Modern Saltuk ve Çolpan // Mor Çiçek-4

44 6 25
                                    


Vera hastanedeyken Alpagu tamamen dikkatini ona vermişti. Kutlama ile ilgili çıkan haberlerle Çolpan ilgilenmişti. Tılsım ise gün geçtikçe sakinleşmişti. Çolpan yanındayken bir magazin haberi patladı. Evren koşarak içeri girdi ve ekrandan Susmazsam Olmaz programını açmıştı.

"Aaaaa Tılsım Dağ Gök'ü anlayabiliyorum. Evli erkeklere bu düşkünlük nedir? Evli erkeklere giden kadınlar uzak durun milletin kocasından!" Tılsım gözlerini açmış ekrana bakıyordu. Tılsım ve Alpagu'nun bir sabah programında ne işi vardı. Çolpan ekranın sesini daha çok açınca kutlamada düşen Vera bağlantısını Tılsım ile kurmuşlardı.

"Hayır!" diye bağırdı Tılsım. "Magazine düşmüş olamayız."

Çolpan dudaklarını dişledi. Şimdi ne yapacağını bilmiyordu. Ortadaki kel adam bir anda kulaklıktan gelen bilgiyle "Bir dakika." Dedi. "Çok önemli bir bilgi geldi."

Dudakları şiş kadın "Aaaa, ne haberi? Tılsım hanım bize bağlanabilirsiniz bu arada."

Köşedeki fesat sunucu kadın ise mimiklerini ekrana yansıtarak abartılı konuşmaya başladı. "Tabii, Vera hanım ve Alpagu beyde bağlanabilir. Onların da söz hakkı var." Tılsım tam o sırada çalmaya başlayan telefonlara kafasını çevirmişken kel adam herkesi donduracak bir bilgi verdi. "Son dakika bilgisini paylaşıyorum. Sezen ve Birgül evet dikkatinizi verin. İnanılmaz şeyler oluyor. Vera'nın Alpagu'dan bir de çocuğu varmış. Adı Kaya'ymış."

Salonda kocaman bir sessizlik vardı. Evren gelen telefon görüşmesi ile odadan çıkmıştı. Batuga annesine baktı. "Kardeşim mi varmış anne?" Tılsım ne diyeceğini bilemez şekilde koltuğa çöktü. Çolpan elini yüzüne getirmiş saçlarını çekmeye başlamıştı. Hemen kendini sakinleştirip Tılsım'a destek olmalıydı. Çalan telefonlar arasında Çolpan'ın da telefonu vardı. Magazinden gazeteciler tek tek arıyordu. Evren telefon görüşmesini bitirip içeri gelmişti.

"Toygar bey, telefonlara asla çıkmamanızı söyledi. Tılsım ve Çolpan hanım hemen ayrılmanız gerekiyor. Babanız dağ evine geçmenizi istedi."

Tılsım yine sessizlikle boyun eğmişti. Çolpan ise Evren'e döndü. "Benim bir ajansım var. Dağ evine gidemem." Batuga ise köşeden teyzesi ve annesine bakıyordu. "Toygar beyin dediklerini yapın, Çolpan hanım." Dedi tekrardan Evren. "Toygar beyine söyle. Ben onun kölesi değilim."

Evren arkadan çıkan Çolpan'a bakarken derin bir nefes aldı ve Toygar'a haber verdi. Tılsım ve Batuga ise evden çıkmak için hazırlık yapmaya başlamışlardı. Çolpan arabasına binip hızlıca kendine daha önceden ayarladığı eve sürdü. Üstünü değiştirdikten sonra ajansa geçmesi gerektiğini biliyordu. Ajansta yürürken herkes ona bakıyordu. Çok dikkatli bir şekilde Tilbe ise Çolpan'ın arkasından yürüyordu. "Çolpan, Tutkun ajansa gelmişti. Aradım ama açmadın." Odanın kapısına gelmeden konuşmuştu. Başını salladı Çolpan. Kapısını açtı ve Tutkun'u gördü. Sanki hiçbir şey olmamış gibi "Hoş geldin canım." dedi. "Bahsettiğiniz iş için acele etmek istedim. Dün rüyamda gördüm, bu işte olmam gerekiyor. Çolpan hanım, sizinle devam etmek istiyorum." Başını salladı Çolpan güne kötü başlamış olsa da işleri yolunda gidiyordu. İyi bir oyuncunun menajeri olmuştu bile artık. Sektördeki tüm arkadaşları onun dönmesini bekliyordu zaten, artık işini kurmuş ve büyütecekti. İşleri temize çekmek için ne gerekiyorsa onu yapacaktı. Günü güzel bitirdiğinde babasının aradığını gördü. Kötü bitmesi için bir sebep işte diye düşündü.

"İşlerine gitmekte haklısın ama babana karşı gelme de değil. Saltuk seni gelip alacak. İtiraz etme. Konuşmamız gereken şeyler var."

"Dağ evine gelemem."

Çolpan ve SaltukWhere stories live. Discover now