❉ Yabani| Bölüm 22 ❉

65.1K 2.5K 225
                                    

Diğer profilimdeki "Sıfır Noktası." Kitabıma bakmayı unutmayın.

Gece yavaşça hükmünü sürdürürken apartman dairesinden çıkıp usulca Karan'ın dairesine yürüdüm.

Kapıyı açtığımda tüm her şeyden sıyrıldığımı hissediyor, bi yandan ise başka bir şeyin gerçekliğini farkediyordum. Ne yapacaktım ben?

Nasıl yüzüne bakabilcektim onun?

Evin içine girdiğimde büyük bir karanlığın uğultusu karşıladı beni. Ayaklarım telaşlı adımlarla ışıklara yetişmeye çalıştı.

Işığı açıp karanlığın hanedanlığına son verirken, bu evden çıktığımda asla böyle olmayan bir dağınıklıkla karşılaştım.

Kaşlarım çatılırken etrafı incelemeye başladım ama görünürde böyle göze çarpan bir şey yoktu.

İçeriden gelen seslerle içeride kimsenin olmadığı fikri çürütülmüştü.

Hayalet diye bir şey olmadığına göre kesinlikle içeride biri vardı. Boğazımın korkudan kuruduğunu hissettim.

Karan görevdeyken bu saatlerde gelmezdi. Yani ben burada iken hep öyle görmüştüm. Geç gelirdi. Geç gelmek zorunda kalırdı. Hırsızdı. Eve hırsız mı girmişti?

Elimin titrediğini hissettim. Bedenim kasılıyordu.

"Kim o?" Diye sordum cılız bir sesle. Sesimi ben bile zor duymuştum sanki. Sesimi biraz daha yükselterek bir kez daha sordum.

Anlımdan boncuk boncuk terler akıyordu. Çiçeklerin dairesinde Karan gelene kadar kalmadığım için kendime kızdım.

Her an önüme korkunç bir şey çıkma ihtimaline karşın nasıl kaçacağımı çoktan planlamaya bile başlamıştım.

Eğer önüme çıkarsa belki tekme savurarak çıkabilirdim bu evden.

Temkinli adımlarla, parmak uçlarımda yürürken bedeninden terler akmaya devam ediyordu.

Zihnimle beynim arasında bir savaş verirken bir kapı gıcırtısı duydum.
Bir kenarda, pusuda yatmış, avını bekleyen bir avcı gibi bekledim.

Etrafına baktım ardından. Elimde bir şey olursa daha kolay haklayabilirdim o lanet hırsızı.

Sonra da Çiçeğin dairesine koşar ve herkesi başıma toplayarak ondan kurtulurdum.

Elime bir vazo alırken içeriye önce ayaklar girdi. Ardından tüm vücut.

Yüzüne dahi bakmadan elimdeki vazoyu bağırarak attım. Gözlerimi kan görmemek için kapatırken "Napıyorsun çatlak?" Diye biri hönkürdü.

Bu ses derinlerde bir yerde, tanıdık bir sesti. Beynime sanki milyonlarca moloz inmişti. Bu Karan'ın sesiydi.

"Baktın yarım kaldı, tamamlayayım diye mi düşündün kızım?"

Dudaklarımı dişlerimin arasına alırken gözlerim Karan'ın eline kaymıştı. Ellerinden kanlar gelişigüzel akıyordu.

Gerçekten benim bu adamın canına kastım vardı. Küfür ederek bakarken elini ovuşturdu.

Üzerindeki beyaz tişörtü hızla üzerinden çıkarıp eline tampon uygularken onu birkez daha çıplak görmenin utangaçlığı içerisindeyim.

YABANİ (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin