Bölüm 4 - Sevilmeden sevmek

54.8K 2.3K 24
                                    

Bitmeden hep sonum olsan...

                                                                                          ✽ ✽ ✽ 


Oturup kaldığı masada bomboş geçirdiği saatler sonrasında hava iyice kararmıştı. Tıpkı  ruhu gibi... Artık kendine gelmesi gerekiyordu. Bunun farkındaydı. Biliyordu.. Evet, böyle yaşamak zordu ama yapılanları unutmayıp ona bunları yapanlara hesap soracaktı. Dimdik durmalıydı. Geçen saatlerin ardından bunun kararını vermişti.

Bu kararını uygulamak için hızla çantasından çıkardığı parayı masanın üzerine bırakıp eve gitmek için oturduğu masadan kalmıştı.

3 Yıl Önce

"Yaren artık yeter biraz dur lütfen" diyen Sinem  biraz daha odada dolaşmaya devam ederse dövecek gibi duruyordu. Ama onun içi içine sığmıyordu ki. Yıllar sonra, kalbini çalan beyaz atlı prensini Sinem ile tanıştıracaktı.

Sinem onun dostu,  yıllardır yanında olan ailesiyle ilgili sorunlarında yanında olan kişiydi. Yaren için çok değerliydi ve sevdiği adamla tanıştırmayı çok istiyordu.Birçok kez plan yapmıştı ama son anda işi çıkmıştı Akad'ın ve anca bu güne tanıştırmak kısmet olacaktı. 

Çalan kapıyla beraber iki genç kadında aynı anda kapıyı doğru ilerlemişti. Yaren heyecandan önünü görmezken Sinem kapıyı yavaşça aralamıştı. Akad elinde çiçeklerle gülümseyerek ikisine bakıyordu. Gözlerinde değişik bir parıltı vardı. Genç kadın mutlu olduğuna yormak istemişti. 

"Beni içeri davet etmeyecek misiniz? " demişti ve o ana kadar Sinem'in de sessiz kaldığını anca idrak edebilmişti. 

Sinem kapının önünden çekilmiş ve Akad yavaş adımlarla içeri girip çiçekleri Yaren'e uzatmıştı. O andan sonra her şey onun hayal ettiği gibi gittiğini düşünmüştü. Sinem'in sessiz halleri bir ara dikkatini çekmişti fakat onun sevdiği adamla yaşadığı sıkıntı yüzünden olduğunu kendine inandırmıştı.

Su gibi geçen gece sonunda hayallerine bir adım daha attığını inanmıştı. Tek sıkıntısı Sinem'in ondan uzaklaşmasıydı fakat bunun nedenini kendince bulmuş ve üzerine çok gitmemişti. 

Tanışmalarında çok kısa bir süre sonrada evlenme teklif etmiş genç kadın aşık olduğu adamla evleneceği için mutluluktan bulutların üstünde gezmişti.

Günümüz...

Çay bahçesinden uzaklaştığı her adımda, geçmişini de geri de bıraktığını hissediyordu. Sonra durduğu taksiye binip eskiden evim dediği yere gitmek için taksiciye adresi söylemişti. Kısa bir yolculuğun ardından, ücreti ödeyip taksiden inmişti. Şimdi istemede girmek zorunda olduğu eve, kafasını kaldırıp hüzünlü bakışlarla bakmıştı. Eskiden bu evle ilgili düşündükleri gelmişti aklına. Bu evi her gördüğünde ya da iş seyahatlerine yüzünden uzaklaştığı her anda deli gibi özlerdi. Ama şu anda bomboş ve ruhsuz gözüken eve girmek onu heyecanlandırmıyordu aksine üzüyordu. Yine de eve girmesi gerekti ve girecekti. Verdiği kararla hızlanan adımlarla ile geçtiği bahçe sonrasında, dış kapıya ulaşmıştı. Soğuk metalden olan dış kapıyı anahtarıyla açmıştı. Gidip eşyalarını toplamalıydı. Kapıyı usulca aralayıp içeriye adımını atmıştı.

Holde ki ışığı açtığında salona dönen bakışlarıyla, beraber salonda öylece oturmuş Akad'ı görmek soğuk duş etkisi yapmıştı. Bakışları buluştuğunda her şeyin bittiğini bir kez daha anlamıştı. Onu aldatan bir insanı hala sevmek ağırına gitse de geri dönüşü olmayan bir yola girdiğini biliyordu. Akad da sessizliğe son verip konuşmuştu.

"Sence de konuşmamız gerekmiyor mu?" diyen Akad'ın sesi ile kendine gelirken artık elinde kalan tek şey için savaşacaktı.

Evet, çok sevmişti. Ve bunun mükâfatı aldatılmak ve kandırılmak olmuştu. Bundan sonra Gururu için savaşacak ve ona bunları yaşatanlardan tek tek hesap soracaktı. Dikleşen omuzlarıyla birlikte cevap vermişti.

"Konuşalım."


Vazgeç KalbimDove le storie prendono vita. Scoprilo ora