ALÇİN

XXII

"Arsel bu ne peki?" elimde tuttuğum ruja benzeyen şeyi alıp arkasındaki tuşa basması ile ucundan jilet çıktı.

"Bunu yakın temasta kullanman gerek. Ne olur ne olmaz." diğer poşeti açtı bu sefer.

Bana aldığı, kendimi korumam için taşımam gerekenleri gösterirken bunların hepsini koyabileceğim bir çantam var mı diye düşündüm.

"Arsel okula bunlarla gidersem sanki bi tık  sorun olur gibi?" Arsel kafasını iki yana salladı hemen.

"Bu devirde her kadının yanında olmalı bunlar kızıl" kafamı sallayıp diğer aletleri de incelerken saate baktım.

Baran hala uyanmamıştı.

Arsel saate baktığımı fark etmiş olacak ki güldü.

"Güzelim sen Baranı uyandırsan mı? Ben de çay demleyim hemen. Hadi!" hemen onu onaylayıp düşe kalka Baranın odasına uçtum.

Çay içmek için tabiki.

Kapıyı gelişime inat sessizce açtım.

Ya bakın ne kadar min-oha!

Yutkunup yatakta üstü çıplak dudakları hafif aralık olan Barana baktım.

Yanına doğru ilerlerken bir süre gözümü şişkin karın kaslarından alamadım.

Hep bu kadar büyük müydü omuzları?
Ya da pürüzsüz?

Yatağın yanına yaklaşınca beklemeden oturdum.

Çıplak bacaklarım soğuk çarşaf ile titrerken elimi nereye koyacağımı bilemez gibi bir süre havada baktım.

Göz devirip Baranın yumuşak saçlarına koydum birini. Yavaşça saç diplerine masaj yaparken diğer elim benim kontrolümden çıkıp onun yanağına kondu. Bana daha çok yanağını bastırması ile sırıttım.

"Günaydın yakışıklı?" yüzüne konan tebessüm iyice artarken kafasını çevirip avuç içimi öptü.

Göz bebeklerime kadar bu hareketi ile titrerken nefesimi dışarıya verdim.

"Günüm odaya sen girdiğinde aydı güzelim." boğuk erkeksi sesi ile erirken gözlerini kısıkça açıp kolunun birini yatağa uzattı.

"Gel?" sanki bunu bekliyor gibi anında kolunun üzerine kafamı koyup yatağa uzandım.

Şortumun açıkta bıraktığı bacaklarımı iki bacağının arasına aldı. Bir elim hala saçlarındayken diğer elimi göğsüne koydum.

Baran ın kalbi benim kalbim gibiydi.

Tutarsız ve hızlı?

Gülümseyince kıpırdandı.

"Arsel çay için uyandırmamı söyledi." kollarını birden etrafıma sararken güvende olduğumu iliklerime kadar hissettim. Sanki kolları arasındayken kimse bana dokunamazmış gibi.

"Biraz daha uyusak." kokusu ile mayışan bedenim teklifi reddetmedi.

Önce sıcaklığı soğukluğumu sildi. Sonra ise kolları arasında uykuya dalmamı sağladı.

©©©©©©©©©©©©©©©©©©©

BARAN KORAN

Kollarımın arasında kaybolan bedeni ile gülümsemem katlanırken duyduğum hissettiğim kalp atışları önce düzene girdi. Sonra ise yavaşladı. Koynumda uyuyan güneş parçasına baktım tekrardan.

Bu kız benim canımı alsa sesim çıkmazdı. Kollarımı açıp karşılardım cellatımı.

İncitmekten korkarak saçlarını sevdim.