ALÇİN

XXX- Miran

"Uyan güzel aç gözünü," burnumun üzerindeki eli iteleyeip arkama döndüm. Ama pes etmedi bu kişi.

"dinle aşığın sözünü." belimdeki parmaklarla gülerken arkada çalan müzik devam ediyordu.

"Günaydın prensesim" tek gözüm açık Miran abime baktım.

Ne bu enerji hocam ne!

"Günaymamış daha abicim gel." kollarımı açıp yatağa davet etmeme rağmen cıklayıp yataktan çıktı.

"Bugün tamirat işi var hadi bakalım kalk." yatakta gerine gerine yuvarlanırken ne tadilatı diye düşünmeye başladım.

Harbiden ne oluyordu?

"Hadi banyoya uyuşuk!" zor bela yataktan beni kaldırıp banyoya yolladı. Elimi yüzümü yıkayıp dişlerimi fırçaladım. Biraz da saç baş düzeltip odaya döndüğümde yatağım toplu abim cam kenarında dışarıyı izliyordu.

"Ne oldu abi?" abim 32 diş gülümseyerek yanıma geldi.

"Süpriz!" beni odamdan çıkarıp kendi odasına götürdü.

Bakın net bi bok var he!

"Bugün abi kardeş günü. Kahvaltımız da buraya gelecek. Film ayarladım onu izleriz hem oyun da oynarız." onu onaylarken çoktan yatağına yatmıştım abimin.

"Bu dediklerinin hepsini yaparız ama bi 2 3 saat sonra." kafamı yastığa gömüp uyuyacaktım kaldırdı.

"Bana uyar." kendisi yatıp başımı göğsüne koyunca itiraz dahi etmedim. Direkt yapıştım valla.

"Seni çok seviyorum güzelim." kıkırdayıp boynunu öptüm.

"Ben de abim, ben de."

©©©©©©©©©©©©©©©©©©

"Yok artık abi!" odamda artık bi pencere yoktu.

Doğru duydunuz resmen odamda pencere yok!

"Ne oldu güzelim? Hem gayet güzel bence burası baksana." pencereyi demirliklerle kapatıp oraya oturma alanı oluşturmuşlardı bana.

Gece oda ziyaretçim var da diyemiyorum ki.

Miran abim yanağımdan makas alıp oturma tarafına bi yastık daha koydu.

"Çok güzel çok güzel. Dur bakayım. " demirliklerle ileri geri salladı ama maşallah tık yok.

"Sağlam da oh oh." gözlerimi kısıp ateş atıyordum abime ama haberi yok tabi.

"Baya süpriz oldu bana." abim gülerek yanağımı sıktı.

"Biliyorum canım kardeşim benim. Hem ne olur ne olmaz güvenlik önemli de. Iti var uğursuzu var sevgilisi var."

Aaaa! Asla yok böyle Bi şey.

"Evet evet iyi oldu aynen" mırıldanarak söylediklerimle gülümsemesi büyüdü.

Baran uçağın kalkıyor canım senin!

"Neyse hadi diğer süprizimde sıra."

Acaba bu sefer ne bekliyor beni.

Odadaki kişi sayısını algılayan kızılötesi ışınlar?

Ya da duvar arkası gösteren gözlük?

"Ta da!" elinde tuttuğu şeye baktım.

"Şaka mı!" çığlık atarak evet resmen çığlık atarak elindeki kaplumbağayı aldım kucağıma.

Kafasını çıkarıp dışarıya baktı buruşuk yüzü biraz. Sonra geri içeriye soktu başını.

"Bu benim mi?" abim gülerek kafasını salladı. Kapının yanındaki eşyaları odamdaki köşeye yerleştirmeye başladı.