Derin bir kahkaha attarak başımı omzuna koydum. "Bilmem Kaya neyiz?" diye sordum kafımı omzundan kaldırıp yüzümü yüzüne yaklaştırarak.
Belimdeki elleri sıkılaşırken alt dudağını ısırdı, ben de boynuna doladığım kollarımı biraz sıkılaştırıp ensesindeki saçlarka oynamaya başladım. "Mm bence sevgiliyiz" dedi sırıtarak.
"Ben bir teklif aldığımı hatırlamıyorum?" ben de az değildim şimdi. Yüzündeki sırıtış daha da büyüdü ve alt dudağını serbest bırakıp "Tamam o zaman, benim Samirim olur musun, Samirim?"
Kurduğu cümleyle küçük bir kahkaya atıp "Olurum Kayam" dediğimde aniden dudaklarını alnımda hissettim. Tanrım bu adam beni öldürecekti.
"Gelini öpebilirsiniz demedeiler daha, Kaya, sakin ol biraz"
"Burda taş gibi damat dururken gelini niye öpeyim?"
"Sen gerçekten salaksın"
"Senin salağınım, sevgilim"
Şu an gözüme çok ateşli geliyordu. İçimde oluşam arzu gözlerine baktığım her saniye artıyordu sanki. Yutkunup, yüzümü yüzüne yaklaştırdım şu an içimde garip bir hiss vardı.
Bakışlarımın farkına vardığında onun da bakışları değişti. Dudaklarını öpmeye başladığımda işimdeki garip hiss beni daha da istekli hale getiriyordu. Öpüşmemiz derinleşerek daha sert bir hal aldı. Birbirimizi tam anlamıyla yiyorduk. Dişlerimiz bir birine çarpıyor, dillerimiz hil durmadan savaşıyordu, nefeslerimiz bu büyük savaşın içinde bizi hayatta tutmaya çalışıyordu.
Nefeslerimiz artık pes etmeye başladığında bir birimizden ayrıldık. Alınlarımızı bir birine yaslayıp derin derin nefes aldık. Alınlarımızı ayırıp göz göze gelmemizi sağladım.
Tanrım bu parlayan gözler, aciz bakışlar, benim yüzümden kesilmiş nefesi beni benden alıyordu. "Erken mi sence?"
"Geç bile kaldık" gülümseyerek "O zaman benim eve" dedim ve elinden tutarak merdivenlere taraf ilerlememizi sağladım.
***
Kapanam kapının ardından beni kapıya yasladı ve öpmeye başladı. Haraketleri biraz şey miydi? Yavaş.
Dudağını ısırıp inlemesine neden olduktan sonra yüzüne baka kaldım. Bir insanın böyle inlemesi suçtu, gerçekten suçtu.
"Neden yeni gelin gibi nazlanıyorsun?"
"Ne?"
"Hızlan biraz, korkma kırılmam" yüzünde bir sırıtış oluştu ve "Bunu sen istedin, bebeğim" diyerek dudaklarıma asıldı. Arzu dolu sesi insanı ayakta boşaltırdı.
İşte şimdi savaşır gibi sevişmeye başlamıştık. Ben onun üst dudağını sertçe emip ısırken, o benim alt dudağımı mahvetmek ister gibi emiyordu. Nefeslerimize karışan inlemeler daha bu gecenin başlangıcıydı.
Dudaklarımdan ayrılıp tenimden sıcaklığını çekmeden ilk önce dudağımın kenarına ardından çeneme sesli ve sulu öpücükler bırakıyordu. Boynuma ulaştığında kokumu derince içine çekti. Dudaklarını bastırıp küçük öpücükler kondurdu ve ardından emmeye başladı.
Boynumu hem emip hem ısırıyordu, kendi izlerini bırakmaktan çekinmiyordu. Boynumdan ayrıldığında aniden beni kucağına aldı. Afallayarak bir an dengemi kaybeder gibi oldum. Bacaklarımı beline sıkıca doladım ve başımı boynuna gömüp bana yaptıklarının aynısı ona yapmaya başladım. Boynunu ısırdığımda ağzından bir hırıltı çıktı eli saçlarıma giderken okşamaya başladı. Emerek ısırmaya devam ettim boynunu, galiba onunki benimkindem daha beter olacaktı. Sert adımlarla odama doğru ilerlerken kapıyı açtı ve içeri adımlayıp beni yatağa yatırdı.
