DİL ARGEŞE

46.7K 2.2K 1K
                                    

(+ Uyarısı bittiğinde okumak istemeyenler için aşağı da belirtmiş olacağım.)
"Bin iki yüz.."dedi başımın tepesinden eğdiği dudakları kahküllerimi öpmeye niyetliyken aniden yüzümü yüzüne bakacak şekilde kaldırdım.Galiba kulağımda uğuldayan o cümleleri döken dilinden alacağım vardı.

Dudakları dudaklarıma çarptı.
"1284."ziyan edilmemeliydi.

Kaçmaya niyetli tüm korkuların,ona beslenen saf tutkularda kalakaldığına şahit olduğum andı.

Korkak her his şuan için  idam edilmeye layık.Ona karışıp aşkında akan kan olmaktan daha azını istemiyorum.

Bütünlesen dudaklarımızın getirisi yoğun bir sıcaklıktı.Bulunduğumuz halde 1284. öpücüğü tamamladığımızda dudaklarını dudaklarımdan kaldırmadan beni kollarının içinde döndürdü.Yüzüm bedenimle orantılı bir halde doğrulup yine dudaklarının altında yaşamla tanışırken aynı zamanda o  hırıltılı bir solukla dudaklarımı paralıyordu.
Acı ve tutkunun arasındaki köprü gibiydi.Öpüyor demek onun için fazla  zarif kalırdı .

Diğer yandan kalbimin atımları kulaklarımızı tırmalıyordu.Ölüm kalım savaşı ciddiydi.

"Abii!"

Alt dudağını ısırıp durması için çekiştirdim.Durmak yerine sırtımı yatağın olduğu tarafa doğru çevirip üstüme doğru bir adım attı.
Geriye attığım o adıma rağmen ellerimle de onu itmiştim.İtmeye çalıştım demek daha doğru olur.

Çünkü aralıksız bir şekilde kapıyı çalıp"Abii !Geşa!"diye sesleniyordu Heja.

Parmaklarımı dudaklarımızın arasına değdirip"Dur .."diye fısıldadım alt dudağının çizgisinin üstüne dudaklarımı bastırırken.

"Gider.."dedi benim aksime o kısık sesle konuşma gereği duymamıştı. Parmaklarımı indirdi.Dilinin ucunu dudaklarımın üstüne değdirip bütün bedenimin maruz kaldığı duyguların istilasına karıncalanma hissini de ekledi.

"Hayır Gitmem ."dedi Heja .

Bunu duyduğumda fal taşı gibi açılmış gözlerimi kapıya çevirdim.Duymuş.
Neyi ne kadar duyduğu içimi kemirmeye koyuldu.

Yanan dudaklarımı birbirine bastırıyorken Hazerani yandan yüzünü yüzüme ulaştırıp dudaklarıma yapıştı . Yüzüm ona döndüğünde inlememek için zoraki bir şekilde boğazımdaki yumruyu baskıladım.Ama ne kadar başardığım muammaydı.

O dudaklarımın üstüne adımı teslim ettiğinde bacaklarımın beni daha fazla taşıyamayacağını düşündüm.

Bu adam ecelim olacak.

Çekilmeye niyeti yok ,ben bıraktıkça o  ısrarla dudaklarımı öpüyordu.Yüzümü geri çekmeye yeltendiğimde dudakları çeneme düştü asla reddetmeyip maharetli diliyle nemli yüzümün tadına bakıp yeniden dudaklarıma ulaştı.

Duygularım aşk kadar köklü, tutku kadar bağnazdı.Ona esir ,ona hür.

Geniş ve oldukça sert kollarına asılı ellerim tenini çizerken ayaklarım parmak uçlarıma yükünü vermiş onun dudaklarıma eğilmiş başını taşımama yardım ediyordu .Yüküm hiç bu kadar güzel ve bu denli ağır olmamıştı.

Elleri aramıza girip  belinden düşecek gibi olan havluyu tuttuğunda dudaklarım kıvrıldı.Galiba çare buydu.Kollarını saran ellerimi kaslı gövdesinin yanlarına indirip,tenine  tırnaklarımla dokunarak  beline ulaştım.Kavrucu teninin her karışı sert ve akıl alıcı engebelerle doluydu; vücut kasları.Bu kesinlikle benim de için hiç kolay olmadı.

Ellerimi gevşemiş havluyu tutan ellerinin üstüne koyduğumda yavaşladı.Gözlerimi yavaş yavaş öpüşüyorken  araladım.

Onun harlanmış bir ateşle ellerime düşen gözlerini gördüğümde  şimdiye kadar gördüğüm en seksi halinin şuan olduğuna yemin edebilecek kıvamdaydım.Her an podyumda salınan kaslı üçgen vücutlu mankenlere taş çıkaracak gibi olurdu ama şuan soğuk  vücudu suyun ıslaklığını utandıracak terler doğuruyordu.

BEYLERBEYİ HAZERANİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin