20.BÖLÜM: KANIŞLAR VE DÜŞÜŞLER

269 23 157
                                    

Kubi, onu ilk gördüğüme kıyasla daha temiz bir durumdaydı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Kubi, onu ilk gördüğüme kıyasla daha temiz bir durumdaydı. Saçları taranmış ve yırtılmış tutsak elbiseleri gitmişti. Elimdeki bıçağın ona yakınlığıyla titriyordu. "A-Albora sonunda seni bulabildim." Yutkundu. "Ama şu bıçağı bir çekersen daha güzel olur." Oflayıp bıçağı indirdim. Üç kuruşluk eğlencem olacaktı onu da bu korsan yemi bozmuştu.

"Ben sana defol git, kurtar kendini demedim mi Kubi, ne bok işin var burada?" Mahcup bir şekilde gözlerini yere eğdi. Biraz kilo almıştı sanki bu sürede. "Albora, dediğini yaptım. Elysian, Cynefin'e ulaşımın sağlanamadığı tek liman şehri. Bu yüzden ben de bulunmamak için buraya geldim. Ancak yolum buraya kadar hiç kolay olmadı." Bunun benim umrumda olması mı gerekiyordu? Kurtarmıştım işte, bakmalıydı başının çaresine.

Sırtımı kalın bir ağacın gövdesine yasladım. Üzerimdeki bu elbiseyle salon kadını olmam gerekirken orman Tarzan'ı olmuştum.

"Bir sürü yolcular için yapılan motellerde kaldım." Bu adam tutsaktı, parayı nasıl bulduğu kısmını pekala kendim anlayabilirdim. "Oralarda asılsız çokça dedikodu dolanıyor. Senin aslında bir katil olduğuna varana kadar dedikodular var." Dudaklarım yana kıvrıldı. Oysaki o kadar da belli etmemiştim. "Bazıları seni daha önce Querencia Up'ta bir bayrak ipinin ucunda gördüklerini söylüyorlar." Gülüşüm genişledi. Yapmıştım öyle şeyler, abartmaya gerek yoktu.

Omuz silktim. "Bu insanların hayal gücü çok gelişmiş Kubi'ciğim."

"Neyse, konuşulanlarla aklıma sen geldin. Sadece bunlar da değil, başkaları hakkında da dedikodular var. Zehir hakkında da birkaç şey duydum." dedi gözlerini büyüterek. Sırtımı hızla dikleştirdim. Bir gün öylesine yardım ettiğim bir esirin bana böyle işime yarayacak şeylerle geleceğini düşünmezdim. "Anlat." Kubi boğazını temizledi. "Senin hakkındakileri mi yoksa başka dedikoduları mı?" Göz devirdim. Sonuçta vitamin almadan uzun bir süre tutsak kalmıştı. Herhalde beyin hücreleri bu yüzden çalışmıyordu. "Zehir ile ilgili olanları anlat."

Bir süre aklından geçen dedikoduları düşündü ve sonunda tekrardan aramıza döndü.

"Zehir ve kara büyücü Kaos'un arasında eskiye dayanan bir münasebet olduğunu duydum yaşlı bir adamdan. Gerçi adam biraz ayyaştı ama herhalde yalan atmıyordur." Soluk alışverişim hızlandı. Bana sevgilisini aratıyor olabilir miydi gerçekten?

Sesimi sabit tuttum. "Nasıl bir münasebet Kubi?"

Omuz silkip bilmiyorum der gibi başını salladı. "Bazıları Kaos'un nişanlısı olduğunu söylüyorlar, bazıları ise Kaos yetim ve öksüz bir adam olduğundan dolayı aralarında kan bağı olabileceğini söylüyor. Ama denilene göre büyüsünün kirliliğinden dolayı Zehir'in çocuğu olmuyormuş." Midem bulanmaya başlamıştı. Zehir'in yüzünü gördüğümü hatırlıyordum. Kan bağı olma ihtimalini ben de göz önünde bulundurmuştum. Eğer söylentiler doğruysa böyle bir ihtimal ortadan kalkıyordu.

ALBORA (+18)Where stories live. Discover now