27 - Güven

19 3 1
                                    

Kayadan




Elimi yüzümü yıkayıp küçük tuvaletten çıktım ve koltukların olduğu yere adımladım.

Karşımda öyle güzel bir görüntü vardı ki, anlatmaya hiçbir şairin dili dönmezdi.

Samir kucağındaki bebeği havaya kaldırıp yukarı atıyormuş gibi yapıyordu, küçük bebek ise bu adrenalinden bayağı memnun olduğunu tatlı kıkırtılarıyla belli ediyordu. Bir gün kendi çocuğumuzla şöyle..

Adının Kaya olması çok garip ve tatlı bir tesadüftü. Çocuklara bayılırdım ve bu küçüğün benimle adaş olması ona ayrı sevgi dolmamı sağlıyordu.

Samirin bebeğin tatlılığına dayanamayıp sesli bir şekilde öptüğü yanağını kıskandım bir an. Bazen bir bebek yanağı olmak isterdi insan, o güzel dudaklar değsin diye.

Acizdim, çok acizdim.

Yep-yeni duygular karşısında acizdim, onun karşısında acizdim, dudakları arasında, gözleri önünde, kirpikleri altında acizdim.

Hızlı başlayan ilişkiler çelişkili olur derler, demirden korksak trene binmezdik. Samirin hayatı başlı başına bir çelişkiydi zaten, düz bakışları anlamsızdı kimine göre ama şu kısa zamanda o bakışların ağırlığını hissediyordum. Kimse boş bakmazdı, her bakış bir yüktür. Bazısı hafif, bazısı ağır.

Samirin gözlerinde ağır bir bakış vardı. O ağırlık kısıyordu güzel gözlerini, büyük olan gözleri kısılmaktan küçücük görünüyordu.

Çelişkisiz, savaşsız ne mutluluk ne de galibiyet olurdu. Ben Samiri kazanıp onunla mutlu olmalıydım. İki öpücük, bir sarılış sevgili yapmazdı insanı. Sevgili ona derlerdi ki, canını canına, ruhunu ruhuna katsın. Sevgin olsun, sevgisi ol. Sevda yükü ağırdır tek kişi taşıyamaz onu. Kimse yalnız yük taşımayacaktı.

Samir kucağındaki bebeğe kah sarılıyor, kah da öpüp kokluyordu. Kucağına ne de yakışmıştı bebek.

Dayanamayıp Samirin yanına ilerledim ve yanındaki boşluğa oturup onu kucağıma çektim. Kucağındaki bebekleri birlikte aniden kendisini kucağımda bulmuştu. Bebeğin düşmemesi için özen göstermiştim.

Samir yumruğunu omzuma gerçidiğinde acıyla inledim. Ne ağır eli varmış yarimin.

"Oha Kaya çocuk düşecekti" kızgın sesi anlamsız tatlıydı. "Ben hiç izin verir miyim düşmenize, gözəlim?" dediğimde gözlerindeki duygu değişiminin her anına şahit oldum. "Off" gözlerini kaçırdı tatlı tatlı. Çenesini kavrayıp gözlerini yeniden gözlerime kenetkedim. Utangaç bakışları içimdeki yaramaz çocuğu ortaya çıkarıyordu fakat aramızda küçük bir bebek vardı.

Kavradığım çenesini yavaş yavaş okşayıp yüzünü yüzüme yaklaştırdım. Dudaklarının kenarına bir öpücük kondurup gözlerine baktım. Kaşlarını çatıp "Aramızda çocuk var be, kötü örnek oluyoruz" dedi ama sesinin tonundan anlaşılıyordu bunu sevdiği. Bir kez daha öptün aynı noktakı "Küçük daha o, unutur" ve bir kez daha.

Tanrım bu adama doyamıyordum.

"Kaya yeter, hadi bebekle ilgilenelim"

"Yaxşı gözəlim, yaxşı"

Kucağımdan kalkarken "Kalbime zararsın" diye mırıldandığını duydum. Bunu benim duymamam için kısık sesle söylemişti ama her zerresine bu kadar konsantre olmuşken duymamam söz konusu bile değildi.

