32

693 91 35
                                    

"Apar topar çağırdınız hyunglarım ne oluyor kötü bir şey yok di mi?" Dedi Hyunjin odaya geçip Jeongin'in yanına oturduğunda.

"Bakın şimdi gerizekalılar.." diye başladım anlatmaya
Anlatmayı bitirdiğimde kısa bir bakışma sonrasında Hyunjin sessizliği bozdu.

"Hyung neden gerizekalı olduk ki şimdi"

"Hyunjin gerçekten o kadar olay içinde buna mı takıldın. Abartma."

"Tamam." Dedi Hyunjin yanındaki Jeongine

"Şimdi onun bi arkadaşı olsa gitse dertleşse ondan öğreniriz Jisung ne düşünüyor cart curt ama söyle bakalım Hyunjin onun neyi yok?" Dedi Bangchan

"Neyi mi yok? Artık bir sevgilisi." Dedi hyunjin benden dayak yiyeceğini bilmesine rağmen pis pis gülerek

"Ben bunu döverim."

"Ya ciddi kalamıyor musunuz siz iki dakika ya. Daha geçen gün ne konuştuk. Üzüyorsunuz çocuğu. Tamam sakin ol sen de Minho." Dedi bangchan beni durdurarak sonra devam etti

"Şöyle ki Hyunjinciğim onun bir arkadaşı yok."

"Tüh. Üzüldüm çocuğa." Dedi Hyunjin

"Evet o yüzden git ve onun derdini dinle sonra gel anlat bize."

"Bangchan hyung güzel fikir ama sizin sürekli dibinizde olan birine içini mi dökecek? Sanmıyorum."

"Fırsat yaratacağız işte."

"Nasıl?"

"Kalk şimdi Jisung'un evine git hyunjin."

"Ne alaka lan. Ne dicem Minho'yu arıyorum arıyorum ulaşamıyorum mu?-"

"Evet?"

"Hyung saçmalamayın."

Jeongin kalktığı gibi Hyunjinin dudağına eğildi ve bir süre öptü. Geri çekildiğinde çok uzaklaşmadan konuştu

"Artık yapmak zorundasın."

"Jeongin şuan içim bir hoş olmasa sinirleneceğim ama izin vermiyorsun ve bunun yasal olduğunu sanmıyorum."

"Çok konuşma hyunjin hadi kalk ve bana, canın Minho hyunguna, bir iyilik yap."

"Hyungum benim ölürüm senin için gidiyorum."

Hyunjin kalkıp gittiğinde Jeongin Chana bakamıyor yerinde kıpırdanıp duruyordu. Chan da aynı şekilde içten içe rahatsız olmuştu. Kalkıp onları yalnız bırakmak istedim.

"Su içecek var mı? Kendime alıyorum getireyim size de."

İkisi de hayır anlamında kafalarını salladılar ve kalkıp gittim. İkisi de salaklardı.. Kapıda onları izliyordum ikisi de fark etmemişti.

"Bunu artık yapmak zorunda değilsin biliyorsun değil mi Jeongin?"

"Neyi hyung?"

"Hyunjin'e bir şey yaptırmak istediğimizde öpmeyi. Onu ikna edebilirdik daha ısrar etmemiştik ki. Son çare olarak kullanalım senin değerli öpücüğünü."

Değerli öpücüğünü mü? Gerizekalı.

"Uğraşmamış oldunuz işte haha kolaylaştırdım işinizi."

"Seni böyle şeylerde kullanıyormuş gibi hissetmek istemiyorum."

"O gece böyle düşünemeyecek kadar sarhoştun ama. Söylediklerinle yaptıkların aynı olmayacaksa içmemelisin hyung. Bilinçsizken yapabileceklerin belli olmaz çünkü."

O günden beri ilk defa baş başa bu konuyu açmışlardı.

"Ben.. o gece için, özür di-"

"Özür dileme. Bir daha yapmazsın olur biter."

Miwo // MinsungWhere stories live. Discover now