7'

1.1K 171 51
                                    

Kantine girdiğimde Jisung'un her zaman oturduğu yerde oturmuş yemeğine başlayacağı sırada geçenki grubun ona doğru yaklaştığını görmüştüm.

"Zaman Jisungu gerçekten kendime güvendirme zamanıdır dostlar bana şans dileyin. Jeongine de anlatın dünkü olanları."

Sırada bekleyenlerin arasına dalıp hızlıca yemeğimi aldım ve hızlı adımlarla Jisung'un yanına gittim. Diğerleri gitmeden yetişmiştim. Direkt oturduğumda Jisung yüzünde soru işaretleriyle bana bakıyordu.

"Dün demiştim, eğer istemezsen söyle gideyim ve bir daha gelmeyeyim. İstersen de öğle aralarını birlikte geçirir, çıkışta eve birlikte yürür birbirimizle birşeyler paylaşırı-"

"İstemiyorum."

"..ne?"

"İstemiyorum. Söyledim işte. Gider misin?"

"Ben.. t..tamam. Gideyim. Rahatsız ettiğim için özür dilerim."
Kafamı eğip üzüldüğümü belli ederek yanından gitmek için ayağa kalktım. Bizimkilerin yanına geldiğimde ne olduğunu anlamışlardı.

"Sıkma canını ya belki pişman olur." Dedi Hyunjin beni rahatlatmak için

"Aynen Hyunjin, Bangchan da Seungminle evli."

"Laf nasıl Seungmin'e geliyor ya." Bangchan sinirlenmişti.

"Sorun o mu şuan Bangchan. Jisung beni direkt reddetti. Sadece arkadaş olup birlikte vakit geçirmeyi istemiştim. Çok net reddetti. Sanki birlikte bir gece teklif ettim tribe bak."

"Malsın sen ya."

"Biliyorum Bangchan. Jisungun bana güveneceğini düşündüm bunu anca bir mal düşünür." Sinirle sesime hiç dikkat etmeden konuşuyordum. Moralim gerçekten bozulmuştu. Kabul edeceğini düşünmüştüm.

"Yarın bir daha denersin sıkma canını."

"Söz verdim istemiyorsan sıkmayacağım seni diye."

"Tamam yemeğini ye hadi zil çalar birazdan."

"Yemeyeceğim kaçtı iştahım."

Ayağa kalkıp sınıfa yürüdüm. Yemeğimi ziyan olmasın diye Bangchan'ın yiyeceğini bildiğimden orada bırakıp gittim.

Sıramda kafamı kollarımın arasına gömmüş yatıyordum. Omzumda hissettiğim elle kafamı kaldırdım.

"Ne kadar aptalsın."

Jisung masama yemeğimi bırakıp arkasını dönüp uzaklaştı. Ona ne cevap verebilmiştim ne de uzun süre kendime gelebilmiştim. Az önceki gerçekten Jisung muydu yoksa gözlerim bana oyun mu oynuyordu?

.

Çıkışta yanına gitmeyi kesin kafama koymuştum. Moralimin bozuk olmasından dolayı diğerleriyle takılmamam çok göze batmazdı.

Jisung markete uğradığından evine ondan önce gitmiştim kapının önüne kıvrılıp gelmesini bekledim.

Jisung beni görür görmez elinde poşetle dizlerini kırarak yere eğildi. Ona baktığımda gözlerinin dolduğunu gördüm.

"Miwo! Nereye kayboldun sen bir haftadır? Çok özledim seni."

Beni kucağına aldı. Tek koluyla göğüsüne yaslayarak beni taşırken diğer eliyle de kapıyı açıyordu. Odasına girip beni yatağına bıraktıktan sonra yere diz çöktü ve çenesini yatağına koydu. Tam yüzünün karşısındaydım ve yine yanaklarımı kaşıyarak konuştu.

"Bugünümü merak ettiğin için mi geldin? Aslında çok iyi yaptın biliyor musun? Konuşmak istediğim şeyler vardı."

Sevmeye devam ediyordu.

Miwo // MinsungWhere stories live. Discover now