Ψ Wet Touch Ψ

1K 145 268
                                    

Hızlıca bölüm şutlayıp okuyucuları Jungshook eden Armylieber ile gecelere akma vaktii

Dikkat: Aşırı feels uyarısı, Tae biaslılar ve Taedette shipperlar kalplerini hazırlasın, olacaklardan yazar sorumlu değildir hastane masraflarınızı karşılayamam xölcşdmcmdjx

Bana Hosoek'lu fic yazan vantaem yiğidime bu bölüm ehehe ♡

(Tüm watty camiası bana Hoseok'lu fic yazana kadar durmak yok yola dewamke kcşdmcldldl)

Keyifli ve bol feels içerikli okumalar efenim~

«Islak Dokunuş»

Taenius, kanadı neredeyse tamamen iyileşmiş olsa da uzun süreliğine uçamıyordu. Daha uçta bir yerlerden vurulmuş olsaydı iyileşmesi bu kadar sürmezdi ama köküne yakın hassas bir noktadan vurulduğu için yarasının iyileşmesi vakit almıştı.

Yine de bu, deniz kıyısına gitmesine engel değildi. Nasıl olsa yıllık görevini tamamlamıştı ve meşgul olması gereken başka işler yoktu.

Odette'in onu son bıraktığı yere yürüdü. Denizin kenarındaki dev kayalıkların üstüne çıkıp, kayalıkların sonlandığı yerde oturdu ve sonsuzluğa uzanır gibi görünen ufku izledi. Ay ışığı parlaklığını hafiften dalgalı olan denizle paylaşıyordu.

Taenius başını suya doğru çevirdi. Acaba Odette şimdi uzaklarda mıydı? Onu merak etmiş miydi? Onu... Özlemiş miydi?

Sanki düşüncelerini okur gibi, suyun içinde bir kıpırtı oluştu ve Odette başını sudan çıkardı. Islak saçları geriye doğru yatık haldeydi, ay ışığı parlak teninde ışıldarken nefes kesici görünüyordu. Küçük su damlacıkları kapalı olan gözlerindeki uzun kirpiklerden yüzüne doğru süzüldü. Gözlerini yavaşça aralayıp, tepesindeki kayalıkta oturmuş olan şaşkın meleğe baktı.

Taenius büyük bir şaşkınlık içinde gecenin maviliğini içine çekmiş olan koyu gözlere bakarken istemsizce yutkundu. Gördüğü en güzel gece manzarasıydı bu.

"Kanadın nasıl?" diye sordu Odette beyazlar içindeki bedene bakarak. Ayn ışığında mükemmel gözüken tek şey kendisi değildi. Karşısındaki meleğin yüzüne vuran ay beyazlığı ve kocaman kanatların ihtişamı Odette'i bir kez daha etkisi altına almıştı.

"Ha? Şey... Daha iyi. Ama sadece kısa süreliğine uçabiliyorum, yoksa ağrı oluyor."

Odette başını salladı. "Derin bir yaraydı. Daha iyi olmana sevindim."

"Beni nasıl buldun?" diye merakla sordu Taenius kayalığın üstüne eğilerek. Sarı saçlarından bir tutam gözünün kenarına düştü.

"Bu bölgelerdeydim. Uzaklardan beyaz bir parıltı görünce, sen olduğunu düşünerek buraya yaklaştım. Yanılmamışım." dedi Odette gülümseyerek.

Taenius neşeli bir sırıtışla ellerini kayaya, çenesini de ellerinin üstüne dayadı. "Gittiğimden beri bu bölgelerde miydin?"

Odette gözlerini kırpıştırıp etrafa kaçamak bakışlar attı. "Yoo, ne alakası var..."

"İtiraf et, beni bekliyordun. Değil mi?" dedi Taenius keyifle.

• Gods, Wars and Hearts Π BTS •Where stories live. Discover now