Ψ Case ▲

384 69 38
                                    

«Dava»

Öğle saatleriydi. Rüzgar kuvvetle savruluyor, ağaç yaprakları hışırdıyordu. Nemesis siyah sarayın balkonundan dışarıya bakarken derin bir nefesi serin havaya bıraktı.

Gökte süzülen kızıl bir kuzgunun kendisine doğru yaklaştığını görünce kolunu kaldırdı. Kuzgun, Nemesis'in koluna kondu. Nemesis onun ayağına bağlanmış parşomeni aldı ve okumaya başladı.

Anne, dayı, Jimtet, çocuklar... Sonunda vakit geldi. Firavun Jinhetit sizi Mısır'a davet ediyor. Khafra denen soysuzdan babamın intikamını almak için gereken zemini hazırlamış. Ne zaman hazırsanız yola çıkın. Hepinizi bekliyor olacağım.”

-Naiya”

İçini yeni bir heyecan bürüyen Nemesis, haber vermek için diğerlerinin yanına gitti ve mektupta yazanları okudu.

"Ne? Sahiden mi?!" diyerek oturduğu koltuktan ayağa fırladı Jimtet. "Sonunda o şerefsizden babamın intikamını alabileceğiz yani!"

"Sonunda..." dedi Nemesis yumruğunu sıkarak. "Ona cehennem neymiş göstereceğim."

"Ne zaman yola çıkıyoruz?" dedi Jimtet heyecanla. Jinhetit'i tekrar görebilmek için sabırsızlanıyordu.

"Ne zaman hazırsanız." dedi Nemesis.

İçeriden Rhea fırladı. "Bu sefer ben de gelebilir miyim?!"

"Ben de! Ben de!" dedi Callia. Jungreas da ona bakıp sırıtarak başını sağa sola salladı.

"Hepiniz gelebilirsiniz." dedi Nemesis başını sallayarak. "Naiya hepimizi beklediğini yazmış."

"Bu harika nir haber. Adınıza çok sevindim." dedi Medusa.

Jimtet kaşlarını kaldırarak ona baktı. "Sen de geliyorsun, değil mi?"

Medusa çekingen bir tavırla yere baktı. "Şey... Bilemiyorum. Daha Yunanistan'da bile dışarı çıkamamışken başka bir ülkeye gitmek... Akıl almaz geliyor."

"Ama yanında biz varız." dedi Rhea kolunu onun omzuna atarak. "Tabii, Mısır'daki tüm erkeklerin sana aşık olmasını engellemek için inanılmaz güzelliğini bir peçe ile örtmek gerekebilir."

Medusa kıkırdarken, Jimtet ters ters Rhea'ya bakıyordu.

"Ne var? Gerçekler." dedi Rhea omuz silkerek.

"Pekâlâ o hâlde," dedi Nemesis. "Hazırlanın. Şafakta yola çıkıyoruz."

◆◆◆

Mısır İmparatorluğuna giriş yaptıklarında Jimtet çok heyecanlıydı.  Jinhetit'i yeniden görmek için sabırsızlanıyordu ve memleketini de çok özlemişti.

Kraliyet sarayına vardıklarında, Naiya, Taenius ve Odette onları saray bahçesinde karşıladı. Etrafta Mısırlı muhafızları vardı. Odette gülümseyerek onlara el salladı.

Jimtet tanınmamak için kılık değiştirmişti. Yooniros'un hizmetkârı gibi davranıyordu. Mısır'da herkes onu ölmüş biliyordu. Eğer yaşadığı şimdi ortaya çıkarsa büyük sorunlara yol açabilirdi.

Naiya annesine ve dayısına sarıldı ama dikkat çekmemek için Jimtet'e sarılmadı, yalnızca göz kırptı. Jimtet başına geçirdiği pelerinin ve peçenin ardından gülümsedi.

"İçeriye buyurun lütfen, Firavun sizi bekliyor." dedi Jinhetit'in hizmetkârı Senmut eğilerek eliyle saray kapısını göstererek.

Nemesis üzerinde olduğu ihtişamlı siyah attan indi. Üzerindeki kan kırmızısı elbisesi göz alıcıydı. Diğerleri de atlarından indiler ve Senmut'u takip ettiler.

• Gods, Wars and Hearts Π BTS •Where stories live. Discover now