Avukat cinayeti Bölüm 2

210 76 13
                                    

🌿🌿🌿Görüş ve önerilerinizi bekliyorum mutlaka öpüldünüz 😘🌿🌿🌿

Bu arada medyayı mutlaka izleyin✨
patikolog çiçeğimin bana yaptığı mükemmel klip❤️

🦋🦋🦋Tamamen kitabı anlatıyor, benden söylemesi belki biraz spoiler almış olursunuz, ileride yaşanacak olaylarda klip de mevcut. Hiçbir sahneyi kaçırmayın derim 😏🦋🦋🦋

Bir insanın tehlikeli olmak dışında empati yoksunu olduğunu nereden anlarsınız?
Ya da bir sınırının olmadığını, korku hissini tanımadığını anlamanın bir yolu var mı?

Kesinlikle yok! Böyle adamlar öyle sinsi ve insan canlısıdır ki, aklınızda onunla ilgili hep şu döner; 'O bir karıncayı bile incitmez"  Hatta bu güveni öyle tehlikeli bir boyutta taşır ki gerçekliğinize şunu bile düşünebilirsiniz; 'Kendimden bile şüphe ederim ama ondan etmem'
Siz kabul edin ya da etmeyin bu hep böyledir, sosyopatlara kendinizden bile çok güvenirsiniz.

Karşımda yayvanca oturan çocuğa bakarken onu hangi kalıba koymam gerektiğini bilmiyordum. Gömleğinin ilk üç düğmesi açık,  göğsüne kadar indirilmiş kravatı ve kazınmış saçlarıyla, boynunda ki kuru kafa dövmesi olan 20'sinde ki çocuk, kafamdaki  kimliklere uymuyordu.
Sadece ergen bir serseri desem gözlerinde ki toplanmış ürkütücü kana susamışlığa bir cevabım yoktu.

Yanımda oturan adama baktığımda geriye yaslanıp ellerini göğsünde bağlayarak, dişlerinin arasında döndürüp durduğu kürdanıyla kafasındakileri anlamaya çalışıyordum.
Gözlerini kısıp başını yana eğip hızla kaldırıp dikleşti.

"Adın ne senin?"
Çocuğun bıkkın duruşu alt dudağını alayla ısırmasıyla değişti.

"Bora"

Öyle umursamaz ve alayla söyledi ki ensesinden tutup başını masaya vurmamak için kendimi zor tuttum.

"Düzgün cevap versene lan!"
Diyerek yükseldiğimde amirimin elleri saniyeliğine elime değdi.
Sakin kalmamı tenkin eden bir temastı. Bende geriye doğru yaslanarak elimi göğsümde bağladım.

"Bora.. anlamı ne?"
Diye sordu parmakları ile masada ritim tutarken.
Bora bu soruyu beğenmemiş ya da gereksiz bulmuş olacak yüzünü ekşitti.

"Bilmiyor musun?"
Amirim hiç göz göze gelmeden sordu.
Çocuk bıkkın bir nefes verdi.

"Yağmur getiren sert fırtına"
Sert ve gurur verici bir tınıyla cevap verdi.

"Hım. Ezber"
Dedi tebessümle masaya vurup geriye yaslanıp yüzüne baktı.

"Empati yoksunu olan"

"Ne?"

"Gerçek anlamı.. empati yoksunusun. Empati nedir biliyor musun bari?"
Diye sordu başkomserim alayla.

"Empati ne olduğunu biliyorum" dişlerini sıkarak konuştuğun da başkomserim hızla asıl konuya girdi.

"Avukatı sen mi öldürdün?"

"Ne?"
Yarı şaşkınlık yarı alayla sorduğunda başkomerim dişinin arasında ki kürdanı parmağının ucuyla oğlana doğru fırlattı.
Çocuk başını hızla yana eğdiğinde teğet geçmişti.

"Reflekslerin iyi, spor mu yapıyorsun?"

"Boks"
Dedi çocuk tehditvari bir tonda ama başkomserim sadece alayla gülümsedi.

"Çok iyi"
Diyerek bir anda kalkınca meraklı bakışlarımı bedenine çevirdim.
Göz ucuyla takip etmemi söyleyince şaşırdım.
Bu kadar mıydı?
Okul müdürünün bizi yalnız bıraktığı odasından çıktığımızda, hızlı adımlarla onu takip ettim.

Kâbus 🔍 (KİTAP OLUYOR) 📢📢Where stories live. Discover now