1.BÖLÜM: SİYAH ÇADIR

2.9K 96 120
                                    

Kitaba başladığınız tarihi yazmayı unutmayın. İyi okumalar.

Eğer hayatta bir şeylere inancım kalmış olsaydı kargaların ölümü sezdiklerine hemen emin olurdum.

Yere sertçe çarpan botlarımın kaldırımda çıkardığı sesler gecenin karanlığında yankılandı. Boş sokakta acele etmeksizin yürürken sokak lambasının tepesine tünemiş beni izler gibi takip eden illet bir karga o anda öttü. Belki de insanlar kargalar için ölümün habercisi derken gerçekten de bir bildikleri vardı. Simsiyah tüyleriyle bu hayvanlar ölüm, merak ve akıl üçgeninin bariz temsiliydi. Hayvanın küçük çokbilmiş gözleri adeta beni takip ederken yavaşça ilerde duran gri, lüks araca yaklaştım. Kilidin açılma sesiyle birlikte filmli camlar sayesinde dış dünyanın etkisinden kendini soyutlamış olan arabaya binip gecenin ayazını dışarıda bıraktım.

"İşi bitirdin mi Albora?"

Başımı çevirmeden onu onayladım. Şu ana kadar bitirmediğimi kim görmüştü? Uzanıp torpidodan sigara ve çakmağı alarak kapağı geri kapattım. Sigarayı dudaklarımın arasına koydum ve yaktım. Başımı geriye yasladım. Derin bir nefes çekmeden önce "Ödemeyi yaptılar mı?" diye sordum. Ödeme önemliydi. Boşuna bunca zahmete girmiş olamazdım.

Arabanın içine yayılan duman yüzünden yüzünü buruşturan Güney başını salladı. "Dün gece hesaba yatırmışlar." Arabayı çalıştırmadan bekliyordu. Bana söylemeye çekindiği bir şeyler var gibiydi. Göz ucuyla ona baktıktan sonra sigaramdan bir nefes daha çekerek ona döndüm.

Sertçe konuştum. "Dökül Güney."

Dudaklarını birbirine bastırdı, ardından beni sinirlendirmeden konuşmaya başladı. "Aslında bana söylemek düşmez. Zaten Acar abi sana vakti gelince anlatır ama ben yine de önceden haber vereyim Albora." Gözlerimi kıstım. Daha fazla uzatmadan devam etse iyi olurdu. Çünkü birazdan botumdaki bıçağı boynuna saplayabilirdim. Az önce gördüğüm kan bana yetmemiş olmalıydı. Nedenini bilmediğim bir şekilde ellerim titriyordu.

"Yeni bir görev var. Adama çok yüksek bir miktar biçmişler. Onu ortadan kaldırmanı istediler." Göz devirerek başımı cama çevirdim. Her zamanki şeylerdi. Biri dünyadan başka bir kişiyi silmek ister ve paralar yağdırıp, öldürmem için görevi Acar'a verirdi. Acar da bana iletir, ben de parasını almış her tetikçi gibi öldürürdüm.

Yaşasın! Ne kadar da normal bir hayat...

Üzerinde kırmızı rujumun izi kalmış olan sigarayı söndürdüm. Bakışlarımın dudaklarımın izinde dolaştığını fark eden Güney onu pek de umursamadığımı anladı. Umarım susarsın Güney.

Çaresizce dikkatimi çekmek için söyleyecek bir şeyler aradı. İlgimi bu kadar çok istiyorsa bana düzgün bir yem vermeliydi. Elini saçlarının arasından geçirdi ve bildiğine emin olduğum bir şeyi söyleyip söylememek arasında kaldı. Beklemediğim bir anda "Çelik Karan'ı öldürmeni isteyecekler." diye mırıldandı. Bakışlarım tekrardan ona dönerken hızla yerimden doğruldum. Kabul, ilgimi çekecek kadar iyi bir yemdi.

Başka bir şey söylemeden arabayı sürmeye başladığında yola odaklanmış yüzüne baktım. Ona baktığımı fark etse de gözlerini yoldan ayırmadı. Aptal herif, şimdi konuşması gerekirken susuyordu.

Çelik Karan, uzun zamandır kimsenin ele geçiremediği bir ajandı. Bildiğim kadarıyla da iki yıl önce emekliye ayrılmıştı. Onu öldürmek isteyenler daha çok eski mafyalar ya da hapse tıktığı büyük suçlulardı. Her şeye rağmen bu adam o kadar da masum ve kötüleri haklayan bir kahraman değildi. Sırtı sağlam olduğu için yediği haltları saklayabiliyordu.

ALBORA (+18)Where stories live. Discover now