İtbarak Savaşı

116 9 5
                                    


Tek bölümlük hikayelerdir. 

*-*-*-*

Oğuz Han'ın soyunu bitirmeyi amaçladığı İtbarak kavminin tekrardan Türk yurduna gelmesi ortalığı yangın alevine çevirmişti. Tuzağa düşmeler, oyunlar, yaşananların ardından İtbarak kavmini yenen Türkler Gök Saray'a geri dönüyordu. En başta Alpagu, Temur, Batuga, Saltuk hep birlikte saraya geri dönüyorlardı. Hepsi çok yorgundu. Vera, Mei Jin, Çolpan ve Akkız Gök Saray'da bekliyorlardı. 4 ateş hattının yan yana durduğu nadir sahnelerden biriydi. Beyler atlarından indiğinde kadınlar eşlerine doğru adım attı. 

Akkız ve Batuga ise asker selamı ile birbirine sarıldılar. Saltuk, Çolpan'ın gözünün içine bakarak başını salladı. Herkesin önünde yapamayacaklarını bilirdi, en nihayetinde o Dağ hanıydı, bir Dağ'ı kalmamış olsa da... Çolpan'ın gözleri dolu dolu olmaya başladığında Saltuk neyin ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. İyiyim demeye çalıştı sessizce ama Çolpan herkesin içinde tüm Gök Saray'ın önünde Saltuk'a sarıldı. Tüm gözler üzerine döndüğünde herkes donmuştu. Saltuk için zamanda durmuştu. Çolpan sıkı sıkı sarılıp nefesini düzenlemeye çalışıyordu. Saltuk'un omzuna kafasını gömmüştü. Saltuk donmuş sadece bakıyordu. 

"Sarılmayacak mısın, Gök Yasavulu?" 

Saltuk o an bunun bir hayal olmadığını fark etti. Çolpan'a öyle sardı ki, yıllar boyu bu anı beklemişti. Çolpan onu hiçbir zaman bulunduğu konum sebebiyle reddetmişti, her daim önceliği ailesi ve intikamı olmuştu. Fakat içten içe üzülüyordu Saltuk. Kendini ona denk görmüyordu ve herkesin içinde attığı bu adım Saltuk için en büyük adımdı.

Alpagu'nun sesi ile ikisi başını kaldırdı. "Saltuk, Çolpan." İkisi de Alpagu'ya döndü. "Benimle gelin." Herkes şaşkındı ama Akkız ve Batuga bıyık altından gülüyordu. Çolpan ve Saltuk birlikte yürümeye başladılar. İlk kez uzun süre yan yana yürüyorlardı, savaş sebebi ile iletişime geçmekte zorlanmışlardı. Akkız ve Çolpan'ın son yaşanan tuzaktan sonra sarayda kalması ve Gök ordayı koruma görevi verilmişti.

Alpagu'nun karşısına geçtiklerinde "Ne zamandır birliktesiniz?" sorusu geldi. Bekledikleri bir soruydu. Saltuk başı dik bir şekilde "16 bahardır." Cevabı verdi. Alpagu'dan klasik bir Hığh sesi çıktı.

 "16 bahar. Batuga'nın boynuna yay kirişi geçirdiğimden beri öyle mi? Bana ihanet mi edersin Saltuk?"

"Bağlılığım hem Gök'e hem de Çolpan'adır."

Çolpan gözlerini Saltuk'tan ayırmıyordu. Tıpkı yeğeni ve Akkız'ın yargılandığı gün tekrarlanıyormuş gibi hissediyordu. 

 "Bir Dağ hanı olarak herkesin içinde Saltuk'a sarıldın. Tasarrufun nedir, Çolpan Han?"

"Saltuk beg ile yakında bir toy kurmaktır, Alpagu Han." Saltuk, Çolpan'a doğru baktığında ona bakmadığını gördü. Alpagu'ya bakıyor, başı dik ve gururluydu. 26 senedir hayalini kurduğu cümleyi Çolpan Alpagu'ya söylüyordu. Fikrini almadığı için kızamayacaktı çünkü fikri belliydi. Saltuk kendini gülümserken buldu. Alpagu tekrar hığh dedi.

"Gök Yasavuluna sorulsun, bu toyu ister mi?"

"Sizin ve Tılsım Hatun'un toyundan beri ister."

Alpagu ayağa kalktı. "O zaman, Gök Saray'da toy vardır. Tüm boy beglerine haber salınsın!" Çolpan ve Saltuk birbirine baktı, Alpagu odadan çıktığında Saltuk

 "Yıllar boyu kurmak istediğim cümleleri sen söyledin, hatun." Dedi.

Çolpan hınzır bir gülümse ile Saltuk'a yaklaştı. Yanaklarını tuttu. "O yıllar boyu ben sana bunu söylemek istedim ama her şey bitti, Saltuk. Bundan sonra sadece sen varsın." Saltuk Çolpan'ın alnını öptü ve bir süre öyle kaldılar...

Çolpan ve SaltukWhere stories live. Discover now