sokak lambasına asılı hayaller

37 6 0
                                    

okulun hiç bilmediğim bölgesinin kaldırımında oturuyorduk. kafamı yanımdaki seungmin'e çevirdim. sarı ceketinin içine ince düz beyaz bir tişört giymişti ve siyah kısa saçları alnını kapatıyordu. parlak dudaklarının arasına arka cebinden çıkardığı sigarayı yerleştirdi. dışarıdan masum duruyordu hiç sigara içtiğini düşünmemiştim. sessizliği bozmak adına konuştum.

"adımı nereden biliyorsun?" biraz hesap sorar gibi olmuştu ama merak ediyordum.

"peki sen neden beni arıyordun?" soruma soruyla cevap vermesi garip bir tip olduğunu açıklamıştı ama daha fazla üstünlük taslamayıp cevapladım. ayrıca garip bir tip olduğunun kanıtıda onu aradığımı bilmesiydi.

"dün hakkında konuşmak için. soruma cevap verme sırası sende."

"3racha'yı tanıyorum." tabii, 3racha tamamen aklımdan çıkmıştı. sorumsuz biriydim demiştim size. elimle saçlarımı düzelttikten seungmin'in dumanlı nefesinin aksine uzunca bir nefes verdim.

"dün için teşekkür ederim ama gördüklerini kimseye söylemesen olur mu?" konuya direkt girmiştim çünkü chan'in yanına gitmek istiyordum.

"neden? yemek bozukluğuna sahip olmak kötü bir şey mi?" aniden kafamı ona çevirdim. saçları biraz dağılmıştı. güzel duruyordu.

"yeme bozukluğum olduğumu söylemedim ki? nereden çıkarıyorsun?" tek kaşımı kaldırmıştım. buna karşılık hakkımda daha çok şey biliyormuş gibi bir bakış attı ama bilmediğine emindim.

"fazla belli ediyorsun." parmaklarının arasındaki sigara bitince uzağa fırlatmış ve yenisini çıkartıp bana da bir tane uzatmıştı. daha önce sigara içmemiştim ama halam hep içerdi pasif içiciydim yani. almayacaktım ama sanki ellerim irademden bağımsız hareket etmişti ve almıştı.

seungmin çakmağı ile önce kendi sigarasını yakmış daha sonra benimkini yakmıştı. ben yere bakarken o beni izliyordu. çok garip bir ortam vardı ama sanki en yakın arkadaşımla uzun bir kaosun arasından çıkmış ve kırık bir umutla balkonumda sigara içiyormuşum gibi hissettim. yani biraz safe hissettiriyordu.

"sahne almayacak mısınız?" dedi seungmin.

"bilmiyorum henüz chan bir şey söylemedi."

"sen nasıl grup üyesisin? bir boktan haberin yok. bu üniversiteye gelmen şans olmuş." yargılayıcıydı ama haklıydı.

sigarayı içime çektiğimde öksürdüm. seungmin gülüp yanıma yaklaştı.

"içmeyi bilmiyorsun değil mi?" bunu söylerken hala gülüyordu. bende ona bakıp sırıttım. kendi sigarasını elinin arasına alıp benimkini tuttu. daha sonra nasıl içmem gerektiğini anlattı ama ben dinlemedim. sanki o an kulaklarıma bir şey olmuş ve tüm işlevini kaybetmişti çünkü karşımdaki çocuğu izliyordum.

aniden ne yaptığımın farkına vardım. gülümsüyordum çünkü. adından başka bir bok bilmediğim kişi bana sigara içmeyi öğretirken ben onu izleyip gülümsüyordum. sanki chan'a ve ona olan aşkıma ihanet etmiş gibi hissettim. suçluluk duygusu ile ayağa kalktım. seungmin ne olduğunu anlamayan gözlerle bana bakıyordu. yine dünkü gibi hiç bir söz etmeden oradan uzaklaştım. o da sustu. beni durdurmadı. zaten durdurmasınıda bekleyemezdim ya.

okulun bahçesine geldiğimde ağzımdaki garip sigara tadını hissettim ve yüzümü buruşturdum. gözlerim tanıdık birilerini arıyordu. o sırada jisung'u ve bizim tayfayı gördüm. yanlarına adımladım ve gülümsedim. jisung beni gördüğünde heyecanla döndü.

"chan ile konuştun mu?" kafamı olumsuz anlamda salladım. nerede olduğunu bile bilmiyordum.

"bahar şenliği 3 gün sürecekmiş. asıl şenlik yarın başlıyor. yani 4 gün sonra sahne alacağız."

bittersweet - binchanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin