17.BÖLÜM: SAHTEKAR YENİLGİLER

313 27 127
                                    

Odanın kapısı açıldı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Odanın kapısı açıldı.

Ya da odanın değildi. Banyonun kapısıydı. Anlaşılmıyordu.

Gözlerim kapalı, sessizlikte onları dinledim. Üç, çok yanılırsam dört kişiydiler. Tüy kadar hafif adım sesleri içeri girdi. Aşırı eğitimli ve bu konuda hazırlıklı oldukları belliydi. Yatağa doğru yaklaşan kişiyi duydum. Yere yaptığı ağırlığa bakılırsa yetmiş civarı bir kilosu vardı. Büyük tabanlı ayakkabıları, halının üzerinden geçti. Yüzüme eğildi. Gerçekten uyuyup uyumadığımı anlaması zordu. Bunu daha önce defalarca yapmıştım. Düzenli nefes seslerimle onu yanıltıyordum. Yatağa yaklaşmak için belini baya kırması gerekmişti. Demek ki boyu da uzundu.

Hiç konuşmadan anlaşmış olacaklar ki yatağın etrafında ve kapıya yakın yerlerini almışlardı. Nefes seslerini dahi duymak çok zordu. Bu yüzden en ufak bir harekete bile dikkat kesilmiştim. Sırtımdan aşağı ter damlası aktı. Cidden çok stresli bir mesleğim vardı. Ellerinde silah ya da yaralayıcı bir alet olup olmadığını anlamak güçtü. Ancak boş geldiklerini düşünmüyordum.

Büyük bir el ağzıma kapandığında hızla gözlerimi açtım. Korkuyla büyüttüğüm gözlerim karşımdaki adamınkilerle buluştu. Karanlıkta tam anlaşılmasa da koyu bir renk olduğu belliydi. Odadaki adamlara göz ucuyla bakmaya çalıştım. Hepsinin boyutlarını ve koyu giysilerinden görünen kadarki detaylarını aklıma kazıdım.

Hadi bakalım Albora. Şimdi tak maskeni.

Göğsüm korkudan hızla inip kalkarken boğuk bir çığlık atmaya çalıştım. Titreyen ellerimle çarşafı çekiştiriyordum. Çok aptal görünmemek için tırnaklarımı ağzımın üstündeki ele geçirdim. Adamda pek etki bırakmamıştı. Beni hızla çekip yataktan çıkardı. Ayaklarım birbirine dolaşırken küfür ettim. Ama o bunu boğuk bir çığlık zannetmişti.

Bir alkış sesi duyduğumda bu sefer gerçekten kalbim ağzıma geldi. Gözlerimi çevirdim. "Cidden on numara bir oyunculuk. Luna bile bu kadar iyi yapamazdı." Reha sandalyelerden birine oturmuş olan biteni bir film gibi izliyordu. Ben bile kendimden böyle güzel rol yapacağımı beklememiştim. İltifata gerek yok, çiçekleri yeni alacağım kaleye yollayın. Burada olması çok iyiydi. Onlarla ilgili detayları geri dönüşümde -eğer dönersem- bana o anlatacaktı.

Ağırlığımı adamın üstüne vererek yürümeyi reddettim. Beni zorla kavrayıp bir yere doğru çekti. Ayaklarımı halıya sürttüm, kendimi kurtarmaya çalıştım. Timsah gözyaşlarım yanaklarımı ıslatıyordu. Onları burada yakalayabilirdim. Tek başıma kolay olmasa da daha önce yapmıştım. Kaos geri dönmüştü, Adin ise hala Kalp'teydi.
En fazla askerleri çağırırdım. Ancak Beyaz Kalp gibi güvenliği son derece yüksek olan bir kaleye ellerini kollarını sallayarak girebilmişlerdi. Hem de bu ilk kez olmuyordu. Reha'yı öldürmüşlerdi, Koral'ı yatağa mahkum etmişlerdi. Bunların hepsi de kalede olmuştu. Bu adamlar cidden tehlikelilerdi.

ALBORA (+18)Where stories live. Discover now