BEYLERBEYİ HAZERANİ

DİLEFRUZ ;YÜREK YAKAN GÜZEL

"Senin həsrətinlə ölür bir insan
Mənim nə yaşım var gocalmışam mən
(Senin hasretinle ölür bir insan
Benim ne yaşım var ki? yaşlanmışım ben )"

Şarkının ilk sözleri telefonun öteki ucundan bana onun yüzünü getirdi.

Hala mı Mirza ?

Çocukluğumdan beri seviyor beni ..
Hala mı ?

Şu iki yıldır son konuşmamızın ardından bir daha beni rahatsız etmemişti.Çünkü o gün çok kesin bir dille reddetmiştim.Ama şimdi yine onun sesini duyuyorum.

Mirza'nın sesi güzeldir.Annesi annemin halası oluyor babası azeri türkü .

Yani Mirza Samir Məmmədov hem bir Kürt hem de bir Azeri Türk'ü.

Karakteri çok renklidir.Urfa 'daki evleri hemen bizim yan konağımızdı.Bütün çocukluğumuz birlikte geçti sayılır.

Tabi ben biraz sorunlu bir çocuk olduğum için onun oyunlarımız benim mesafeli hayatımdan süre geliyordu.

Mesela ben bir müddet hapis olduğum odamın telli camında otururken o camın altına gelir benim söylediğim kelimeye uygun   bir şarkı söylerdi.

Sesi sayemde güzel diyebiliriz.
Onu bu topraklardan Azərbaycan'a ben sürdüm.Tek çocukluk arkadaşımı kalbine düştüğümü öğrendiğim gün bu topraklardan kovdum.

Oda gitti.Benim için gitmeyi seçti.

Ona ve aşkına saygım var .Ama keşke ben arkadaşımı kaybetmeseydim.

"Dilefruz"

Dedi şarkıyı bitirince .Kelimeyi uzatan sesindeki ince sızı acısını gösteriyor.
Bugün aynı yerden yanıyoruz.

Sustum ona nasıl evlendiğimi söyleceğim?Daha önemlisi Argeş 'le evlendiğimi ve beni öldüreceğini nasıl söyleyebilirim?

Hemen gelir .Yakmaya gelir ama Argeş ona acımaz.

'Dilefruz 'Ne demek hatırlıyor musun ?"dedi .İsteyince İstanbul Türkçesi ile konuşabiliyordu.

Hatırlıyorum ama bunları duymak istemiyorum.

"Neden yine beni arıyorsun?"dedim hemen.

"Diləfruz , yani yürek yakan güzel.
Ne olur izin verde beldene geleyim .
Bir gülüşünü görüp geri döneceğim söz."

İşte Mirza böyle zarif sever .Burası onun memleketi isterse çıkar gelir.Burda anne tarafından Mardini oğlu sayıldığı için ona  büyük bir saygı duyuluyor.

Ama o sırf ben git dedim diye yıllardır buraya ayak basmıyor.

Bütün özlemine rağmen gelmiyor.

"Gelsen üzülürsün Mirza."dedim .
Evlendiğimi öğrenirsen kahrolursun biliyorum.

"Seni görünce kışta çiçek açıyor.Nasıl üzülürüm?"

"Gelme Mirza."

"Yüreğimin sıcağı gelmeme müsade et ."

Bu sözleri söylemesin diye defalarca uyardım.Sırf böyle konuşuyor diye onu sürdüm.Ama hala aynı .

Önceleri de sorundu ama şimdi ben evliyken asla böyle konuşamaz .

"Sözlerine dikkat et !"dedim sitemle.

"Yüreğime düştün diye bana kızma ."dedi .

"Sakın beni bir daha arama .Çocukluğumuzun hatrı için açtım.Bir daha cevap vermem ."

"Efsa ...yapma .Sesine kurban olsun Mirza.Biraz daha konuş bari."

Gözlerim doldu .Argeş sesimi duymaya dayanamıyorken Mirza neler diyor.