* Kurgu ve isimler değiştirildi.
"Bazen evler, sadece dört duvar olmaz."
Kadın küçücüktü fakat adamın kalbinde adamdan bile daha daha büyük bir yer kaplamıştı.
Bunu kabul edemiyordu adam. Kırıyordu döküyordu ama bunu kabul edecek kadar cesareti yok...
Alex'in alaycı gülüşü ile kendimi zorlasam da gülmeye, aslında bakışlarım her taraftaydı. Belki beni takip eden birini bulurum da, bu paranoyak düşünce kaybolur gider. Ama olmuyordu. Dünden bu yana hep korku içerisindeydim ama Çiçek de en az korku içerisindeydii.
"Sorma Alex. Boş bir amfi bulayım da anlatırım."
Alex kaşları çatılarak kafa sallarken, güvenliklerden biri adımı seslendi. Yavaşça o tarafa çevirmiştim bakışlarımı.
"Bizi içeri almıyorlar, ne yapalım Aden hanım.." Sanki dilim tutulmuş gibi, ne diyeceğimi bilemez bir hale bürünmüşken Çiçek araya girdi.
"Buraya elini kolunu sallayarak giremezler abi. Sorun yok. Dışarıda bekleyebilirsiniz."
Adamlar kafa sallarken, biz yavaşça içeriye doğru yürümüştük.
O anda telefonumun çalması ile afalladım. Karan arıyordu. Hemen açmıştım telefonu, ama içimden nedensiz bir ağlama hissi patlak vermişti.
"Günaydın!"
"Günaydın..." Sesimin kırgın olmasına ben bile şaşırırken, Karan uzun süre konuşmadı.
"Küstük mü yavrum?"
"Yooo, niye küselim, çocuk muyuz biz?" Aslında bakılırsa küsmüştüm. Evet.
Karan'ın yorgun bir sesle gülmesi ile yüzümde hafif bir gülümseme oluşmuştu. Alex ve Bahar yanımdan sessizce gitmişlerdi. Sonra mesaj atarlardı hangi amfide olduklarını.
"Dün yine karakoldaki bankta uyudum. Sırtım çok ağrıyor."
"Yanımda kalsaydın sırt ağrın olmazdı."
"Doğru koynun da göğüslerin de yastık olarak kullanmak için fazla rahat." Yüzümün yandığını hissederken, Karan güldü kısık bir şekilde. Gözlerimi devirmiştim. Ne kadar gıcık bir adamdı ya bu?
"Gelecek misin bugün?"
"Gelmezsem üzülür müsün?"
"Alıştım artık bu gidişlere. O yüzden bir şey demiyorum."
Sadece, uzun bir süre Karan'ın sesini duydum. Ardından konuşmaya devam etti.
"Yarın geleceğim."
"Akşam sekizden sonra beni bulamazsın bu arada Karan, Melek teyzenin lansmanına gideceğiz."
"Hala aynı mevzu mu yavrum?"
"Çiçek bana bir sürü yardım etti. O ve annesinin basit bir isteğini reddetmek istemiyorum."
