12: Mutluluk Bir Yorum Sorunudur

634 80 47
                                    

Lale Belkıs- Umut

Yoruldun bir yerlerde biliyor musun
Mutluluğun bir yorum sorunu olduğu bu dünyada
Ne demek surlarını tutmak mutsuzluğun?
Artık resimler yap, kitaplar çıkar, duvarlara yaz
Kimse seni asmaz, kesmez, tutuklamaz
Anla, tek yasal slogan olduğunu şunun:
Tek Yol Ölüm! Tek Yol Ölüm! Tek Yol Ölüm!

Ahmet Erhan

Ahmet Erhan

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

1944;

Bana kalırsa, dünyaya ilişkin algılarım çarpıktı benim. Ulaşılmayacak şeylere olan merakım da bundan sebepti.

Misal, dünyadaki her bilgiye vakıf olmak istiyor, her konuşmanın içinde bulunmak istiyordum. Her bilgiyi bilmek gibi imkansıza yakın hayalleri olan bir adamın, normal birine tutulması beklenemezdi elbette.

Bu aşırılık, hayatımın her yanına tesir etmişti.

Üstelik bazen, bu çok bilme işini kendimi rezil edecek boyutlara getiriyor, utancımdan bir daha o yerlere gidemiyordum. Aslında bunu, çocukça bir beğenilme arzusu içinde yapıyordum belli ki.

Eğer bunları bildiğimi gösterirsem şu beni sever, eğer böyle dersem bu beni sayar... Daha neler neler... İnsanın kendine olan o saygısından yoksundum.

Kuşluk vaktinde İlya ile çıkmıştık. Sis bastırmıştı Moskova sokaklarını. Üç metre ötesini görmek zordu, insanlar yürürken bir film çekiminde gibi görünüyordu.

İçimde bir isteksizlik hali vardı. Tüm dünyaya karşı. Yürümek, yemek yemek, insan görmek istemiyordum bugün. İlya sayılmazdı. Onun, kimseyi görmek istemediğim zamanlarda bile sessizce yanımda oturmasını isterdim.

Ben sessizce şiir karalarken, o da okumalar yapardı belki...

Güldüm kendi kendime. Elleri trençkotunun ceplerinde, kafasında fötr bir şapka, dudaklarında bir sigara... Asıl film buydu ya! Bana döndü derin gözleri.

"Ne oldu?" diye sorunca gülümsememi kaybetmedim.

"Yine kendi kendime hayallere daldım İlyuşa. Bu hayalleri kırmadan kenara koyma hakkında bir şeyler demiştin, ne yapacağız? Söyle bakalım..."

O da gülümseyince yanaklarındaki uzun çizgiler açığa çıktı. Yavaş adımlarla soğuğun üzerimize sinmesine izin vererek yürüyorduk. Kızıl Meydan sis içinde olsa da hafiften gözüküyordu.

"İlk olarak, o hayalleri gerçekleştirme ihtimalini iyice bir değerlendirmek gerekir. Sonrasında olmayanları, bir kenara ayıklamak, yerlerine yepyeni olacak işler koymak gerekir diye düşünüyorum." Sigarasını elinde tutarken, dumanı geriye doğru uçuştu.

Nedendir bilmem, pek gerçekçi gelmiyordu bana bu anlar. Sanki bir başkasının zihninin ürünüydük. Böyle sahneler, beni andan koparıyor, uzun süre de sokmuyordu. Kendi kendime düşünmekten, insanları unutuyordum. Üstüne bir de onlara kızıyordum bunun için.

Sana DairWhere stories live. Discover now