❉ Yabani| Bölüm 38 ❉

41.4K 1.7K 245
                                    


***

Odadan çıktığımda, koltukta oturan Karan ile yüz yüze geldik.

Sahte kocamcığım önümde durup valizlere baktı. Kaşları havalanmıştı.

"Sadece bunlar mı var?"

"Evet, hepsi bu kadar."

Elimdeki valizleri alıp çıkışa doğru yürüdü. Hala gergin görünüyordu. Hala Çiçek'ten haber almadığı için mi?

"Çiçekten haber alamadın mı?"

"Annesinin yanındaymış.."

"Peki bu gerginliğinin sebebi ne?"

"Gergin miyim?"

"Evet."

"Farkında değilim." Geçiştirilmiş bir cevap gibiydi. İstemsizce içimde garip bir his olarak, bu soruyu sordum ona.

"Eğer bir gün sadece evlenmek isteseydin, bu Çiçek olur muydu? İyi anlaşıyorsunuz."

Karan'ın adeta yüzü kasılmıştı. Bu soruyu sorma cesareti bana nasıl gelmişti ki? Bilmiyordum.

"Ne saçmalıyorsun bebeğim?"

Deme işte zalımın oğlu şöyle şeyler.

"Bilmem, ona çok değer veriyorsun. Çoğu insandan daha fazla belki."

"Benim kimse ile işim olmaz kızım. Ayrıca Çiçek benim kız kardeşim, yan gözle bakmam ona."

"Merak etmemde yanlış bir şey yok?"

Karan tehditkar bir ifade ile baktı suratıma.

"Bana böyle sorular sorarak bana ne kanıtlamaya çalıştığını anlamış değilim Aden."

"Kocam değilsin biliyorum. Ben de benim kocamsın demiyorum. Sadece merak ettim."

"Merak etme!" Bunu o kadar sert bir üslup ile söylemişti ki. Fazlası ile sinirlenmiştim. Eski Karan'a dönmüştü işte. Sinir bozucu yabani.

Elimi göğsüme bastırdım. Onun tabiri ile küsmüş gibi duruyordum. Evden çıkmış, onun evinin kapısına doğru yürüyorduk.

"Karan aradı, neredesiniz diye sordu. İstanbul'a geri döndüğümüzü söyledim. Giderken, Yavuz ile konuştur Aden'i demişti." Dedi tepkimi ölçmek için. İstemiyordum konuşmak falan. Öz abim sayesinde tanıştığım bu adam sadece bana tek liman olabilirmiş gibi geliyordu.

Karan ile içeri girmiştik.

"Odanı düzeltirsin. Ben de bir şeyler sipariş edeyim. Ne istiyorsun? Pizza, hamburger?"

Sanki bu soruyu bekliyormuş gibi gözlerim parıldamıştı.

"Çiğköfte. Ama etsiz..."

Karan yüzünü buruşturdu. "Etsiz çiğköfte mi olur gülüm?"

"Sana ne, benim canım öyle istiyor."

"Senin dilin fazla açıldı. Canın dayak mı istiyor kızım?"

Sesi alaycıydı. Ona göz ucuyla bakıp saçımı savurdum. Alayla gülmeyi de ihmal etmemiştim.

"Beni sizler var ettiniz..." Yaptığım harekete güldü. Ardından internetten bakarak bir çiğköfte numarası buldu.

Fakat ben hemen onu durdurup benim çalıştığım yerden söylemesini istedim. Orası cidden çok iyi yapıyordu. O da kabul etmişti. İkimize de söylemişti.

YABANİ (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin