19'

934 136 40
                                    

19a gelmisisz minsunga dair tek sey birbirlerini tanimasi. AMA  DAHA SONRA AHAGAHAG tm sudu sakin SPOİLER VERENLERİN EBELERİNE KÜFÜR ETMESEYDİM ŞUAN KESİN SPOİLER VERİRDİM

*****

"Hyung?"

Jeongin kapıyı açtığında yüzünde endişeli bir ifade vardı.

"Jeongin. Gelebilir miyim 10-15 dakika. Fazla değil."

"İstediğin kadar hyung, gel."

İçeri geçip orturduğumda Jeonginin yanıma gelmesini bekleyip konuştum.

"Biliyorum."

"Neyi?"

"Aklına ilk gelen şeyi?" Dedim kendimden emin bir şekilde

"Nasıl?"

"Pardon, muhtemelen ikincisini."

"Geceyi mi?"

"Evet. Tam olarak onu."

"Nereden biliyorsun?"

"Sadece telefon kayıtları. Sabah Bangchanla birlikte dinledik. İnan ikimiz de ne yaşandığını hatırlamıyoruz. Dediğine göre banyoya kilitlemiş Bangchan beni, sabah olduğunda orada uyandım."

Utanmış mıydı endişelenmiş mi yoksa korkmuş ya da sinirlenmiş miydi yüzünden anlayamıyordum. Belki de bunların hepsinin karışımıydı.

Kafasını yere çevirdi ve bir süre bekleyip bana döndü. Sorumdan sonra da derin nefes alıp anlatmaya başladı.

"Anlatır mısın?"

"Oraya gelirken belki uyurum diye yedek kıyafet de almıştım yanıma. Ben gelir gelmez Chan hyung elindeki içkiyi üstüme döktü. Öyle böyle dökmedi ama. Sanki yıkandım."

"Ee? Devam et."

"Chang hyung buna üzüldü ve ağlamaya başladı özür dilerim çok aptalım diyerek. Sonra bir fikrim var diyip kalktı şişeyi bu sefer bilerek kendi üstüne döktü."

"Gerizekalı."

"Sonra sen geldin ben onunla sohbet ediyordum arkadaşımı neden döktün diye. İkiniz de sinirle itişip kakıştınız. Sen dengeni koruyamadığın için düşerken bir iki düğmen Bangchan'ın elinde kaldı. Sonra seni banyoya sürükledi kafanı patpatladıktan sonra kapıyı kapattı. Aslında kilitlememişti sen kendini kedi sandığın için kapıyı tırmalıyordun sadece."

"Çok utanç verici.. devam et."

"Sonra Bangchan hyung yanıma gelip ha şöyle ya yalnız kalalım dedi. Ben de konuyu değiştirmek için üstümü değiştireyim sen de değiştir git de dedim. Gel sana tişört vereyim dedi. Bende var kıyafet desem de zorla tutup odasına götürdü."

Yüzüne devam etmesi için merakla bakıyordum. Avucunun içi yukarıya gelecek şekilde elini uzatıp parmaklarını kapatıp açtı.

"Para mı istiyorsun?"

"Yap birşeyler."

"Sana inanamıyorum."

Söylenerek cebimden biraz para çıkartıp eline verdim. Devam etti.

"İlk önce kendi üstünü çıkardı. Sonra gelip beni duvara iterek üstümü çıkardı yere attı. Beni dolabın önüne geçirdikten sonra ikimiz için birşeyler seç dedi. İki eli iki omuzuma dokunuyordu. O ana kadar bir sorun yoktu ama birden sırtımı öpmeye başladı."

"Deme."

"Dedim bile. Sırtımdan omzuma çıktı boynumu dolanarak önüme geçti ve umarım anlayışla karşılarsın ama daha sonrası bende de net değil."

"Nasıl ya? O paranın hakkını ver!"

"Tamam kızma hyung. Bunu lütfen Chan hyunga söyleme ama öpücüklerine karşılık vermiş olabilirim. Lütfen ama bak sana güveniyorum. Her şeyi anlat ama bahsettiğim karşılığın ve ona uymamı onu öpmem olarak bilmesin."

"Ne uydurabilirim ki buna."

"Ne bileyim karşı koymamış ama karşılık da vermemiş de. Sana da söylemeyebilirdim ama bilmeni istedim. Sadece senin bilmeni istedim hyung lütfen söyleme."

"Tamam söylemem rahat ol."

"Sonra üşüdüm üstümü giyeceğim dedim. Ben seni ısıtırım falan deyip yatağa ittirdi. Eli de ağır biliyorsun uçtum resmen yatağa. Sonra işte yattı o da üstüme eğilip öpmeye devam etti. Rahatsız olmadım. H..hoşuma gitti gitmesine de... Lütfen bunları söyleme ama şuna baksana hyung."

Tişörtünün boynundan tutup aşağı çekti. İzleri gördüğümde donakalmıştım. Bangchan sarhoş ayağına yapmadığını bırakmamıştı. Onun yerine ben utanıyordum ama Jeongin rahatsız olmuş gibi görünmüyordu.

"Doğrulup ittim üstümden. Eli yavaş yavaş belime gidiyordu.
Bölmeseydim şuanda başka şeyler anlatıyor olurdum. Bana kalsa bölmezdim de kafası yerinde olmadığı için bunlara izin vermem bile fazlaydı. Özür dilerim. Sonra bana tişört verdi. Telefonda kavga ettiğimiz bende de var, benimki daha güzel kavgası tişört içindi. Burayı kesin yanlış anladınız. Bangchan'a sadece onun beni sırtımdan ve omzumdan öptüğünü sonra tişört verip gittiğimi söyler misin? Bunu birinin bilmesi gerektiği için sen sormuşken anlattım. Güveniyorum sana hyung."

"Tamam tamam nasıl istersen. Peki.."

Bunu söyleyip söylememek arasında kalmıştım ama her şeyi anlattıktan sonra bunu da söylerdi.

"Peki neden ağladın?"

Cevap vermeden öylece kalmıştı. Ani bir tepkisi de yoktu. Sadece bekliyordu.

"Hyung hoşuma gittiğine ve karşılık verdiğime takılmayıp ağladığıma mı takıldın?"

"Ondan hoşlandığını biliyorum tabii hoşuna gidecek. Saklamaya çalışma Jeongin kafayı yedirteceksiniz. Hiçbir şey bilmiyormuş gibi davranmaya devam ederim dert etme. Bu yüzden mi ağladın? Onunla bu anı ikinizin de bilinçliyken yaşamayı istediğin için mi?"

"Hayır. Önemli birşey değildi boşver."

İnandırıcı değildi ama inanmak istedim. Konuşma çok uzamıştı.

"Teşekkür ederim Jeongin. Bangchan bunlar yaşanmamış gibi davranmak istiyor. Galiba sen de öyle istiyorsun. Sadece ikimiz biliyoruz ve beni sakın sinirlendirmeye kalkma."

En son cümlemi gülerek şakayla karışık söylemiştim. Geldiğimdeki halinden daha az gergin görünüyordu. Yalanla hiç bir gemi yürümezdi ama ben her geçen gün limanıma ekleyebildiğim kadar gemi ekliyordum.

Bangchan'ı yanına gitmeden yolda arayıp içinin rahat olması gerektiğini söylemiştim.

*****
Hm simdi yeter bu kadar jeongchan

Miwo // MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin