Oto tamirde cinayet 2. bölüm (Adaletsizlik)

352 129 93
                                    

🌿Görüş ve önerilerinizi bekliyorum mutlaka öpüldünüz 😘🌿

Uzun süredir bu meslekte değildim lakin bir davanın çoktan kapatılmış olup olmadığını anlayacak kadar tecrübe sahibi olmuştum.
Tarık Başkomiser "kurtaracağım" sözünü bir anneye vermiş olsa da oluru yoktu.
Bütün somut ve birinci dereceden deliller bu davanın çoktan kapandığını gösteriyordu.

Umut, bir insana verilebilecek en değerli şey gibi görünse de boş umutlar umutsuzluktan daha acı verici olduğunu nefes aldığım her saniye de yaşayarak öğrendim.
Ve bana göre Tarık Başkomiserin verdiği boş umut acılı bir anneye verilebilecek en büyük kötülüktü.

Elimde ki dosyaya bakarken zanlının verdiği zorbalık ifadesinden başka elle tutulur bir şey yoktu.
Doktor raporu ve darp izlerinin olduğu resimler söylediklerini doğrular nitelikte olsa da masumluğunu hiçbir şekilde kanıtlamıyordu, hatta kendini korumak için öldürmüş olacağına bile birer delildi sadece.

Dosyayı oturduğum koltukta kenara atıp yol boyunca sessizce arabayı süren adama ve yanında ki bedene baktım.
İkisinin de kasvetli ruh hâli beni de germiş olacak sıkıntılı bir nefes vererek bakışlarımı dışarıya çevirdim.
Hızlıca kayıp giden binalar ve insanlara baktım.
Sırtlarında ki ağır çantalarla bir grup lise öğrencisine değdi gözlerim.
İtişe kakışa kahkaha atarak yolda giderken sırtlarında ki ağır yük umurlarında bile değildi.
Neydi onlara yüklerini unutturup kahkahalara boğan şey ?
Neydi bunca kötülük içinde huzurla gülümseten neşe?

Sonra perdesi kapalı pencerelere değdi gözlerim.
Dışardan gösterişli görünen tül perdesinin ardında ki aileyi merak ettim.
Koca dünyaya perdelerini kapatmış bu insanların en büyük derdinden tut şu an sohbetlerinin konusunu merak ettim.
Çocukken en çok bunu merak ederdim.
Büyük binaların pencerelerine bakar nasıl bir aile olduklarını düşünür, görünmez uçabilen bir varlık olmayı hayal edip evlerine girerdim.
Onlarla beraber film izler, dedikodularına kahkahalarla gülerdim.
Bu hayallerimin en büyük sebebi tabii ki bir ailem olmamasından kaynaklıydı.
Anne mutfağında ne pişiriyordu?
Baba hangi haber kanalını izliyor, çocuk ödevlerini yapmak için odasına kapanırken hangi çizgi romanını okuyordu acaba ?

Düşüncelerimi istilâ eden çocukça hayallerime yüzümü buruşturarak bakışlarımı dışarıdan çekip başımı geriye doğru yasladım. Gözlerimi kapatarak huzuru kapalı gözlerimde ararken başka bir görüntüyle irkilerek açtım.
Yine, duvarda ailemin kanıyla çizilmiş olan işareti görmüştüm ve bana hiçbir yerde huzur olmadığını anlayarak sıkıntılı bir nefes aldım.
Ellerimi cebime attığımda titreyen parmaklarıma inat ilaç kutusunu sıkıca kavradım.

"Oğuz, iyi misin abi?"
Endişeli ve meraklı ifadesiyle başını bana çevirmiş Ümit ile duraksayıp kasılmıştım.
Şu an ne halde olduğumu bilmediğim için tereddütlü bakışlarımı yanında ki dikiz aynasından beni süzen adama çevirdim.
İfadesizce cebimde ki elime kayan gözleriyle yüzü bir süre sonra kasılınca kaşlarını çatıp direksiyonu sıktı.
Gözlerini devirip başını bıkkınca sağa sola salladı.
Ellerimi cebimden hızla çıkarıp titreyen parmaklarımı avucumun içine alıp geriye yaslandım

" Yok bir şey. Önüne bak " dedim soğuk bir sesle.
Yüzünde ki endişe öfkeden dişlerimi sıkmama sebep olurken önüne dönüp torpidoyu açtı.
İçinde ki su şişesini bedenini bana çevirmeden uzattığında göz devirip sertçe aldım.
Suyuna minnet edecek değildim ama ihtiyacım varken gurur da yapamazdım.
Titreyen parmaklarımla zorlukla da olsa açıp büyük bir yudum alarak yutkundum.

Uzun geçen bir yolculuğun ardından il emniyet müdürlüğüne gelmiş arabayı park ettikten sonra sert adımlarla önden giden adamın peşinden yetişmeye çalıştık.
Ümit'in omuzları gerginlikten kasılırken ben yaşanacaklardan habersiz sadece takip ettim.
Daha önce defalarca geldikleri belli olan koridorları duraksamadan geçip giderken Ümit'in adımları yavaşlamıştı.

Kâbus 🔍 (KİTAP OLUYOR) 📢📢Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang