"Üşüyor musun?"
"Hayır"
Kayayla kucak kucağa diyebilecek derecede yakındık ve hala üşüyor musun diye soruyordu. Yanıyorum ulan
Havanın soğukluğu ve benim sıcaklığımın tezatlığı yüzüme yansımış olmalıydı. Kulaklarım yanıyordu amına koyayım.
Kızarınca çirkin oluyorum ya ben lütfen sadece burnum kızarmış olsun tanrım.
"Eee biraz kendinden bahset" dedi Kaya konu açmak için. Az önceki âni andan sonra birden susmuş ve yan-yana çaylarımızı içmiştik.
"Bence fazla ilgi çekici bir hayatım yok" dedim. Kaya bana dönerek yüzünü garip bir şekle soktu ve "Senin mii?" Diye sordu.
"He benim" dedim bu komik haline gülerek.
"Ama benim ilgimi çekiyor nedense" dedi ince bir ses tonuyla. "Manipule mi etmeye çalışıyorsun?" Diye sordum. Bu dediğimle kısa bir kahkaha attı ve "Bence seni manipüle edemem" dedi.
"Bencede" dedim egonun anasını belleyen bir ses tonuyla.
"Bu ses tonunu değiştirmen aşırı hoşuma gidiyor" dedi birden.
"Bipolar gibi davranmam mı?"
"Seninle ilgili her şey"
"Çok iddalısın"
"Öyle miyim?"
"Pişman olma sonra"
"Niye olayım ki güzelim?"
Ya güzelin miyim gerçekten
"Beni tanıyanlar pek sevmezler"
"Bəlkə, elə tanımadan sevmək lazımdır"
"Ne?"
"Belki diyorum tanımadan sevmek lazımdır"
"Sonradan pişman ol diye mi?"
"Olmam bence"
"Peki"
"Daha önce ilişkin oldu mu?" Diye sordu Kaya çayını tazelerken.
"Evet saçma sapan bir-iki ilişkik oldu" dedim bardağımı ona uzatıp benimkini de doldurmasını izlerken.
"Saçma sapan?" Bardak dolduğunda termosu yere bıraktı ve tamamen bana döndü.
"Üniversitede falan oldu kısa sürdüler" dedim bardağın kenarını ovalarken.
"Neden kısa sürdüler peki?" Diye sordu Kaya çayından bir yudum alarak.
"Küçük beyenilerle başlayan âni ilişkilerdi hepsi sadece beyeniyle olmuyor bu işler karakter uyumu lazım" bir yudum da ben aldım bardağımdan. "Aslında ilişki konusunda tecrübesizim diye bilirim çünki giç biri uzun sürmedi. Beni etkileri altına alıp kullanmaya çalışan üstümde baskı kurmak isteyenler oldu ve ben buna asla izin vermedim."
"Gurur gibi mi?"
"Aşkta gurur olmaz"
"Peki neden?"
"Gururumu gerçek aşkıma sakladım çünki"
"Vay vay vay nerden anlayacaksın gerçek aşkı?"
"Ben anlarım"
"Sen öyle diyorsan"
"Senin hiç ilişkin oldu mu? Bence playboya benziyorsun"
"Bunu ilk duyuşum değil ve hayır playboy değilim az ilişkim oldu"
"En uzunu ne kadar sürdü?"
"İki ay"
"Benimki 1 ay sürmüştü"
"Asıl playboy senmişsin canım"
"Yok ya alakam yok"
"Sevindim" gülümseyerek muzipçe dedi bunu. Ben de gülümseyerek onun yüzünü inceledim. Çok güzeldi be..
Biraz daha bu havada kalırsan kesinlike hastalanacaktık ama kalkamak istemiyordum. Sabaha kadar durup gözlerini izleye bilirdim. Simsiyah parlak ve kısık gözleri.
Benim açık yeşil ve kahve karışığı gözlerimin aksine onunkiler çok koyuydu. Ay ışığında daha bir güzeldi gözleri. Zaaf yaratan cinsten..
"Üşüyor musun?"
"Aslında hayır ama biraz daha kalırsak hasta olacağız"
"Kalkalım mı o zaman"
"Peki"
"Aslında hiç istemiyorum kalkmak ama.."
"Ben de pek hevesli değilim ama.."
Yerimizden kalktıktan spnra Kayaya yardım ederek oturduğumuz yeri toparladık ve merdivenlere ilerledik.
Dairelerimize geçerken kapıda göz göze geldik. Gülümseyerek "İyi geceler" dedim.
O da harika gülümsemesini bana sunarak "İyi geceler" dedi.
___
Hiç sevdiğiniz kişiyle aynı ortamda olmaktan nefret ettiniz mi?
