Ψ Hyperborea Ψ

1.2K 155 534
                                    

Bölümü okumadan önce medyadaki videoyu mutlaka izleyiniz!

Keyifli okumalar~

***

Jimtet Yooniros'un evindeki uzun koridorlardan birinde gezinirken, merakla duvara asılı olan tablolara bakıyordu.

Tablolarda Yooniros'un ve aile üyelerinin portreleri vardı. Hepsinin değil elbette. Mesela Eris yoktu.

Portrelerin en sonundan bir öncesinde, Yooniros yanında dünyalar güzeli bir kız ile gülümseyerek yan yana duruyordu. Kız o kadar güzeldi ki, Jimtet uzun süre gözlerini ondan alamadı. Kahverengi saçları bir şelale gibi omuzlarına dökülüyordu, toprak rengi ışıltılı gözleri vardı. Gülümseyişi hayat doluydu. Üzerine giydiği su yeşili elbise ona çok yakışmıştı.

"Jimtet?"

Jimtet annesinin kadife sesini duyduğunda başını ona doğru çevirdi. Nemesis ona doğru yaklaştı ve az evvel Jimtet'in baktığı tabloya baktı.

"Çok güzel, değil mi?"

"Hayatımda gördüğüm en güzel kız olabilir." dedi Jimtet. "Kim o? Dayımın eski sevgilisi falan mı?" diye sordu gözlerini tekrar tabloya çevirirken.

Nemesis burukça gülümseyip başını sağa sola salladı. "Bir zamanlar onun en iyi dostuydu."

Jimtet merakla annesine baktı. "Öldü mü?"

"Hayır... Ölümden bin kat daha beter bir durumla karşı karşıya geldi." Nemesis hüzünlü bir soluk verdi ve Jimtet'e baktı.

"Bu kızın adı Medusa. İki kardeşiyle birlikte Athena'nın tapınağında yaşardı. Kendini tanrılara adamıştı. Çok iyi huylu, tatlı bir kızdı. İç güzelliği dışına da yansımıştı. Öyle güzeldi ki tanrıçalar bile onu kıskanırdı. İnsanlar onu görebilmek için tapınağın önüne toplanırdı. Medusa hep bir bakire olarak kalmak istemişti. Bu yüzden erkeklerden kaçınıyordu. Onunla dost olabilen tek erkek Yooniros oldu, çünkü Yoon ona diğer erkekler gibi aç gözlerle değil, gerçek bir arkadaş hatta kız kardeş gibi bakıyordu.

Athena da Medusa'nın güzelliğinden etkilenmişti ama onu kendisi kadar güzel ve akıllı bulmadığı için umursamıyordu. Fakat Medusa'nın güzelliği başka tanrıların da dikkatini çekmeye başladı. Özellikle Poseidon'un. Denizler Tanrısı, Medusa'ya kafayı takmıştı. Onu düşünmeden duramıyordu.

Medusa'yı görür görmez ona aşık olmuştu fakat bir ölümlüye aşık olması sebebiyle küçümsenmekten korktuğu için hislerini gizledi. Ama bu uzun sürmedi. Birkaç defa Medusa'ya yanaşmaya çalıştı fakat Medusa onu hep reddetti. En sonunda tutkusuna ve lanet olası aletine hakim olamayan Poseidon, Athena'nın tapınağında Medusa'ya tecavüz etti."

Jimtet aniden içinde alevlenen öfkeyle kaşlarını çattı. Nemesis anlatmaya devam etti.

"Medusa harap olmuş bir halde tapınakta kalmaya devam etti. Athena bu olayı öğrenince büyük bir kıskançlık ve öfke duydu, aşağılanmış hissetti. Fakat acısını yanlış kişilerden çıkardı. Medusa'yı ve kız kardeşlerini Gorgonlar denen korkunç yaratıklara dönüştürdü. Medusanın güzel saç telleri yılanlara, bacakları devasa bir kuyruğa dönüştü. Athena bununla da yetinmeyip, bir daha hiçbir erkek Medusa'ya bakamasın diye ona baktığı kişiyi taşa çevirme lanetini verdi. Sonra Medusa yeraltına, Hyperborea'ya sürgün edildi.

Bu olaylar yaşandığında Yooniros uzaklardaydı. Geri dönüp her şeyi öğrendiğinde büyük bir öfkeye kapıldı, dostuna yapılan şey onu öyle hiddetlendirdi ki Poseidon'u ve Athena'yı uyku ve kâbus lanetine sokmaya karar verdi. Öyle de yaptı. Zeus, kardeşine ve kızına yapılan bu şeye çok öfkelendi ve Yooniros'un peşine düştü. Fakat Yooniros Nyx'in sarayına girince, annemiz Nyx'in gazabından korkan Zeus bir şey yapamadan geri döndü. Onlarca tanrının yardımıyla, Poseidon ve Athena uyku ve kâbus lanetinden zorlukla kurtuldular. Fakat Yooniros'a karşılık vermediler çünkü annemizin öfkesini üstlerine çekmekten korktular."

• Gods, Wars and Hearts Π BTS •Kde žijí příběhy. Začni objevovat