Kaçırma -2

73 7 14
                                    

"Kalkasın, Saltuk beg." diyen Çolpan. Uyanmayan Saltuk'u ayakları ile dürtmeye başlamıştı, tekmelemek istemiyordu adamı ama biraz daha uyanmasa tekmelemeye başlayacaktı. "Çol – pan." Dedi Saltuk. "Sonunda adımı sayıklayabildin." Çolpan'ın mırıltısı Saltuk'u güldürdü. Sonra bir anda bağlanmış şekilde olduğunu hatırladı. Kollarını ipten çekmeye çalıştı. "Çözesin beni Çolpan."

Çolpan eğildi ve sevdiği ile yüz yüze hizaya geldi. "Bir şartım vardır." Saltuk kafasını geriye atmış o aşık olduğu gözlere bakarken konuştu. "Nedir şartın, Çolpan han?"

"Yanımda kalacaksın." Çolpan kendini yine Saltuk'un saçındaki boncuğa dokunurken buldu. Saltuk hala daha mesafeli şekilde bakıyordu sevdiğine. Çolpan yüzünü yüzüne yaklaştırdı. Saltuk biliyordu ki, biraz sonra akışına kapılacaktı. "Batuga'yı yalnız bırakamam, Çolpan. Ben sadece seni sevdiğimden değil, küçücük çocuğa yay kirişi geçiren bu adalete karşı çıktım. Bırak, zamanında olamadığım o çocuğun yanında olayım." Çolpan dolan gözlerini itebilmek için gözlerini kırpıştırdı. "O çocukta, beni seven de yanımda olursa adalete karşı durabiliriz."

"Senin adalet dediğin Balamir ile yan yana durmak!" Saltuk yine o küs ve nefret içeren gözlerle Çolpan'a bakarken buldu kendini. Çolpan gözlerini devirdi. "Tek derdinin Balamir olması beni güldürüyor. Seni Gök Yasavulusun diye değil, Dağ Han'ının sevdiğisin diye yanımda olduğunu unutmayasın." Çolpan gözlerinin içine kadar ulaşan o gülümsemesi ile sevdiğine baktı.

"Aydı, benimle gelesin ve yanımdan ayrılmayasın." Gözlerini Saltuk'a dikmişti. "Balamir ne zaman gider?" dedi Saltuk o gözlere baktıkça direnmeyi unutmamak için konuşuvermişti. Çolpan derin bir nefes aldı. "İki gün sonra gider derim, işbirliği yapmam gerekti, yaptım. Sana da, yeğenime de hesap verecek değilim. İmdi de, yanımda isterim sizi."

"Ve yaparsın öyle mi, Çolpan han?"

"Öyledir, Saltuk. Başka sormak istediğin var mıdır?"

"Sana olan sevdama güvenirsin, beni yine hiç düşünmeden çiğnersin." Kırık bir sesle konuşmuştu Saltuk. "Sen de bir kez, benim sana olan sevdama güvensen."

"Güvenmem mi sanarsın?"

"Güvenirsen neden yanımda durmazsın?"

"Yanlış yollardan gidersin. Durduramam seni." Çolpan sevdiğinin yanına çöktü ve adamın omzuna kafasını koydu. "Durdurmak için yanımda olman gerekmez mi?" Saltuk ufakta olsa gülümsediğinde Çolpan'da gülümserken buldu kendini. "Benimle baş etmek zordur, değil mi?" Saltuk Çolpan'ın bu sorusuna ne cevap vermesi gerektiğini bilmese de başını ufak ufak salladı onaylayarak. "O zaman yanımdan ayrılma."

"Ne sıfatla?"

"Ne? Ne sıfatı?"

"Yanından ayrılmamı istemiyorsun, ben de sana hangi sıfatla yanında durmam gerektiğini soruyorum."

"Şansını zorluyorsun, gök yasavulu."

"Sen de beni hep zorlarsın, Dağ hanı. Benim itirazım yoktur ama bu duruma."

"İtirazın olmamış haline bak, Saltuk." Çolpan adamın ellerine uzandı. "İpleri çözerim ama yanımdan ayrılma." Saltuk Çolpan'ın yüzüne yaklaştırdı yüzünü. "Sen bu ellerimdeki ipi söksen de, kalbimde sana bağlı olan ip hep sana geliyor zaten hatun." Saltuk dudaklarını yavaşça dağ hanı ile buluşturdu. Yavaş ama kendinden emin öpüyordu kadını. Nefeslenmek için kadının boynuna gitti. Bağlı elleri engel olsa da kadının üstüne doğru gitmeye çalışıyordu. Çolpan adamın omuzlarından tuttu ve yere oturtturdu, minik bir öpücük kondurup. "Dağ hanının işi vardır. Anladım, gün içinde yan yana durursak duramayacağız."

Çolpan ve SaltukWhere stories live. Discover now