XIV

24.7K 1.5K 165
                                    

Baran Koran;

"O sikik çocuğun kafasını gövdesinden ayırmazsam bana da Arsel demesinler!' Arselin kolundan tutup geri çekerken Polat girdi araya.

"Buğrayı hatırlıyorum ben ama, neden canını sıksın ne demiş olabilir? Bizim bilmediğimiz ne var Baran?" Gözlerimi sıkıca kapatıp aklıma gelenleri silmeye çalıştım. Yoksa güzelime verdiğim sözü unutup o çocuğun boğazına yapışırdım.

"Pezevenk Alçine 3 4 sene önce," Arsel susup saçlarını geriye attı sinirle.

"Ne yürek yemiş de aramış lan kızılımı o piç!" Herkes o cümlenin devamını kendi kafasında kurmuştu bile. Araz Uluhanın elindeki telefon yeri boylarken herkesin yüzündeki o şok ifadesi daha çok canımı yaktı.

Zamanında canımın da canını yakmışlardı.

Sakinleşmek adına ne düşünsem işe yaramadı.

"Odası nerde?" Polat karşı çıkacaktı ki Efe kolundan tuttu.

"Ben seni götüreyim. "Efe ile beraber merdivenlere ilerlemeden önce Arsele döndüm geri.

"Gel sen de hadi. "Hemen yanıma gelirken ortamda bulunan abiler umrumda değildi. Tek istediğim güzelimin yanında olmaktı.

Efenin odaya kadar eşlik etmesi ile sonunda ona kavuştum. Kocaman yatakta ufacık kalmış,kızıl güneş gibi parlayan saçları yatağa dağılmıştı. Arselin burnunu çekmesi ile kendime geldim.

"Buğra olayı-"

"Alçine odaklanmak istiyorum sadece." Arsel kafasını sallarken ikimizde yanına geçip yatağın ucuna oturduk. Efe odadan çıkmamıştı ama bir şey de dememişti. Aramızdaki arkadaşlığa saygı duyuyordu.

Daha fazla kendimi tutamadım ve eline uzandım. Soğuk ellerini ellerimle ısıtırken kalbime gelen yine o sızı ile gülümsedim.

O sızıyı bile özlemiştim.

Bir süre daha Alçini izleyip odadan çıktık. Aşağıya inerken az öncekine bakarak daha sakin ve kafam aydınlıktı.

Salonda sadece Miran ve Ali vardı. Büyük  boylar nerde diye sormayacaktın. Çünkü biliyordum ki  Buğrayı ziyâret etmeye gitmişlerdi.

"Baran, şu olayı bi anlatır mısın? Babam ve abim bir hışımla gitti evden. Ne oluyor?" Arsel koltuğa oturuken ben de ona eşlik ettim.

"Alçin den yaşca büyük Buğra. Neredeyse 30 yaşında hatta. Ona abisi gibi yaklaştığını düşünmüştük hep. Ta ki amacının farklı olduğunu anlayana kadar." Arsel sinirle parmaklarını kütletirken devam ettim ben bu sefer.

"Tacizci bir pezevenkmiş. Alçin daha liseye yeni geçmişti. Kutlama falan diyip aldı evden götürdü. Yemek yeme götürdüğü yerde Alçine abi dememesini, onun yerine başka sıfatlar kullanmasını istemiş. Alçin ne zaman rahatsız hissetse ortamda ya da birinden bizi arardı ilk. Yine öyle oldu. Sadece konuşmalarını duyuyorduk biz. O piç yemekten sonra ısrarla kendi evine götürmek istedi. Biz o zaman anladık durumu. Onlar eve geçtiğinde 5 dk  sonra biz eve daldık. " gözümün önündeki ağlamaktan kızarmış yüzü ve patlayan dudağından kan akarak bahçeye kaçan güzelimin hali canlandı. Yumruk yaptığım elimi zorla açarken yutkundum.

"Yetişmiştik ama yine de şiddet görmesini ve o psikopatın delirmiş hallerini görmesine engel olamadık." Arsel derin bir nefes alarak ayağa kalktı.

"O sözü vermeyecektik.  O piç şu an kızılımı arayamazdı hiç değilse. " Arsele sadece baktım. Çünkü haklıydı. O söz verilmeyecekti.

"Sizin sözünüz var bizim değil. "Efe nin telefonunu alıp salondan ayrılması ile Ali sessizce bir şeyler mırıldandı.

ALÇİNWhere stories live. Discover now