Çapulcu Bike - 4

36 3 23
                                    


Çolpan Gök Saray'a doğru atını sürerken çok heyecanlıydı. Sevdiceğini görecekti. Bir dolunaydır, gizli gizli mektuplaşmaktan başka bir şey yapamazlardı. Her şahinin geldiğini görünce nasıl koşardı şahine bilinmezdi, babası Toygar han bir şeyler olduğundan şüphelense de abla kandaş arasında konuşmalar geçtiğini düşünerek içini ferahlatırdı. Ah bir bilseydi, güzeller güzeli bikesi Çolpan'ı, dağın hanı olacak kızı bir gök alpi ile mektuplaşır çıldırırdı.

Gök Saray'a yaklaştığı vakit bir atın onu beklediğini gördü. Yanındakilere şöyle bir bakıp atın yanına geçtiğinde Saltuk'u gördü. "Alpagu han, Gök Saray'a girmeden sizinle etrafı gezmemi istedi dağ bikesi. Haliniz var ise gezelim isterim." Çolpan yanındaki alplere saraya girmesini işaret etti, resmi bir şekilde Saltuk ile yan yana atlarını sürdüler ormanın içine. Gök Saray'ın en uç noktasında korumaların çok az uğradığı bir dağ yamacında olan ormanlık alana girdiler. Epeyce ilerledikten sonra küçük bir baraka göründüğünde Çolpan gülümsedi.

"Alpagu hanın emri midir bu baraka?"

Saltuk gülerek baktı kadına. "Gönlümün hanıyla vakit geçirmek için yaptığım barakadır." Atından inip kadının atını tuttu. Kadın attan inerken yardım etmeye çalışsa da kadın elini ittirdi adamın. "Sen gök sarayda dolanırken ben dağda atın üstünde doğmuşum, gerek yoktur bana böyle yardım edesin." Saltuk kadının bu tavrının içgüdüsel bir koruma olduğunun farkında olarak gülümsedi. Çok büyük olmayan barakaya girdiklerinde en azından onları kimsenin görmeyeceği ferah bir alan ve minderlerin olduğunu gördü Çolpan. Yavaşça çöktü minderlere. Yorulmuştu.

"Ay tepeye çıkmadan saraya dönmek gerek." Dedi Saltuk. "Onu ay tepeye çıkınca düşünürüz gök alpi."

"Bana gök alpi demesen..."

"Ne derim istersin?"

"Saltuk alp... ya da Saltuk?"

"Saltuk alp ya da Saltuk dememi istersin." Adam başını salladı. "Öyle desem bile, bana Çolpan demene izin veremem." Anlayışla gülümsedi adam ve yanına çöktü kadının. Bir süre sonra kadın gözlerini kapatarak adamın göğsüne yasladı başını. O sırada gördü Saltuk, geyikli tokası saçındaydı kadının. İstemsizce elleri kadının saçlarına doğru gitti. Saçlarını okşamaya devam ederken Çolpan bir anda başını kaldırıp adamın dibinde durmaya başladı. Gözlerinin içine bakıyordu en derinden ve yakından. "Ne yaparsın Çolpan...?"

"Çolpan bikeye ne oldu?"

"Güneş bu kadar yakınken konumları unuturum."

"Madem benim kim olduğumu unutursun. İsmimi unutursun. Neden durursun?"

Saltuk gözlerini kırptı birkaç dakika. Ne demek isterdi şimdi bu kadın? Anladığı şey olduğundan emin olamadığı için yutkundu. Elleri istemsizce saçından kadının yanağına geçti. Başını az daha eğse kadının dudaklarına değecekti. Tekrar yutkunduğunda korkarak sordu. "Durmazsam güneşin yakmasından korkarım."

Çolpan dudaklarını adamın dudakları ile buluşturmadan önce fısıldadı. "Belki de bu güneş ısıtır seni..." Saltuk ilk birkaç dakika acemi dudakların şoku içindeydi. Kadın geri çekilmeden diğer elini de kadının beline sarıp öpmeye başladığında ikisi de içlerindeki ateşin yandığını biliyordu. Bir süre sonra soluklandılar Çolpan kafasını adamın omzuna gömmüştü. Saltuk gülümsedi.

