Geçmişten Gelen

199 75 23
                                    

🌿🌿🌿Görüş ve önerilerinizi bekliyorum mutlaka öpüldünüz 😘🌿🌿🌿

Yol boyunca peş peşe içtiği sigaralar haricinde çıtını çıkarmayan adamla daha çok gerilmiş neden böyle bir şey yaptığımı sorgulayıp durmuştum.
Beni hayal kırıklığına uğratan, düşüncesizce hareket etmemi sağlayan neydi?
Geri dönüp de girdiğimiz evde kimseyi bulamayınca içimiz bir nebze olsun rahatlamıştı.
İkinci bir cinayet vakası yaşamayacaktık en azından.
Ama şimdi ki yaşadığım sessizlik beni boğuyor, rahat bir nefes almamı zorlaştırıyordu.

Emniyet binasının önüne geldiğimizde elimi sıkıntıyla emniyet kemerine uzatmış açmıştım.
Kapının koluna parmaklarımı getirdiğimde duraksayarak haraketsiz duran adama çevirdim bakışlarımı.
Elindeki biten sigarayı da camdan attığında çıkacağını düşünüp kapıya tekrar uzanmıştım ki, kolumdan tutup kendine çevirdi.
Yüzü öfkeyle kasılmış adamın anlındaki damarları belirginleşmiş sinirle soluyordu.

"Bugün yaptığın şey insani bir davranış değil, aptallıktı!"
Ürkütücü ses tonu ve dişlerini sıkarak söylediği sözlerle yutkundum. Dudaklarımi bir şey söylemek için aralamıştımki konuştu.

"Benden ne istiyorsun ne bekliyorsun bilmiyorum ama benim senden istediğim bir şey var, benim yanımda asla ölme"

"B-Ben.. Benim istediğim tek şey, bana acımayın. 'Bu çocuk aile sevgisini, ilgisini hiç tatmamış' diye düşünerek manevi ruhunuzu benimle tatmin etmeye çalışmayın. Daha önce de yaşadım, sahte ve gösterişli ilginize ihtiyacım yok "
Öfkeden titreyen sesimle konuştuğumda bakışları şaşkınlıkla havalanıp alayla sırıttı.

"Sana acıdığımı mı düşünüyorsun? Sana acımıyorum! Çünkü Artık çocuk değilsin, ayaklarının üzerinde duran genç bir delikanlısın. Sana yardım ediyorum çünkü benim hayatım sana emanet, seninki de bana. Ayrıca sahte ilgiden de sevgiden de anlamam ki böyle çocukça oyunlar için zamanım yok. Şimdiye kadar İçimden geldiği gibi davrandım ve hep öyle yaşadım. Bir daha böyle bir şey yaparsan geldiğin yere seni geri gönderirim"
Parmaklarını yüzüme sallayıp konuştuktan sonra bıkkın bir nefes vererek arabadan dışarı çıktığında başım kucağımdaki ellerimde ağlamamak için kendimi zor tuttuğum bir andaydım.

Birkaç saniye sonra tıklatılan cam ile irkildim.
Tarık başkomiser, başıyla dışarı çıkmamı işaret edip elleri ceplerinde merkeze doğru yürüdü. Ben ise arkasındaki gölgesini gözlerim ile takip ettim.
Yine her zamanki gibi geniş, koyu kahve deri ceketini giymişti.
Derin bir nefes alıp arabadan çıktığımda yolun karşı kaldırımında duran beden ile kaskatı kesildim.

Sarı kıvırcık sacları ve ela gözlerini üzerime dikmiş aramızdan geçip giden arabaları umursamadan, hatta gözlerini bile kırpmadan bana bakıyordu.
Titreyen ellerim ve bacaklarım hareket etmemi zorlaştırırken adeta nefessiz kalmıştım.
Üzerinde siyah renginde dizlerine kadar gelen gelen yağmurluğu ve kollarında, sırtında sırt çantası olduğu belli olan kayışları vardı.
Bir adımı zorlukla atıp derin bir nefes aldım.
Titreyen bacaklarımla birkaç adım ona doğru attığımda önümden korna çalarak hızla geçen arabayla geriye doğru sendeledim.

"Oğuz!"

Ümit'in sesiyle irkilerek bedenimi ona çevirdim.
Hızlı adımlarla bana doğru gelirken bakışlarımı tekrar karşı kaldırımda ki kıza çevirdim.
Önünde durmuş taksiye binmeden önce dolu gözleriyle bana baktı.
Arabanın kapısını açıp kendini içeriye doğru atarken durdurmak için hareketlendim ama Ümit çoktan kollarımdan yakalamıştı.

"Oğuz, dikkat etsene oğlum nereye?!"
Hafif kızgınlık dolu sesiyle konuştuğunda duraksamış, giden arabanın arkasından bakmıştım.

"Y-Yok yok bir şey"
Kollarımı ellerinden sertçe kurtarıp hızlı adımlarla şubeye girdim.
Kendimi en yakın lavaboya atıp titreyen parmaklarım ile cebimde ki ilaç kutusuna ulaştım.
Ağzıma bir tane atıp zorlukla tutarken derin bir nefes aldım.
Geçmiş, kaçmak istesen de asla seni bırakması mümkün olmayan bir parçandır. Nefes aldığın müddetçe, nereye gidersen git seninle gelir.

Kâbus 🔍 (KİTAP OLUYOR) 📢📢Where stories live. Discover now