Çolpan ve Saltuk - Çapulcu Bike 5

47 3 34
                                    

Çolpan ve Saltuk Gök Saray'a girdiklerinde Çolpan hızlıca kandaşının yanına doğru koştu, adama bakmamıştı bile. O sırada Tılsım'ın gök tahtında olduğunu duydu. Çolpan hızlıca üstünü toparlayıp taht alanına doğru gitti. Kandaşını gördüğünde sıcacık bir şekilde gülümsedi, o sırada fark etti arkadaşı Deniz'i. Alpagu'ya selam verdikten sonra Deniz'in yanına gitti ve sıkıca sarıldılar birbirlerine. Deniz tegin fısıldadı kadının kulağına.

"İpek yolundan hediyeni getirdim."

Biraz geri çekildiğinde heyecanla konuştu Çolpan. "Bahsettiğim ipeği de aldın mı?" Hala birbirlerinden tam olarak ayrılmış değillerdi. Saltuk girdi o an, adamın eli kadının belindeydi. Hafif gözlerinin seyreldiğini fark etti Çolpan adamın. Bu durumu görünce geri çekildi Çolpan hızlıca ama çok geçti. Saltuk hanına selam verip köşede durmaya başladı. Gözlerini Gök Saray'ın tepelerine dikmiş bakıyordu. Aklından geçenleri kimse tahmin edemezdi. Kendi bile tahmin edemiyordu. Odaya girdiğinden beri tekrar yerini yurdunu anlamıştı.

O gök sarayın bir alpiydi, Çolpan'da dağın bikesi, varisi... Tıpkı Deniz tegin gibi... Daha fazla şey düşünmesine gerek yoktu, incinmişti. O sırada Danış Ata girdi ve Alpagu'nun yanına doğru geçti. Her an bir emir gelebilirdi. Kendini hazırlamalıydı Saltuk. Ayrıyetten bir görevi daha vardı, Çolpan'ı takip etmek, gölgesi olmak özellikle de bu saraydayken.

Çolpan adama her ne kadar Deniz gelecek dese de yine ondan fersah fersah uzaklaştığının farkındaydı. Derin bir nefes aldı. Deniz tegin ise o arada "istediğin deniz mavisi ipeği aldım." Deyiverdi. Tılsım yavaşça onlara yaklaştı. "Bana ne getirdin ipek yolundan?"

"Biricik Gök Hatun'u Tılsım'a en sevdiği kolyeyi getirdim."

Tılsım ve Çolpan birbirlerine baktı. O sırada Alpagu'da karıştı aralarına. "Ne almışsın Tılsım hatuna Deniz tegin gösteresin?"

"Küçükken çok severdi bizim obaya geldiklerinde suyun şekillerine bayılırdı. Ona suyu andıran bir kolye aldım hanım. İzninizle." Deyip gösterdi. Su gibi bir kolye almıştı Tılsım gülümsedi ve Deniz Tegin'in omzuna dokundu. "Alkışlar olsun sana Deniz. Unutmamışsın." Deniz tegin gülümsediğinde Saltuk'un içi daha da kötü oluyordu.

O sırada Vera tüm ihtişamıyla içeri girdi, yardımcısı Yibek ile. Vera Alpagu'nun yanında yerini alırken Yibek ise Saltuk'un yanında yer aldı. Çolpan o sırada Yibek ve Saltuk'a ufak bir bakış atmıştı, Saltuk o bakışı yakaladıktan sonra Yibek'e döndü. Herkes kendi arasında sohbet ederken Saltuk'ta Yibek ile sohbete başlamıştı. Yibek yandan bir bakış atsa da Saltuk'un konuşmasına katıldı.

Çolpan hafif hafif bakışlarını Deniz teginden çekip Saltuk'a kaydırıyordu. Bir fırtına istiyordu bu adam. Gözleri seyriyordu ve bir şey yapmaktan çekiniyordu. Göz göze geldiklerinde Çolpan hafif kafası ile dışarıyı işaret etti. Deniz o sırada keskin bakışlarla Çolpan'ın hareketindeki imayı gördü ve gözünün ucundaki adamı gördü. Gülmemek için kendini zor tutuyordu. Dağ'ın deli bikesi, çocukluğundaki yaramazlık arkadaşı bir gök alpine mi tutulmuştu? Alpagu ve Tılsım yerlerine geçerken Çolpan'ın kolundan tuttu Deniz. "Gök alpine dışarıyı işaret etmek nedir dağ bikesi?"

"Kes."

Deniz teginin gözleri Çolpan'ın üzerinden Saltuk'a kaydı. İkisi de birbirinden inatçı olduğunu görmüştü tegin. "Baya da güzel bir parça seçmişsin." Çolpan'ın aniden gözleri büyüdü ve teginin karnına bir yumruk attı. "Uzak durasın, Saltuk'tan." Minik bir gülüş attı adam. "E önce kim kaparsa yarışı yapalım mı?" Çolpan sinirden Deniz'e doğru bir adım atmıştı ama Alpagu durumu fark edip önledi. "Çolpan bike ve Deniz tegin kavgalarınızı özlemişsiniz amma sarayımda kavga ettiğinizi duymak istemem."

Çolpan ve SaltukWhere stories live. Discover now