▲ Coming Together Ψ

936 147 252
                                    

«Kavuşma»


Naiya Nefertari'ye her şeyi anlattığında üstünden büyük bir yük kalkmış gibi hissediyordu. Sonunda yaşadıklarını biriyle paylaşmak onu rahatlatmıştı.

Nefertari şaşkınca, önünde durdukları göle bakıyordu. Gözleri yeşilimsi suyun derinliklerine dalmıştı.

"Vay canına... Ortada bu kadar çok şeyin döndüğünü asla tahmin edemezdim. Bu inanılmaz."

Nefertari otruduğu yerde bacaklarını kendine çekip kollarını etrafına sardı. "Jinhetit'in yarı Yunanlı olduğu öğrenilirse her şey sarpasarar. Jimtet'i kabul etmedikleri gibi melez bir Firavun'u kabul etmezler."

Naiya omuz silkti.
"Buna onlar karar veremez. Mısır Tanrıları Jinhetit'i aralarına aldı. Gerçek kimliğini bilmelerine rağmen. Jinhetit'e Mısır'ın en yüce firavunu olacağı söylendi, bu boş bir laf olamaz. O gerçekten harika bir kral ve daha sadece birkaç ay içinde mükemmel işler başardı. Halk onun arkasından, geldiği soy yüzünden yargılanmaktansa ona sahip olduğu için şükretmeli."

Nefertari katılırcasına başını salladı. "Umarım her şey yoluna girer. Jimtet tutuklandığında gerçekten çok korktum. Onunla vedalaşamayacağım için de üzgünüm."

"Merak etme. Bir gün mutlaka tekrar bir araya geleceğiz." dedi Naiya onun omzunu sıkarak. "Seni diğer arkadaşlarımla da tanıştırmak isterdim. İçlerinden biri aynı senin gibi, ağzına geleni pat diye söyler."

Nefertari gülümseyerek ona baktı ve elini sıktı. "Dediğin gibi olmasını diliyorum."

"Hoseneith ile nasıl gidiyor?" dedi Naiya meraklı bir gülümsemeyle.

Nefertari gözlerini kırpıştırarak gökyüzüne baktı. "Şöyle böyle..."

"Nasıl yani? Bana anlatmadığın bir şey varsa fena olur bak." dedi Naiya onu dürterek.

Nefertari kıkırdadı ve utanç duygusu yanaklarını kızıllandırdı. "Ben... Onu öptüm."

"NE?!"

Naiya büyüyen gözleriyle onun karşısına geçti ve ellerini Nef'in dizlerine koydu. "Onu öptün mü?! Nasıl oldu? Anlat çabuk!"

Nef ellerini yüzüne kapattı. "O anı düşünmek bile kendimi toprağın altına sokma isteği doğuruyor." dedi boğuk çıkan sesiyle.

"Hey, hadi ama! O kadar da kötü olamaz. Anlatsana." diye ısrar etti Naiya.

Nefertari ona olayı anlattı. Onu dinlerken Naiya'nın yüzü şekilden şekile giriyordu ama çoğunlukla gülüyordu.

"Zaten ondan sonra yangın olayını gördüm. Gerisini biliyorsun." dedi Nefertari.

Naiya ellerini arkasına, çimenlerin üstüne dayadı ve gülümseyerek gökyüzüne baktı. Hava yavaş yavaş kararıyor, gökteki mavi açık tonlarını yitirip koyuluğa bırakıyordu.

"Seni seviyor. Kendisine bunu itiraf edememiş olabilir, ama öyle."

Nefertari kaşlarını kaldırarak ona baktı. "Nereden biliyorsun? Benden hoşlandığını söyledi ama aşk çok daha farklı bir şey."

• Gods, Wars and Hearts Π BTS •Where stories live. Discover now