15.BÖLÜM: KORSAN AVI

448 26 64
                                    

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen.

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Herkes beni bir katil olarak biliyordu. Oysaki ben bir savaşçıydım. Hayatta kalmak için savaşırdım ve kazanırdım. Kinim kılıcım, gülüşüm kalkanım, kibrim ise zaferimdi. Ve zaferimde kimsenin emeği yoktu. Kendi başıma parlıyordum. Ancak ben istersem sönerdim. Onlara kalan ise ışığımdan kör olmaktı.

Çünkü karanlığı soğurarak yarattığım bir ışıktı. Ölüm getiriyordu, ölüm seçtiriyordu. Böyle olmayı ben istememiştim. Herkes gibi üniversiteye gidip normal bir işte çalışmaktı hayalim. Ama hayat benimle öyle bir dalga geçmişti ki şu anda farklı bir boyutta adam avlıyordum.

"Gerizekalı!" Sinirle önümdeki sandalyeyi tekmeledim. Kaos kayıtsızlıkla elindeki sigaradan bir nefes çekti. Duramıyordum, daha da öfkeleniyordum. Her geçen saniye kanım fokurduyordu. Falcı Gözü'nden çıktığımızda adamları bulmak için çok geç kalmıştık. Geride bıraktıkları fareler bizi çok oyalamıştı.

"O aptallar olmasaydı adam avucumun içindeydi!" Kendimi koltuğun üzerine attım ve sinirden zonklayan başımı ellerimin arasına aldım. Afet ve Adin Beyaz Kalp'e dönmüştü. Onlar oradan bir iz arıyorlardı. Biz ise Kara Gök'te durarak Klyssia'daki en ufak bir hareketi bile izliyorduk. Kaos tüm haydutlara haber salmıştı. Görünüşünü diğerleri tam net görmediğinden yüzünü ben tarif etmiştim. Falcı Gözü ise yaklaşık iki günden beri kapalıydı. Kale sağolsun dedikoduları da anında bastırmıştı ama düşman saldırısına açık hale geldiği için birkaç gün tatil kararı almışlardı.

Kaos oflayarak ayağa kalktı. Ne yaptığını göremesem de bir süre sonra tam karşımda durdu. Dizini kırıp önümde çöktüğünde başımı kaldırdım ve ona baktım. "Sakin ol Albora. Onları bulmanın bu kadar kolay olmayacağını biliyordun." Eli yanağıma çıktı. Dokunuşu bütün vücudumu uyarmıştı. "Hiçbir şey bitmedi. Klyssia bizim elimizde. Saklanabilecekleri yerler sınırlı." Başımı salladım ve derin bir nefes aldım. Gözlerimi çenesinin altındaki izde gezdirdim. Davet gecesi ben açmıştım o yarayı. Bizzat kendi bıçağımla.

"O adamları bulunca öldüreceğim." Eli yanağımı okşadı. Yüzümü onun avucuna bırakmak istesem de başımı dik tuttum. Böyle bir şey asla yapmayacaktım. "Onları bulunca beraber öldüreceğiz. İstediğimizi aldıktan sonra. Kaçabilirler ama sonsuza kadar saklanamazlar."

Yüzümü onunkine yaklaştırdım. Gülümsedim. "Lütfen, ben Albora'yım. Saklandıkları o deliği ateşe veririm." Bu sefer nefesini tutma sırası ondaydı. Barizce beni öpmek istiyordu. Dudaklarını yumuşakça benimkilere bastıracağı sırada kapı hızla duvara çarptı. Ağır bir küfür ederek kapıya döndüğünde gülmeden edemedim. Vera yanındaki Ophelia'yla birlikte içeri girdi. Kızın gözleri beni bulunca sinirle parlamışlardı. Koltuğa yayılarak bacağımı diğerinin üstüne attım. Bugün yine hiçbir şey yapmadan kudurtuyordum.

ALBORA (+18)Where stories live. Discover now