12.12.2022 Anısına geçmiş

27.9K 1.8K 244
                                    

Şuan gece yarısını geçtik .

Tarih 12.12.202

Hazerani'ye yazdığım bölüm bir aksilikten silindi.Yeniden yazıyorum .
Sorun çıkmazsa Çarşamba gününe kadar tamamlayıp atacağım.

Ama sizlerin ve bu günün yad etmesi gereken bir geçmiş var.Ben karakterlerimi önce geçmişiyle düşünür sonra yazmaya başlarım.
Bu yüzden bazen karakter neden bunu yaptı diyerek kızdığınız yerler yazıyorum çünkü ben karakterimin geçmişini ve iç dünyasını biliyorum .

Garip gelebilir ama bunu kendimi bildim bileli yapıyorum.Yani geçmişini bilip , ağladığım insanları düşünmək ...

Hadi Geşa'yı biraz daha tanıyalım .
Tanıyalım ki anlayalım.


Mardini avlusunun da oturmuştu ;
Boran Mardini ve kirli işlerini yaptığı bir adam.

O gün Xezal Mardini yalvar yakar Gesa'yı kilitlendikleri odadan çıkarmıştı.Eren ile avlunun bir köşesinde normal bir çocuk gibi oynuyordu Geşa.

Daha doğrusu odasının penceresinden izlediği çocuklar gibi oynamaya çalışıyordu.Eren'in  attığı topu yakalamak isterken üstüne düştü.Onu mutfağın kapısının içinden gizli gizli izleyen annesi endişe ile adım attı ama Geşa keyifle ayaklandı.

Sıkı sıkı tuttuğu topa baktı,  güldü .

Sekiz yaşındaki Eren ablası düşünce korkmuş olsa da ağlamak yerine güldüğünü görünce avuçlarını oyuna devam edebilmek için belinin iki yanına yasladı.

"El yok abla .Futbol oynuyoruz ."deyip üstündeki Fenerbahçe formasını düzeltti .

Efsa'nın doğruyu yanlıştan ayırmadığı zamanların içindeydiler halâ.
Ama Eren ablasına her şeyin doğrusunu anlatmaktan hiç yorumluyordu.

Kahküllerini minik eliyle itip,topu Eren'e var gücüyle attı.Eren üstüne gelen topu karşılamak için geri geri adımlar attı , küçük göğüsünde yumuşattığı topu yere değmesine izin vermeden ayakkabısının burnu ile karşıladı.

Efsa'ın,Eren'i izlerken güneş gibi ışık saçan gözleri irileşti.El çırpıp Eren'in vuruşunu büyük buyük alkışladı.Ama Eren, babası ve arkadaşlarının masasının üstüne isabet eden o top yüzünden titremeye başlamıştı.

"Gel lan buraya !"diye bağırdı çayları yere dökülen Boran Mardini .Sözde misafirlerine rezil olmuştu .Üstüne çay sıçrayan tıknaz,kısa boylu kel adam epey sinirlenmişti.

Xezal hanım da oğlu için korkmaya başlamıştı ama Geşa'nın durumun vahamiyetini ayırt edemeyip gülüp topa koşması onu daha fazla korkutuyordu .

Çünkü Boran Efsa'nın hastalığının sebebi olmasına rağmen ,onu hoş görmek bir yana sanki ayırt edememek onu bir aptal kılıyormuşcasına kızıyor, canını yakıyordu.

Eren babasının bağırarak yeniden kendisini yanına çağırması üstüne korkarak geriye adım attı .

Eren'in korkarak geri gittiğini görünce"Gel İt!"diye bağırıp ona doğru adım attı Boran .

Xezal hanım başına gelecekleri tahmin etse de evlatları için koşarak çıktı mutfaktan.

Eren annesinin kendisine açılan kanatlarının altına girdiğinde Boran daha da öfkelendi.

Kadın korka korka baktı öfkeden delirmiş gibi bakan kocasına.Misafirleri
karısının yüzünde dolaştırdı art niyetli  gözlerini,Boran daha öfkelendi.

"Xezal !Şu iti bana getir !"

Xezal hanım başını sağa sola ağır ağır salladığında Boran yüreklerini korkudan titretecek şekilde bağırdı.

BEYLERBEYİ HAZERANİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin