21 - Bar

25 4 0
                                    

Media: Kayanın möhtəşəm bədəni


Tıklatılan kapıyla yerine yetleştirmek için elime aldığım dosyayı yerine yerleştirdim ve kapıya adımladım. Kapıyı açtığımda karşımda Kayanın sürüsünü gördüm.

"Selamün aleyküm" bir ağızdan konuşmuşlardı ve bu da fazla sese neden olnuştu.

"Aleyküm selam?" Sorar tonda çıkmıştı sesim.

"Hazırlan hadi gidiyoruz" dedi Murat.

"Nereye?"

"Bara?"

"Barda ne içimiz var?"

"Kafa dağıtırız"

"Ben ne alaka peki?"

"Arkadaşlık ilişkilerimizi güçlendirelim"

"Niye?"

"Çok soru soruyorsun"

"Neden geleyim peki?" Diye sordum Murata gözlerimi devirerek. "Hadi ama sende bizden oldun artık gelsen nolur yani" dedi Murat benim dik dik sorduklarıma göz devirerek. "Kaya nerede?" Diye sordum onu göremediğim için. "Şimdi anlaşıldı senin karın ağrın" dedi Akşin ve piç gibi sırıtarak "İçeride hazırlanıyorlar" dedi. "Kiminle?" Diye sordum istemsizce.

"Reşat ve Ekberle?"

"Kaya da geliyir o zaman

"Evet"

"Çok ısrar ettiniz"

"Ee yani"

"Tamam o zaman"

"Yarım saate hazır olur musun?"

"Tabii"

"Peki, o zaman yarım saat sonra mesaj atarın çıkarsın"

"Görüşürüz"

Kapıyı kapatıp sırtımı kapıya yasladım. Bir iki dakika gözlerim boşluğa dalsada haraket ederek odama doğru adımladım. Böyle ortamlara hep tek giderdim. Gidecek pek birileri olmazdı zaten, genellikle yalnız takılmayı severdim.

Son zamanlarda giysi dolabında fazla oyalanır olmuştum.

Gözlerimi açık dolabın içinde gezdirdim gözüme kestirdiğim mavi gömlek ve siyah pantolonu elime aldım ve yatağın üstüne bıraktım. Uygun bir kemer seçerek yanına attıktan sonra banyoya girdim. Çıktıktan sonra üstümü giyinerek saçlarımı istediğim şekle getirdim. Yanda duran parfüm gözüme çarparken elime aldım ve saçlarıma ve kıyafet üstünden göğsüme bir iki fıs sıktım. Bu parfümü çok severdim hafif ve hoştu tam geceye uygun bir kokuydu. Saat 11 e yaklaşıyordu. Herhalde sabaha kadar açık bir yerlerde eylenmek istiyorlardı. Ben genelde öyle ortamlarda eğlenmezdim ama neyse, Kaya geliyorsa gelirdim her türlü.

Parmağıma yüzüklerimden bir iki tane takarak kenardan üzerime uygun ince bir şeyler alarak ışığı kapattım. Salonda kendi kendine oynayan Yavrunun yanına gittim ve yemek kabını doldurdum. Suyunu da doldurduktan sonra tüylerini okaşayarak "Baba gidiyor uslu dur bakalım" dedim sanki beni anlamış gibi iki kez havladığımda gülümsedim ve başının üstüne ufak bir öpücük bırakarak kapıya doğru adımladım.

Anahtarlarımı alarak evden çıktım ve karşı dairenin kapısını çaldım. İçeriden bağırışmalar yüksekdiğinde biraz bekledim. İkinci çalışımda kapı açıldı. Karşımda gördüğüm manzarayla resmen kaskatı kesildim. Böyle bir şey yoktu, gerçekten yoktu.

Ağzım ayrık kaç dakika ona baktım bilmiyorum ama ayıldığımda onun da bana bakarak daldığını gördüm. Baştan aşağı yavaş yavaş süzüyordu bedenimi, gözleri her bir zerremde geziniyordu. Bakışları içimi ürpertiyordu. Hipnotize olmuş gibi beni süzmesini bekledim. Gözleri yüzüme çıktığında şaşkın bakışlarımla karşıladım onu. "Selam" dedi kendini toparlayarak. Onun bu haline şaşırmayı bırakırken gülümseyerek "Selam" dedim.

KAYA-GAYWhere stories live. Discover now