bana döndü.

Kabak yine bizim başımıza patladı, iyi mi!

"Kimim ben?" Küçük bir çocuğun yeni bir şey öğreneceği andaki merakıyla yüzüme bakarken hâlâ şaşkın olduğum için ne diyeceğimi bilmiyordum.

Bakışlarımı beni kurtarması için Miraç abime dikerken dudaklarını oynatmaya başladı. Ondan gerekli cevabı alarak yeniden Zahir Bey'e döndüm.

"Amcamsınız." Sorar bir şekilde çıkan sesimle tek kaşı havaya kalkarken yanlış bir şey söyleyip söylemediğimi düşünüyordum.

"Sen babana da babamsınız mı diyorsun, melek kız?" Başımı iki yana sallarken devam etti. "Ee ben niye amcamsınızım?"

Yalnız o kelimeyi nasıl söyledin sen bey amca?

Bu sefer cidden söyleyecek bir şey bulamazken beni kurtaran Asu Hanım oldu. "Zahir, çekil kızın yanından çabuk. Gelmiş dikilmiş bir de karşısına, kızı korkutacak. Kıza böyle yaklaşma demedim mi sana? Korkarsa bizim kızımız olamaz!" Artık hepimiz onlara şokla bakarken Miraç abim söze atıldı.

"Yenge ne diyorsunuz ya. Bırakın benim kardeşimi. Bakın, hiçbir şey için geç değil, hâlâ deneye-" Onun sözünü kesen Alparslan abim tarafından ensesine yediği şaplak olurken Asu Hanım kocaman bir kahkaha attı.

Ben KimimWhere stories live. Discover now