Bölüm 38 - Aşk

29K 1.3K 43
                                    

Geçmişi geride bıraktığında özgür olur insan.

7 ay sonra

Yeni başlangıçlar, yeni adımlar her zaman korkuturdu ama bir kez cesaret ettikten sonra ise gelen mutluluk gibisi yoktu. Yaren de mutluydu. O yüzden aylardır yaşadığı her an ona rüya gibi geliyordu.Bazen uyumak istemiyor sırf sabah kalktığında yaşadıklarının yitip gidecekmiş gibi korkuyordu. İkinci bir şansı veren kalbi ise çılgın gibiydi. Bulut'un yanında deli gibi atıyordu. Hele genç adamın sürprizleri... Bir erkeğin bu kadar naif ve sevgi dolu olması genç kadını şaşırtıyordu. Ve genç adamın gözlerine her baktığında, o gözlerden taşan aşkı görmemek mümkün değildi. Yıllardır sevilmeye aç ruhuna bu aşka öyle iyi geliyordu ki.

Ve genç adamı görmediği her an özlüyordu. Her gününü onunla geçirmek istiyordu.Artık itiraf ediyordu . Bir daha asla sevmem diyen kalbi tekrardan ve bu kez daha büyük bir aşkla seviyordu. Kimine imkansız gibi gelen bu durumu kabul etmişti Yaren. Yıllar önce kitabını okuduğu ve gözyaşları içinde de filmini izlediği Cengiz Aytmatov'un ünlü eseri Selvi Boylum Al Yazmalım'ın unutulmaz repliğindeki gibi,

"Sevgi ne demekti?.. Sevgi iyilikti, dostluktu...Sevgi emekti. . "

O zaman filmi izlerken sözün derinliğini anlamamış, filmin sonunda da kadına etmediği laf kalmamıştı ama şimdi düşünce ne kadarda doğruydu. Gerçekten sevgi emekti. İlmek ilmek dokunan... Tene işlenen bir nakıştı. Ve Bulut öyle güzel işlemişti ki istese bile tenindeki izleri silemezdi. Sevmeyi ve sevilmeyi yeniden öğretmişti genç kadına. Bıkmadan ve korkmadan beklemişti. Ve sevdiğine kavuşmuştu.

Bugün de Yavuz ve Ela'nın düğüne gideceklerdi. Yaren hazır bir şekilde kuaförde bekliyordu. Ela onunla konuşmuş her şeyi anlatmıştı. Yaren de susarak dinlemiş ve daha önceden de bildiği için genç kızı suçlamamıştı. Hatta konuşurken Yavuz da yanlarındaydı. Ela önce Yavuzla konuşmuştu Yavuz gerçekleri bu kadar geç anlattığı için kızmış kırılmıştı. Bir süre konuşmamış ama sonunda daha fazla dayanamamış genç kızı affetmişti. Çünkü Ela'yı çok seviyordu. Yaren de onları görünce inanmıştı. Birbirlerinin gözünde kayboluyorlardı. Araya giren ayrılık sonrası Yavuz, Ela'dan ayrılamayacağını anlamış ve genç kıza muhteşem bir evlenme teklif yapmıştı. Kısa süre de hazırlıkları tamamlamışlar ve bugün de evleniyorlardı. Yaren bugün için aldığı toz pembe renkli elbiseyi giymiş ve saçlarını açık bırakıp su dalgası yaptırmıştı. Doğal bir makyajla da son dokunuşları yapmıştı. Ela gibi o da heyecanla onları almaya gelmelerini bekliyordu. Ela bembeyaz straplez gelinliği ile ile prensesleri gibiydi.

Kuaförün önünün bir anda kalabalık olması ve ardı ardına gelen korna sesleri ile Yavuz'un geldiğini anlamıştı. Ela da heyecanla ayağa kalkmıştı. Yavuz telaşla içeri girmiş ve bakışları direk olarak gelinliği içindeki Ela'yı bulmuştu. Bakışlarında ki parıltı öylesine göz alıcıydı ki Ela utangaç bir gülümseme ile kafasını eğmişti. Genç aşıkları yalnız bırakan Yaren dışarı çıkmak için adım attığı sırada kapının girişinde ona bakan Bulut ile olduğu yerde kalmıştı. Bulut bakışları ile sanki genç kadının tüm bedenini okşamıştı. Üzerinde ona çok yakışan gri takım elbisesi beyaz gömleği ile çok yakışıklıydı.Ve adım adım genç kadına yaklaşmıştı. Tam karşısına geldiğinde durmuş ve sağ elini genç kadına uzatıp yüzüne düşen birkaç saç telini çekmişti.

"Çok güzelsin." sözleri ile bakışları öylesine bütündü ki tek bir şüpheye yer bırakmıyordu.

Yaren genç adamın bakışları yüzünden benliğindeki tüm kelimeleri unutmuştu. Bir süre sonra kendine gelmiş ve utanmanın verdiği yanaklarında ki hafif kızarıklarla genç adama gülümsemişti.

Vazgeç KalbimWhere stories live. Discover now