29'

809 133 63
                                    

Dans etmekten yorulmuş son 10 dakikadır oturup birşeyler içerek dinleniyorduk. Zaman geçtikçe daha da geriliyordum. İçten içe onun da zamanın bir an önce her şeyi anlatacağım ana gelmesini istediğini tahmin edebiliyordum.

"Her şeyi alt üst et
Hemen şimdi yık her şeyi
Negatif enerjini çek ve geri git"

(Selam, bu sözler District 9 nakaratı. Bilgilendirme bitti iyi okumalar. Cok heyecanlıyım)

"Ne?" Dedim Jisung'a ne demek istediğini anlamadığımı belli ederek

"Ne diyene kadar defter çıkarıp yazsana ya. Gitti işte yine. Unuttum."

"Önemli buluyorsan sen çıkar defter de yaz."

"Seni düşünürken geldi aklıma bunlar. Aynı anda düşünüp nasıl yazayım?"

"Beni mi düşündün?"

"Sen olumsuzluklarınla savaşırken seni izliyordum. Oturduğumuzdan beri sıkıntılı görünüyorsun. Seni izlediğimi fark etmedin bile"

"Sana anlatacağım şeylerden korkuyorum."

"Eğer bu yüzdense, aramız bozulmayacak Minho. Hayatımda ilk defa bu kadar eğlendim. Birinin yanındayken kendimi hem güvende hem mutlu hissettim. Babam bile bunu hissettiremedi bana. Bana çok güzel günler yaşattın hayatıma girdiğinden beri. Nasıl bırakayım seni?"

"Keşke sana anlatacağım şeyler olmasaydı da hakkımda düşüncelerin hep böyle kalacak olsaydı."

"Değişeceğinden neden bu kadar eminsin?" Dedi sinirlenip sesini birden yükselterek.

Cevap veremedim. Oturmaya devam ettik. Doğru anın geldiğini hissettiğimde derin bir nefes alıp ayağa kalktım. Tutması için çok hafif olmaya çalışarak elimi uzattım. O ise zahmetsiz narin bir şekilde elimi tuttu ve ayağa kalktı.

Sakince yürüyordum. Sanki adımlarım ne kadar sakin olursa ben o kadar endişeleniyordum. Terasa çıktığımızda çok kişinin olmaması en çok istediğim şeylerdendi ve beni çok az da olsa rahatlatmıştı.

Kenara geçtim.

Zamanı gelmişti.

Kaçıp gitmenden korkuyorum Jisung.

Beni altından kalkamadığım iğrenç yalanlarımla burada bırakacaksın diye çok korkuyorum.

Bana acıma, bana yardım etme ama beni lütfen uzaktan da olsa destekle. Yalnız olmaya, hele sensiz olmaya hiç hazır değilim.

Karşısına geçip ellerine uzandım. İkisini de tuttuktan sonra derin bir nefes aldım.

"Nereden başlayacağımı bilmiyorum Jisung. Bildiğin şeylerden başlayacağım." Dedim kocaman açılıp benimkilere odaklanmış gözlerine bakarken.

"Felix benim kardeşim. Annemiz benim yüzümden öldü. Ne Felix, ne annem ne de ben.. gerçekten insan değiliz."

Meraklı ve duyduklarını anlamaya çalışan bir ifadeyle daha çok gözlerime odaklanmış konuşmadan diyeceklerimi bekliyordu.

"Ben insan olmak istiyordum. O kadar mutsuzdum ki. Annem benim diğerlerinden farklı olduğumu söyleyip kendini de diğer kardeşlerimi de benden uzaklaştırdı."

Tuttuğum ellerini bileklerinden tutup ikisini de kafamın üstüne götürdüm. Ellerini kafama yerleştirdikten sonra kendi ellerimi de üstüne kapattım.

"Gözlerini kapat ve hissettiğinde aç."

"Ne? Neyi?"

"Hissedeceksin. Dediğimi yap."

Miwo // MinsungWhere stories live. Discover now