ay ışığında bira

13 4 0
                                    

seungmin'i öpmeden önce ne düşünüyordum inan hiç bilmiyorum ama size anlatmam gerekirse şöyle açıklayabilirim.

zamanında bir kaç defa havai fişek görmüştüm ama özel olarak hazırlanan kapsamlı gösterisini hiç görmemiştim. siyah gökyüzünde garip şekiller ile dağılan bu renkli ışıklar gözlerimi kamaştırmıştı. gerçekten yıldızlardan bile daha fazla parlıyordu o ışıklar. kafamı bir anlığına çevirdiğimde seungmin'in parlayan dudakları ilgimi daha çok çekmişti.

evet size ve kendime ilk defa bu kadar dürüst oluyorum ama size o an yaşadığım duyguyu tamamen anlatmam imkansız. sanki o havai fişekler gökyüzünde değilde kalbimde patlıyor gibiydi. her ne kadar güzel olsada sanki içimi acıtıyor gibiydi. hem güzel hem acı olan bu his beni hiç bir şeyden alıkoyamamıştı. beynimde bir yerlerde "öp şunu artık!" diye çığlık atan changbin onu öpmem ile çığlığı basmış olacak ki ne yaptığımın o an farkına vardım.

dudaklarımı hareket bile ettiremeden hemen kendimi geri çektim. yerimden kalkmadan bile bir maraton koşmuş gibi atan bu kalbimi susturmak kolay olmayacaktı biliyordum ama susturması zor olan başka bir şey vardı.

onu daha çok öpme isteğim.

susturması zor olduğunu söylemiştim değil mi?

arkama yaslanmadan şok içinde duran seungmin'e baktım. elimi omzuna koyduktan sonra ne ara arzuladığımı bilmediğim dudaklarına yaklaştım.

karşılık vermesini beklemiyordum, yada o an arkadaşlığımız bozulur mu diye düşünmedim. bir ara seungmin beni mutlu ettiğinde chan'e ihanet etmiş miyimdir diye düşünüyordum ya işte o ihanet duyguları bile uğramadı o an bana.

tam anlamıyla ilk öpücüğüm seungmin'e gitmişken olayları artık kafamda toparlayamıyordum. aynı şekilde hislerimi de. chan'e deli gibi aşık olduğum için onu kıskanıp seungmin'e sığınmıştım, hemen ardından seungmin'i deli gibi öpmeye başlamam ise psikopat olduğumu gösteriyordu değil mi? yada orospu.

şuan gecenin bi yarısı parkta bira içerken bunları düşünüp hakkında espri yapmam bile gerçekten delirdiğimi gösteriyordu sanırım.

seungmin ile öpüştükten sonra ikimizde öylece kaldık. onun yanından ayrılmak istemiyordum ama yanında duracak kadar da özgüvenim yoktu. bu yüzden güzel bir şekilde teşekkür ettim ve ayrıldım.

eve gitmeden direkt bira alıp parka gelmiştim ve düşüncelerimi toparlamaya başladım. bence chan veya jisung ile konuşmam gerekiyordu. açık olmam gerekirse şu sıralar gündemimde chan ve felix ikilisi vardı ama seungmin'i öpmem o ikilinin yerine geçmişti. ister istemez o anı tekrar tekrar aklımda kuruyordum ve bunun bir sonu gelmiyordu.

uzun süredir açmadığım telefonu açıp jisung'u aradım. anında açtı ve yanıma gelmesini söyledikten 5 dakika sonra geldi.

dizlerinin üstüne çöküp boynuma sarıldı. onu endişelendirmiş olabileceğim aklımdaydı ama bu kadar olmasını tahmin etmemiştim. küfür ederek benden ayrıldığında gülümsedim.

"neredeydin aptal, benim yanıma gelmek yerine niye o seungmin denen herifin yanına gittin?"

daha şimdiden ona herif diye hakaret ederken onu öptüğümü öğrense ne yapar acaba diye düşünüp güldüm.

kısaca ona her şeyi anlattım. seungmin ile olan arkadaşlığımı? gerçi hala arkadaş olduğumuzdan emin değildim ama.

"yani iyi biri gibi duruyordu ama emin olamadım yinede, bundan sonra onunla çok görüşm-"

"öpüştük."

"NE?" jisung çığlığı bastığında herkes bize doğru baktı. kendi de şaşırmış olmalı ki eliyle ağzını kapatıp daha sessiz bir şekilde "ne" diye tekrar etti.

"bilmiyorum chan yüzünden ağlamadım bile, o yanımdaydı çünkü. sonra karşı koyamadım ve öptüm." cümlelerime karşılık jisung iki eliyle ağzını kapatıp bana bakıyordu. bu haline gülüp bira şişesinden bir yudum aldım. daha yudumumu yutmadan jisung şişeyi elimden kapıp kafaya dikti.

"bu olayları ayık kafayla dinleyebileceğimi sanmıyorum." dedi.

bir süre sessizce bekledik ve sonra jisung konuştu. "chan ile konuşmalı mıyız? bizden uzaklaştığını hissediyorum."

"demek sadece bana karşı değilmiş." dedim omuz silkerek. evet konuşmamız lazımdı ama bunu istiyor muydum bilmiyordum. tüm gün burada jisung ile gülüşüp seungmin ile olanları düşünebilirdim. ama büyük ihtimalle şuan alkollü olduğum için olayların sonrasında neler olabilecek düşünmüyordum.

chan ne olacaktı? ona olan hislerim, onun bize karşı olan tavrı. peki ya seungmin...

tüm bunları yarına ertelemiştim. şuan keyfini çıkarmam gereken bir biram vardı, tabi çoktan jisung içmeseydi.

-

bittersweet - binchanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin