6 - Veteriner

61 7 0
                                    

Media: Samir


Aynanın karşısında kendime bakarken bir şarkı açmıştım. Şarkı dinlemeyi seviyordum, fazlasıyla.

Saçlarımı taradıktan sonra kenarda duran parfümümü elime aldım. Ama yeni yıkandığım için kendi kokumda kalmayı tercih ettim ve parfümü yere bıraktım. Parfüm pek kullanmazdım, çoğunlukla unuturdum. Yıkandıktan sonra parfüm sıkmazdım eskiden kalma bir huydu bu. Kendi kokumu bilmiyordum ama üstümde kalsın isterdim.

Altımda kahverengi bir pantolon vardı. Üstümde ise ince beyaz bir t-shirt ve kahverengi tonlarında bol bir gömlek.

Yavruyu yatağın üstünden aldım ve kapıya ilerledim. Kapının yanındaki dolaptan spor ayakkabılarımı aldım ve giniydim. Kucağımda Yavru varken anahtarımı da alıp kapıdan çıktım. Kapıyı kilitleyip arkamı döndüğümde dairsinden çıkan Kayayla göz göze geldim. Kaya gülümsedu ve "Günaydın komşum" dedi. Ben de gülümsedim ve "Günaydın" dedim.

Bu aralar fazla gülümsüyordum. Kaya gülümseyince nedensiz gülümseyesim geliyordu. Onun ışıltılı hafif çekik siyah gözleri gülümseyince kısılıyordu.

Siyah göze garip bir zaafım vardı.

"Ben de seni çağıracaktım" dedim gülümsememi bozmadan. İnsan nasılsın diye sorar. Daha dün birlikteydik. Mantık kavgası round 1.

"Şey.. veteriner için. Birlikte gideriz demiştik dün." Nasıl söylesem diye düşüne düşüne sikik sokuk cümleler kuruyurum ya.

"Unutmamışsın, tabii ki gidelim." Dediğinde kucağımdaki Yavruyla yanına ilerledim. Gözleri Yavruya kayınca "Sana günaydın Yavru" dedi. Yavru onun gülümseyerek sorduğu soruya karşı bir-iki kere havladı. Sanırım bu da onun 'günaydın' şekliydi.

Beraber merdivenlere ilerledik ve yan yana inmeye başladık. Yine sessizlik vardı. Normalda bu sessizliği sever hemen işim bitse de yanımdaki gitse derdim. Şuansa, onun sessiz kalmasını istemiyordum nedense.

Sanki bunu hissetmiş gibi yüzünü bana çevirip "Bu arada açılış yarın" dedi. Kafamı çevirip ona bakarken "Gelicek misin?" Diye sordu. "Tabii ki gelirim" dedim. Gülümsedi ve "Çok sevinirim" dedi. Apartman kapısına geldiğimizde kapıyı açtı ve önden ben arkadan o çıktı.

"Benim arabayla gidelim" dediğinde kafamı salladım "Olur". Yakınlarda park ettiyi arabasına bindik ve Yavruyu ilk götürdüğüm veterinere gittik.

Arabadan inip içeri geçtik. Yol boyu sadece adres için konuşmuştuk. Kapının yanındaki kadına selam verip doktoru sorduğumda kadın girdiğimizden beri bozmadığı gülümsemesiyle Ayaz beyin içeride hastası var şurada bekleye bilirsiniz" dedi yandaki koltukları göstererek. Kafamı sallayıp Kayaya baktım. Göz göze geldiğimizde gülümsedi. İçeri girdiğimizden beri ilk defa gülümsüyordu. Ben onu hep sırıtan tiplerden sanıyordum.

Yandaki koltuğa geçeceğimiz sırada kapı açıldı ve kucağında küçük beyaz kedi olan bir kız çıktı. Kız elindeki kediyle göz ucuyla bize baktı ve kapının yanındaki kadına iyi günler diyerek çıktı.

Kadın gülümseyerek yanımıza geldi ve "Buyurun" diyerek bizi doktorun odasına yönlendirdi. Kadının sırıtması artık sinirimi bozmaya başlamıştı. Çok fazla sırıtıyordu.

Doktorun odasının kapısını çalıp içeri girdik. "Merhaba, hoş geldiniz" dedi doktor gülümseyerek. "Merhaba" dedim bende gülümseyerek. Kaya mesafeli bir şekilde "Selamün aleyküm" dedi. Bu hali beni şaşırtıyordu. Benim yanımda hep pişmiş kelle gibi sırıtıyordu.