Bir süre daha Samirle söhpet edip, bebekle ilginledik. Saate baktığımda çoktan akşam olduğunu gördüm, ikimizde  zamanın nasıl geçtiğini anlamamıştık. Sanki Samir zamanı büküp bizi başka bir diyara taşımıştı. Küçük bebek ise alışık olmadığımız bir neşe katmıştı bize. Gerçekten hayatımın en güzel günleriydi Samirin yanında geçenler.

Şu an küçük bebek ve Samir uyuya kalmıştı. Ben bir Samire bir de bebeğe bakarak onların bu tatlılığını sindirmeye çalışıyordum. Ama esas odak noktam Samirdi, hep olduğu gibi. Uyurken o kadar huzurlu görünüyordu ki..

Beni derin düşüncelerden çıkaran kapı tıklatılma sesi oldu. Uyanmamaları için hızlı ve sessiz adımlarla kapıya ilerleyip, açtım. Karşımda iki genç adam duruyordu.

"Merhaba, Samir burada mı?" boyu diğerinden kısa olan sarışın beni görmeyi beklemediğini açıkca belli edip, bu soruyu sormuştu. "Merhaba, evet içeride uyuyor. Siz kimsiniz?" ikisi de bu dediğimle şaşırdılar ve uzun olan sakallı genç cevap verdi bana bu kez "Ben Koray bu da eşim Buray, Samirin arkadaşlarıyız. Bu gün oğlumuz Kayayı ona emanet etmiştik" diye açıklama yaptığında çatılı kaşlarım çözüldü.

Gülümseyip "Ben de Samirin arkadaşıyım, oğlunuzla ilgilenmesine yardım ediyordum" dedim. İkisi de anladığını belli eden bir bakışka bana baktığında kısa olan "Memnun olduk, oğlumuzu göre bilir miyiz?" diye sorduğunda. "Tabii, geçin" dedim kapının önünden çekilirken.

İçeri ilk önce Buray ardından ise Koray girdi. Kapıyı kapatıp koltuklarda huzula uyuyan iki bedeni gösterdim. "İşte burdalar" dediğimde Koray gülümseyip "Samir yanında uyuduöuna göre sana güveniyor herhalde" dedi.

"Nasıl yani?" diye sordum. Ona sorumsuz demek istemiyorlardı değil mi?

"Üniversiteden beri tanırım onu ve bu güne kadar yanımızda sarhoş bile olmadı" dediğinde şaşırmıştım. Güven problemlemlerinin bu denli olduğunu bilmiyordum.

Bu cümleye cevap vermezken Buray "Gerçekten garip, Samir benden beş beterdir nasıl da huzurlu uyuyor" ikisi de cümlelerinde Samire kötü bir ima yapmıyorlardı, sadece şaşkındılar. İkisi de emindi Samirin yalnız olsa da yanında tam güvenmediği birisi olsa da böyle uyumayacağını. Bu yüzden emanet etmişlerdi zaten çocuklarını ona. Çok güvenilirdi, güvendiği kişi bile güvenilirdi.

Samir yerinde kıpırdanması ve açılan gözleriyle odadaki herkesin bakışı ona döndü. Koltukta doğrulurken etrafa bakıp ne olduğunu anlamaya çalıştı. Tamamen uyandığında şaşkın şaşkın "Siz ne zaman geldiniz?" diye sordu.

Odadaki herkesin yüzünde küçük bir gülümseme oluşurken Koray "Uyan uyuyan güzel, oğlumuzu almaya geldik sen güzellik uykusuna dalmışsın" dalga geçerek kurduğu cümleyke Samir göz devirdi. "Kaya varsa sorun olmaz" dediğinde Koray ve Buray bir birlerine baktılar sırıtarak bu buz küpü erimeye mi başlıyordu ne?



___
Siz uşağı qara buğdayı xəyal edin

Kaya Azərbaycanlıdı ama buranı Azərbaycan dilində yazmadım çünki Azərbaycanlı oxuyucunu haradan tapacam? Ama istəyərdim yazmaq

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Kaya Azərbaycanlıdı ama buranı Azərbaycan dilində yazmadım çünki Azərbaycanlı oxuyucunu haradan tapacam? Ama istəyərdim yazmaq.

Bölümlərə göz gəzdirməyə ərinirən əgər səhv yazılmış söz varsa fikir eləməyin. (Özümü şizofren kimi guss edirəm vote  atın, yorum yazın nəsə eliyin)







KAYA-GAYWhere stories live. Discover now