"Şimdi Çolpan dememin cezası nedir dağ bikesi?" Başını kaldırdı kadın tekrardan.

"Cezanı ben belirlerim. Beni en keyiflendirecek şey bulmalıyım." O sırada Saltuk kadının saçlarını okşuyordu, yine dip dibeydiler. "Hmmm. Buldum." dedi kadın. "Bu güneşi tekrar ısıtman."

Saltuk'un beklediği hamle geldiği için kadını bu sefer istekle ve daha sert bir şekilde öpmeye başladı. Arzusunu tüm gücüyle hissettirdi kadına. Barakanın duvarı ve minderi arasında kalmıştı Çolpan. İşin nereye gideceğini pek düşünemiyordu, ısrarcı dudaklardan aklına hiçbir şey gelmiyordu. Adam hızlıca geri çekilip kadının yan tarafına dönerek oturdu. Soluklanıyordu. Nefes nefese kalmıştı.

"Çolpan... Seni çok severim, bilirsin değil mi?" Kadına doğru döndürdü başını ve tekrar hareketlendi kadına doğru. "Çolpan dedim, güneşi ısıtmam gerek. Cezam belli." Bu sefer kadını öperken kadının küçük bedenini kucağına aldı ve barakaya doğru yaslandı. Böylece kadına belirli bir alan açmış ve hakimiyet kurmasına izin vermişti. Bilirdi, dağ bikesi hakimiyet kuramazsa bir yerden sonra saldırırdı. Hırçınlığını hep görmüştü. Saltuk bu hırçınlığın öznesi olmayı isterdi elbet ama ani bir şekilde öznesi olursa ne yapacağını bilemezdi. Kadına alan açardı. Çolpan adamın kucağındayken bir ara adamın omzuna doğru başını koyup gülmeye başladı.

"Ne oldu dağ bikesi?"

O sırada Çolpan adamın başına kollarını sarmış ve dudaklarını yanaştırmıştı. "Bu kadar ısıtacağını düşünmemiştim, bir de cezanı böyle kullanacağını." Sonra yavaşça dudağını öptü adamın. "Hoşuma gitti." Tekrar bir öpücük kondurdu adama. Çolpan ilk kez derin bir şekilde öpüşmeyi kendi başlatmıştı. Saltuk kontrolü ona vermişti. Yavaş ara ara hızlı ama kendinden emin bir öpüşle adamın üst dudağını dişledi. Saltuk gözlerini açmış bir şekilde kadına bakarken kadın yavaşça ayağa kalktı.

"Aydı, dönelim. Bizi beklerler."

Atlarına binerken kadın Saltuk'a sordu. "Bizim için mi yaptın?"

Gülümseyerek başını salladı Saltuk. "Bizim için. Bizim demek bile içimi yumuşatır." Dudaklarını yaladı o sırada. Çolpan adamın bu hareketine güldü. "O zaman sakin olasın, saraya döndüğümüzde Deniz Tegin'de orada olacak."

Çolpan atını öne doğru sürüp hızlıca saraya doğru gitmeye başladı. Saltuk bir süre sonra hırsla atını kadının yanına doğru sürdü. "Ne dersin sen, Deniz tegin mi?"

Başını salladı Çolpan atını yavaşlatarak. "Kıskanmayasın işte."

"Sarılmazsan kıskanmam."

"Sarılırım, o benim çocukluk arkadaşım."

"O vakit ben de, çocukluk arkadaşım diye Yibek'e sarılırım."

"Yibek?" Atını durdurdu Çolpan. "Vera'nın Yibek?"

Başını salladı adam. "O elini kırarım." Dedi hırsla genç kadın.

"Ben de Deniz teginin ok toyunda kafasını kırarım."

İkisi de bir süre birbirlerine sinirle bakıp atlarını Gök Saray'a sürdüler. İki genç aşık hem çok tutkulu hem kıskanç hem de öfkeliydi. Tutku, kıskanç ve öfkenin bu kadar yoğun olduğu günün akşamı nasıl geçecekti bilinmezdi fakat Gök Saray'ı bir fırtına bekliyordu. Bir ülker fırtınası...

Çolpan ve SaltukWhere stories live. Discover now