Avukat Cinayeti Davası Bölüm 3

197 72 10
                                    

🌿🌿Görüş ve önerilerinizi bekliyorum mutlaka öpüldünüz 😘🌿🌿🌿

Medya 🥰

Hayat, ince bir ipin üstünde yürümek gibi, dengeni kaybedersen düşersin.
Şimdiye kadar bütün dengemi sağlayan alışkanlıklarım beni terk etmiş gibi hissediyordum, bu da küçük bir esinti ile düşmem demekti.

Her sabah içtiğim acı kahve yerine elimde tuttuğum çay ile yüzümü buruşturmamak için direndim.
Öyle bilinen siyah çay da değildi üstelik. Ümit, son zamanlarda bütün yeni şifalı tariflerini bende denemek gibi bir alışkanlık edinmişti.

"Eee neden içmedin?" Diye soran Ümit'e kaçamak bir bakış attım.

"Ne var bunun içinde?" Derken bir taraftan rengi koyu yeşil olan sıvıya bakıyordum.

"Babaannemin en gözde tarifi. Enerji verir, kötü adam kovalarsak diye"

"Benim enerjim gayet yerinde sen bunu al" diyerek uzattığımda tek kaşı havada hareketsizce baktı.
Derin nefesimi içime çekip bir dikişte içerken nefes almıyordum.
Yüzümü ekşiterek masaya koyarken Ümit'in yüzünde mutlu olduğunu bağıran bir ifade vardı.

Sinir bozucu..

Sinir bozucuydu, çünkü bu ifadeyi görmek için uzattığı her şeyi içebileceğimi düşünüyordum.
Benim de yüzümde bir tebessüm oluşurken bakışlarımı kaçırdım.
Dinlenme odasının kapısı aralandığında içeriye giren beden ile ikimizde ayaklanmak için hareketlenmiştik ki, elleriyle oturmamımızı işaret ederek mutfak tezgahına gitti.

Üzerine yapışan siyah boğazlı kazağı ve aynı renk pantolonu ile yine fit görünüyordu.
Spor yapmaya pek zamanı olduğunu sanmıyordum mesleği gereği sürekli hareket halinde olmasından kaynaklı olduğu anlaşılıyordu.

"Ümit, şu aldatan eşten ne öğrendiğiniz?"
Bir taraftan çayını yapan adam arkası dönük konuşmuştu.
Ümit olduğu yerde diklenip cevap verdi.

"Kadının bir şeyler sakladığı ortada ama konuşmadı."

"Peki, şu notu da gösterdiniz mi?"
Duraksayan Ümit de bende birbirimize anlamayarak baktık.

"Hangi notu amirim?"
Diye soran Ümit tereddütle sorunca, hızla bedenini döndürüp elindeki çayı ile yanımdaki boşluğa oturdu.

"Kurbanın üstünden çıkan not" diyerek geriye yaslandığında Ümit'in bakışları beni buldu.

"Yok başkomserim göstermedim"

"Neden?"

"Bilmiyorum, alakalı olacağını düşünmedim sanırım"

"Neyin ne ile alakalı olduğunu çözüp sonuca ulaşmak için gecemizi günümüze katıyoruz, öyle değil mi Ümit?"

"Ben düşünemedim başkomserim"

"Peki, demek ki bir şeyler saklıyor? O zaman biraz misafir edelim Ahuzar hanımı" diyerek çayından büyük bir yudum alıp ayaklandı.

"Merkeze mi getireyim başkomserim?"

"Sen onu merkeze getir, bende Oğuz ile küçük hanımı görmeye gidelim"

"Küçük hanım?"

"Burhan beyin bir de liseye giden kızı vardı. Onu henüz sorgulamadık"
Bende hızla yerimden doğrulurken koltuğun kollarında ki deri ceketimi giydim.
Başkomiserim de askılıkta asılı olan kabanını üstüne geçirdi.

"Suna'yı da al yanına"

Ümit'in yüzü bıkkın bir ifadeyle kasılırken alayla gülümsedim
Sen beni denek gibi çaylarında kullanırsın ha..

Kâbus 🔍 (KİTAP OLUYOR) 📢📢Where stories live. Discover now