ihtiyacım var

28 4 0
                                    

uzun zaman sonra rahat bir şekilde uyanmıştım, aslında rahat uyanmam garipti çünkü gece minho ile konuşurken ağlamıştım. ona felix chan'a sarıldığı için ağladığımı söylememiştim zaten ne için ağladığımı bile bilmiyordum. ağlıyordum sadece rahatlamak için. işe yaramış görünüyordu, yani umarım öyle olmuştur.

mutfağa gittiğimde yeonjun ve minho yemek hazırlıyordu. onlara katıldığımda üçümüz sohbet ederek kahvaltı yapmıştık.

"bir arkadaşım var." diyerek cümleye başladı yeonjun.

"şu jeongin ile flörtleşen mi?" demişti minho. jeongin'in flörtü olduğundan haberim yoktu.

"jeongin'in flörtü mü varmış?" diye şaşkınlığımı belirtmiştim.

"evet ve bence çok yakışıyorlar, yani bende dün öğrendim. instagramda fotoğraflarını görmüştüm." minho cümlesini bitirince yeonjun konuya girdi.

"işte o bu akşam parti veriyor. ne kadar çok kişi olursa o kadar eğleniriz dedi, benden sizi çağırmamı istedi."

"bana uyar, zaten ben gelirsem changbin'de gelir değil mi?" haklıydı minho. zaten kafamı dağıtmam gerekiyordu. yeni insanlarla tanışmak iyi gelebilirdi o yüzden kabul ettim.

biraz daha orada durduktan sonra ikisiyle de vedalaşıp evime gittim. partiye daha vakit vardı zaten minho ve yeonjun beni almaya gelecekti daha sonra oradan gidecektik partiye. ve öğrendiğim kadarıyla bizimkilerde orada olacaktı yani chan ve felix'te olacaktı. onlar aklıma geldiğinde kendimi boşluğa düşmüş gibi hissettim. o düşme hissi midemi bulandırdığı anda dikkatimi başka yere vermenin iyi olabileceğini düşündüm o yüzden şu akşam gideceğimiz çocuğun sosyal medyasına baktım.

minho'nun dediği kadar vardı gerçekten yakışıyorlardı.

eğlenceli birine benziyordu o yüzden rahat edeceğimi düşündüm zaten minho ve jisung yanımda olacağı için hiç sıkıntı yoktu.

parti vakti gelene kadar hiç bir şey yapmadım minholar beni almaya geldiğinde arabada felix yoktu. minhonun kardeşi olduğu için onunda bu arabada geleceğini düşünmüştüm. fazla sorgulamadan kafamdan attım.

eve geldiğimizde biraz utangaçtım ama beomgyu bizi çok iyi karşılamıştı ayrıca ev çok büyüktü o yüzden istediğimiz gibi rahatça davranabileceğimizi söyledi. henüz çoğu kişi gelmemişti çünkü odadaki herkesi tanıyordum. bir süre sonra zil çaldığında insanlar gelmeye başladı ve ayrıca chan'de geldi. yanında felix vardı. felix ve chan birlikte gelmişti. zaten ne bekliyordum ki? buraya gelirken nelerle karşılaşabileceğimi tahmin etmeliydim. ortam kalabalıklaşmaya başladığında herkes kendi kafasında takılmaya başladı. ben ise sadece chan ve felix ikilisini kafamdan atmak istiyordum. jisung'un yanına gitmek istedim ama hyunjin ile koyu bir sohbetin içindeydiler o yüzden rahatsız etmedim. minho'ya baktığımda yeonjun ile öpüşüyordu. kafamı çevirip başka kimin yanına gidebilirim diye düşünürken jeongin yanıma geldi.

"hyung neden oturuyorsun? eğlensene." ne diyebilirdim ki ona. sadece keyifsizdim işte. chan'i her gördüğümde nasıl mutlu oluyorsam chan'i her felix'le gördüğümde de sinir oluyordum. ve yumruklarımı sıkmaktan başka bir şey yapamıyordum.

uzun süre sessiz kalmış olmalıyım ki jeongin oflayarak cümleye başladı.

"bence yeni insanlarla tanış, böyle oturarak geçmez bu parti." dedi ve kalkıp gitti. haklıydı da.

ama onun sözünü dinlemek yerine sadece daha az sessiz bir yer bulmak için ayaklandım. chan ve felix'i sarılırken görmüştüm ve bu samimi olduklarının gösterdesiydi çünkü o gün bize selam verirken sarılmamıştı bile. daha sonra partiye birlikte gelmeleri... tüm bunlar üst üste gelirken chan bana tek bir kelime bile etmemişti. bana neler olup bittiğini anlatmıyordu. eskiden her şeyinden haberim olurken şimdi kendi gözlemlerimle bir şeyler anlamaya çalışıyordum ve bu beni içten içe bitiyordu. peki seungmin neydi?

bittersweet - binchanWhere stories live. Discover now