Doktor bir bana bir de kucağımdaki Yavruya bakıp "Siz geçen gün gelen beyefendisiniz" dedi. Kafamı salladım ve "Evet bacağının durumunu öğrenmek için geldim" doktor gülümsemesini bozmadan "Buyurun oturun" dedi ardından yanıma geldi ve "Ben de bu tatlıyı müayine edeyim" dedi. Kucağımdaki Yavruyu ona verdiğimde (hâlâ gülümsüyordu) onu alıp müayine etmeye götürdü.

Karşımda oturan Kayaya baktığımda yüzünde garip bir ifade vardı. Benim ona baktığımı hiss edil kafasını kaldırdı. Gözleri gözlerimle buluştuğunda kitlendi. Şu an garip bir atmosfer vardı. Kayanın ne düşündüğünü anlamıyordum. Ben de onun siyah gözlerini inceledim. Çok güzellerdi. Gülünce inci gibi parlayan hafif çekik siyah gözleri şu an dalıp gitmişti.

"Bu tatlının adı ne acaba?" Diye soran doktorla ikimizde birden gözlerimizi kaçıtdık. Doktor yanımıza geldiğinde ikilemden çıkıp "Yavru" dedim. Kaya dişlerini sıktı. Doktor"Efendim" dediğinde "Adı Yavru" dedim. Doktor gülümseyip "Çok tatlı bir ismi varmış" dedi. Kaya dişlerin kırılacak Kaya.

"Yavrunun bacağı iyi iyileşti diye biliriz" dediğinde gülümsedim sonunda birlikte gezecektik. "Teşekkür ederim" dedim. Doktor "Rica ederim bu arada ben Ayaz" dedi. "Ben de Samir" dediğimde "Sizin de isminiz garip ve güzel" dedi. Kayaya baktığımda nefesini tutuyor gibiydi. Kaya nefes al. Lan adam gidiyor.

Şu an Kayanın duygularını anlamıyordum. Kendisini tutuyornuş gibi görünüyordu. Sanki uzun uzun düşünüyordu. Bir şeyleri bulmak, anlmak istermiş gibi. Hayır ola.

"Gerekli başka bir şey yoksa biz gidelim" dedim. Adam sabahtan beri sırıtyordu. Bu gün niye herkes sırıtıyordu?

Kaya adama ters ters bakmaya başlamıştı.

Doktorun kucağından Yavruyu aldım ve Kayaya döndüm kafasını 'hadi' der gibi sallayıp dışarı adımladı. Arkasından giderken "İyi günler" diyip odadan çıktım. Kucağımdaki Yavruyu Kayaya verdim ve kapının yanındaki kadının yanına gidip müayine ücretini ödedikten sonra dışarı çıktım.

Kaya arabaya yaslanmış kucağındaki Yavruyla oynuyordu. Bu görüntü çok.. tatlıydı. Birkaç saniye durup bu güzel manzarayı izledim. Bu adam çok çekici ve güzeldi.. Fazla dalıp gitmeden yerimden kıpırdadım ve Kayanın yanına ilerledim.

Kaya bakışlarını bana çevirdiğinde gülümsedim. İlk defa o gülümsemeden gülümsemiştim. Kaya buna hem şaşırmış hemde sevinmiş gibiydi. Kayaya içim ısınıyordu sanırım ya da erkendi bilmiyorum.

Göz temasımızı bozan kişi Kaya olmuştu. Boğazını temizleyip arabanın arka kapısını açıp yavruyu oraya koydu ve "Sanırım burada kalmak istiyorsun" dedi.
Yerimden kıpırdadım ve ön tara geçip oturdum. Kaya da arabaya bindiğinde yine sessiz bir yolculuğa başladık.

____

Bölümü parça-parça neçə günə yazdığımı bilmirəm.

Mən əsas hissəyə girə bilmirəm. Səmimiyyəti nətər yazım ki istədiyim səhnələri yazım? Ağlımdakıları yazmaq üçün əvvəlcə buraları keçməliyəm. Yəni sıxıcı olduğunu bilirəm heç mən özüm də oxuya bilmirəm. Ama yavaş-yavaş, sürünə-sürünə gəlib çatarıq oralarada.


KAYA-GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin