22 - Bu çocuk bana fazla

25 3 0
                                    

Medya: of of yandı buralar



Barın kapısından çıkıp hemen yanındaki sokağa girdik. Bom boş ve dar bir sokaktı. Beynim uyuşmuştu bunun alkolle ilgisi yoktu. İki birayla bu kafaya gelmezdim ama Kayanın bir öpüşüne gelirdim. Kaya sırtımı duvara yaslaken az öncekinden sakindi. Gözlerine baktığımda göz göze geldik. İkimiz birden gülmeye başladığımızda sorgulamıyordum. Neye güldüyümüzü ve ya burada ne yapacağımızı.

İkimizin de yüzünde küçük bir gülümseme kaldığında gözleri çekti dikkatimi. Kısık parlak gözleri..
Varlığının bu kadar güzel olması bazen şaşırtıyordu beni. Bazense böyle olmalıymış gibi hiss ediyordum. En çok ikinciyi seviyordum. Bana gülen gözler. Beni gören gözler.

"Gözlerinin beni bu kadar büyülemesi normal mi?" Diye sordum. Akşam ayazıydı ama ben üşümüyordum nedense.

"Bilmiyorum ama senin gözlerinin de beni bu kadar büyülemesi tesadüf olamaz." İçimde kaynayan koca bir çaydanlık vardı sanki.

"Sen tesadüf olamayacak kadar güzelsin zaten" ilk defa bu kadar cesurdum, hisslerime karşı yani.

"Sen varken benim güzelliğimin esamesi bile okunamaz" dedi.

"Kaya" ellerim gömleğinin yakalarına giderken konuştum.

"Samir" dedi arzu dolu bir sesle. Onu yakalarından tutup kendime çektim. Yavaş yavaş öpmeye başladım. Şimdi dudakalarını tamamen hiss ediyordum. O benim alt dudağımı dudakları arasına almış emiyorken ben de onun üst dudağını emiyordum. Haraketlerimizin yavaşlığı bizi zorluyordu. Nefes almak için ondan ayrılırken Kayanın gözleri ıslak dudaklarımdaydı.

"İçeride beni kıskanmış mıydın?" Ne alaka şimdi.

"Ne alaka?" diye sordum. "Bakışlarının sertliğini görmesem, belki inanırdım sana... ama gördüm" dedi.

"Çok mu biliyorsun sen?" diye sordum hemen kıskandım diyemezdim. "Dürüst ol güzelim" diyerek dudaklarıma bir öpücük kondurdu. Sesi o kadar mayışmıştıki gözlerim kısıldı üstüme bir yorgunluk çöktü sanki. Bayık bayık bakmaya başladım. Kullandığını hitab mayışık sesi yüzünden daha da etkiledi beni. Üstümde harika bir etki yaratmaya başlamıştı Kaya.

"Pekii, kıskandım.. ama senin yüzüne bakınca bunun anlamsız olduğunu anladım" gerçekten öyle oldu. Sinir krizi geçirmediysem Kaya sayesindeydi. Ben takıntılı birisiydim, Kaya o kıza bir kere gülümsese kafam uçabilirdi.

"Bana güvenmen hoşuma gitti" diye fısıldadı dudaklarıma bir öpücük daha kondurarak. Güvenmek.. ne kadar da uzaktı bana. Kayaya güveniyor muydum? Bunu anlamak zor değil ama başka zaman tartışmak istiyorum bunu kendimle. Bu güzel anı kendi karamsar düşüncelerimle bozmak istemezdim.

Bu sefer öpüşmeyi başlaran ben oldum. Usulca ama sert atıldım dudaklarına, öpmeye başladım. O da yavaş ama sert olan öpüşüme aynı şekilde karşılık verdi. Bu gün hızlı değildik anın tadını çıkarıyorduk.

Dilimi aralı dudaklarından içeri soktum. Ağzının içini keşfe çıkan dilim onun diliyle birleşti. Diliyle dilimi sardı ve emmeye başladı. Ağzımdan boğuk bir inleme çıktı. Kendimi hazzın çok derin bir yerinde hiss ediyordum. Sadece öpüşerek bu derece şehvetle dolmuştum. Mühim olan öpüşmek değildi, Kayayla öpüşmekti.

Dilimi dilinden kurtarıp onun dilini ezdim dilimle. Sıra bendeydi, yavaş yavaş emmeye başladım dilini. Kaya o güzel sesiyle inledi ve bir elini pantolonun içinden çıkmış olan gömleğimden içeri soktu. Bel boşluğumu okşayarak parmaklarını kaburgalarımda gezdirdi. Dilini serbest bırakatığımda dudaklarımızı ahenkle dans ettirmeye devam ettik. Ellerimi tenimi yakarak usulca gezindi bedenimde. Öyle güzel okşuyordu ki bir yere tutunma ihtiyacı hiss ettim. Kendimi bir uçurum kenarınsa hiss ettim tutunmazsam düşecekmişim gibi. Bir birimizden ayrıldığımızda gülümseyerek baktık yine bir birimize. "Nereye gidelim?" diye sordu Kaya. "İçeri mi geçelim yoksa eve mi gidelim?"

"Daha erken içeri geçelim" dedim ve elinden tutarak onu barın içine doğru yönlendirdim. Yanıma adımladı ve parmaklarımızı iç içe geçirdi. Bir ellerimize bir de Kayanın güzel yüzüme baktım. Bu çocuk bana fazlaydı..

____
Vote vote voteee



KAYA-GAYWhere stories live. Discover now