21.BÖLÜM: FETHET YA DA ÖL

299 24 324
                                    

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen. İyi okumalar...

 İyi okumalar

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Yüzünü ellerinin arasına aldı ve dizlerini kendine çekti. Yeterince küçülüp yok olmak istiyordu. Nefret tüm bedenini sarmıştı. Henüz on yaşındaki bir çocuğun kuramayacağı kötü planları vardı hayatı üzerine. Gitmek istiyordu mesela. Ama annesi gibi değil, babası gibi gitmek istiyordu.

Birilerini ve bir şeyleri arkasında bırakıp değil, tüm hayatı arkasında bırakıp...

Dünya üzerinde onu kabul edebilecek hiçbir yerin olmadığını anladığında karar vermişti gitmeye. Ancak bunun için cesareti yoktu. Her şey için suçlanmaktan, kimsesizliğinden dolayı hep günah keçisi olmaktan sıkılmıştı. Sanki çorak bir toprak ve bol yeşillik arasında siyahla çizilmiş bir çizgi vardı da Kaos o tarafa geçemiyordu. Sonsuza kadar bu çöle ait kalmıştı.

Bu sabah, okula girdiği ilk andan itibaren işkence başlamıştı. Barlas sınıfta oturmuş babasının ona yeni aldığı ceketle diğerlerine hava atıyordu. Her zaman yapardı. Babası ona güzel oyuncaklar, kıyafetler ve hava atabileceği birçok şey alırdı. Aptal denebilecek bir çocuktu ama öğretmenlere getirdiği hediyeler sayesinde notları yüksek geliyordu.

Kaos, göz devirip yanından geçtiğinde eziklenmiş gibi hisseden oğlan hıncını almak için öğle arasını beklemişti. Kaos'un etrafına yaydığı hava eziciydi. Diğerleri asla neden siyah eldiven taktığını, kuzgun siyah saçlarıyla gözlerini örtmeye çalıştığını, adını kimin koyduğunu ya da annesi ve babasını daha önce gören olmamasına rağmen okuldan sonra kalmak için nereye gittiğini sormaya cesaret edemiyorlardı. Bu yüzden de farklılığın tehlikesinden korktukları için kendi çaplarında bir korunma mekanizması inşa etmişlerdi.

Kaos, onları ezmeden, onlar Kaos'u ezeceklerdi.

Öğle teneffüsünde kendi halinde takılan ve gözlerini kısmış, odaklanarak elindeki deri kapaklı kitabı okuyan Kaos'un ilk sayfalardan itibaren huzuru kalmamıştı.

Barlas, yaylanarak kantinden çıktı ve kendisini izlediklerini bildiği okul arkadaşlarının önünde elindeki kapağı açık meyve suyunu oğlanın siyah ayakkabılarının üzerine boşalttı. Kaos, hızla ayağa kalkıp deri kapaklı kitabı üzerindeki ceketin iç cebine sıkıştırdı. İfadesiz yüzüyle bir ayakkabılarına bir de kendisine sırıtan bir grup oğlanın suratına baktı. "Ne yapıyorsunuz?" Derinden çıkan sesi bahçedeki birkaç gözün daha onlara dönmesine neden oldu. Yapış yapış meyve suyu çoraplarını dahi ıslatmıştı. Hissi iğrençti.

Barlas, yüzüne yerleşen çirkin gülümsemesiyle "Bizi eğlendirmen için buradayız kara mamba." diye alay etti. Diğerleri de sanki bu şaka fazla komikmiş gibi kahkaha attılar. Zeka seviyeleri iri bedenlerine göre fasulye tanesi gibiydi. Karşılarındaki oğlanın daha önce görülmemiş derecede kuzgun siyahı saçları vardı. Parlak siyah saçları çoğu zaman gözünün önüne gelse de çekmeye uğraşmazdı. Neden böyle yaptığını kimse bilmese de okuldaki herkesin dikkatini çekerdi güzelliği. Şimdi de o güzel saçlarının arasından bakıyordu bu zorbalara.

ALBORA (+18)Where stories live. Discover now